Hasan CEMAL
Bir zamanlar, özellikle askeri darbe dönemlerinin ertesinde ne çok yazmıştım.
Gelin hepimiz, ne olursak olalım, demokrasi ve hukuk devletinin çatısı altında buluşalım.
Hangi görüşte, hangi inançta olursak olalım, gelin, demokrasiyi ortak bir zemin, ortak bir platform olarak benimseyelim.
Gelin, sadece kendi sesimizin duyulduğu düzenleri demokrasi sanmak gafletinden kurtulalım.
Gelin, birbirimize tahammülü öğrenelim.
Gelin, demokrasiyi demokrasi yapan diyalog, uzlaşma, hoşgörü gibi alışkanları edinelim.
12 Eylül sonrasıydı.
Darbe sonrası 6 Kasım 1983'te seçimler yapılmış, ANAP lideri Turgut Özal tek başına sandıktan çıkmıştı.
Asker, geride kendi geleneksel 'kırmızı çizgileri'ni anayasa ve yasalar halinde bırakarak kışlasına çekiliyordu.
Ben de seçimin ertesi günü Cumhuriyet'in birinci sayfasında çıkan ilk imzalı yazımda diyordum ki:
Özlemini çektiğimiz Batı demokrasilerinde siyasal ve
ekonomik bunalımlar, büyük istikrarsızlık dönemleri, özellikle
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu
yana seçimlerle noktalanabilmiştir.
Sarsıntılar sistemin kendi mantığı
içinde aşılabilmiştir.
Siyasal ve toplumsal güçler, yeni uzlaşmanoktaları yakalayabilmiş,
yeni dengelerde buluşabilmişlerdir.
Temel hak ve özgürlüklerden
herhangi bir ödün vermeksizin
gerçekleşebilmiştir bu.
Aynı gözlemi ne yazık ki ülkemiz
için yapamıyoruz.
Çok partili sisteme geçip
demokrasiyi denemeye
başladığımızdan beri siyasal ve toplumsal çalkantılar, Batı’daki örneklerin tam tersine, askerî
müdahale ve yönetimleri, ara
rejimleri getirmiştir.
Acaba neden?..
Demokrasinin, sandıktan çıkan çoğunluğun azınlık üzerindeki
zorbalığı olabileceği yanılgısına
kendini kaptıran, millî iradeyi
böylesine tek boyutlu
değerlendirebilen iktidarları
gayet iyi anımsıyoruz.
Muhalefetin varlığını yadsıyarak demokrasi olabileceğine inanan yönetimleri ve siyaset adamlarını da...
Bir toplumda farklı sesler çıkması, farklı eğilimlerin örgütlenerek çıkarlarını savunmaya yönelmeleri son derece doğaldır ve demokrasinin gereğidir.
Ama bu gerçek göz ardı edildi
genellikle. Demokrasinin çok sesli uyumu sağlayacak bir çerçeveyi
içerdiği unutuldu çoğu kez.
Çok sesli uyumun sağlanması için
çaba gösterileceği yerde bazı
sesler, çatlak olarak nitelenip susturulmak istendi.
Oysa çatışma yerine uzlaşma aranabilirdi.
Bunun yerine kamplaşma,
cepheleşme süreçleri başlatıldı.
Diyalog... Uzlaşma... Hoşgörü...
Demokrasi kültürünün bu en
temel kavramları anlamlı bir yer edinemedi.
Karşı tarafı dinlemek, anlamaya çalışmak, özgürce tartışıp
birilerini eleştirmek gibi çağdaş uygarlığın gereği olan erdemlere
çoğu kez boş verildi.
Siyasal şiddetle ilgisi olmayan
karşıt görüşleri demokrasi dışında görmeyi, hatta 'vatan hainliği'yle damgalamayı alışkanlık haline
getirenler oldu.
Karşıt görüşlere, âdeta,
savaşırcasına karşı çıkıldı. Karşıt düşüncelere söz hakkı
tanınmamasının, bir siyaset
açısından, kendi mezarını
kazmakla eşanlamlı olduğu
görülebildi mi ?
Hayır.
Demokrasi, sadece dört yılda bir meydanlara konan seçim sandıkları mıydı ?..
Hayır.
Siyasî partilerin tek başlarına
yeterli olamayacağı,
demokrasinin geniş bir siyasal
katılım olayı olduğunu unuttuk. Partilerle birlikte sendikaları,
dernekleri, kooperatifleriyle ve
daha önemlisi yerel yönetimleriyle demokrasinin bir bütün olduğunu,
bunlar arasında sağlıklı bir
alışveriş olmaksızın demokrasinin
işlerlik kazanamayacağını tam kavrayabildik mi ?
Hayır.
Ayrıca, bütün bu kurumların
kendi yapılarında demokratik
kurallar ne ölçüde geçerli
kılınabildi, en geniş katılım
tabandan tavana doğru
sağlanabildi mi?..
Sanmıyoruz.
6 Kasım 1983 genel seçimleriyle
birlikte yeni bir “geçiş
dönemi”nin eşiğine gelmiş
bulunuyoruz.
Eğer geçmişi demokrasi açısından yeterince değerlendirememişsek,
ülkeyi Batılı demokratik
parlamenter sisteme götüreceği
umulan bu geçiş dönemi bizi
başka kıyılara da bırakabilir.
Evet, 34 yıl geçti aradan.
Ve bu uzun geçiş dönemi, bizi bir kez daha, demokrasiye değil, bir darbe dönemine bıraktı.
Ama bu seferki askeri değil sivil darbe!
Türkiye'yi bu 'sivil darbe'den kurtarıp, demokrasi ve hukuk yoluna oturtabiliriz.
Bu açıdan 16 Nisan'ın yüzde 49'u umut vericidir. 2019'da bu yüzde 49'u yüzde 50'nin üzerine çıkartmak elimizde...
O yüzden, hangi siyasal partiden olursak olalım, hangi görüş ve inançtan olursak olalım, gelin, ortak bir demokrasi zemininde buluşalım.
Gelin, Türkiye'yi kaosa doğru sürüklemekte olan siyasal ve toplumsal kutuplaşmadan, cepheleşmeden kurtulalım.
Gelin, farklı seslerin özgürce çıkacağı, farklı düşüncelerin özgürce örgütleneceği bir düzende buluşalım.
Gelin, sadece kendimize demokrat olmayı bırakalım.
Bu satırları bugün bana yazdıran, Cumhuriyet'te pazar günü çıkan bir haber oldu.
Erdem Gül'ün haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 için demokrasiyi ortak bir zemin, eski deyişle asgari müşterek olarak kabul eden bir ilkeler bildirgesihazırlanmasını istiyor.
Kılıçdaroğlu, öyle anlaşılıyor ki, farklı partilerin, siyasal tarafların birlikte hazırlayacakları, altına imza koyacakları böyle bir demokrasi bildirgesi ile 2019 seçimlerine gidilmesinden yana...
"Ülkenin ilk acil ihtiyacı en geniş anlamıyla demokrasidir" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bu girişimi önemli ve desteklenmeye değer buluyorum.
Askeri darbeler konusunda yapamadığımızı, keşke bu sefer sivil darbe konusunda yapabilsek...
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024