Melih ALTINOK
Binali Yıldırım'ın haline tavrına bakan birinin aklına ilk gelen kelime "mülayim"dir sanırım. Ama genel başkanlığa giden uzun yoldaki stratejisini düşününce, kendisine "zeki" sıfatının daha çok uyduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki, Yıldırım, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na çıkışının ardından yapılan temayül yoklamalarında birinciydi. Dahası, arkasında Erdoğan vardı. Ancak aday gösterilmedi. Ne için?
Yanıt belli; Erdoğan'ın partinin 3. dönem sınırı ilkesinden taviz vermemesi yüzünden. Evet, çok emin şekilde söylüyorum ki sadece ama sadece bu yüzden!
O dönemlerde gerçekleştirilen Latin Amerika gezisinde Binali Bey'e bir müze köşesinde rastladım. Ben, bir siyaset yazarı için adeta hazine olan bu duruma dair sorularımla kendisini bunaltırken, o gayet soğukkanlıydı. Ağzından bir şey kaçırmadı ama her zaman olduğu gibi mesajını fıkralarla verdi.
O günden sonra kamuoyu önündeki her konuşmasını, röportajlarını, girdiği resim karelerini dikkatle takip ettim Binali Bey'in. Hiç sitem etmedi, açık vermedi, olgunluğunu bozmadı.
İşte bu yol, söz konusu olan "başarmış" bir siyasi olduğu için mülayimlikten ziyade zekânın eseridir. Çünkü Binali Bey, içinde siyaset yaptığı mecranın dinamiklerini doğru okuyup rasyonel bir seçim yaptı. Ak Parti "markasının" seçmen nezdinde en güçlü unsurunun Tayyip Erdoğan olduğu gerçeğini gördü. Öyle ya, o da genel başkanlıkta gözü olan diğer isimler gibi süreci yanlış okuyarak, 7 Haziran sonrası Erdoğan'ın partideki etkisinin azaldığı sanrısına kapılıp CNN Türk ekranlarında falan yakınma tuzağına düşebilirdi. Düşmedi. Ve başardı.
Yeni döneme dair bir tanım yapmaya çalışan siyasi analizciler, kahve fallarından analiz çıkarmak yerine zekice yürünmüş bu yol hikâyesine odaklanmalılar bence.
O halde, "mülayim mi zeki mi" tartışmasını "mülayim olan zekidir" ya da "zekiler mülayimdir" diye tatlıya bağlayarak kongre okumalarımıza devam edelim.
Bu arada ne güzel bir kelimedir bu mülayim!
AK PARTİ DELEGESİNİN 'DERDİ' NE?
Binali Yıldırım'ın Genel Başkan adayı olacağı, günler öncesinden açıklandı. Peki, başka aday da olmadığına göre delegelerin tamamına yakınını pazar pazar ta nerelerden kongre salonuna getiren ve oy da kullandıran neydi? Şöyle 150-200'ünün de mi işi, hastası, hastalığı, küskünlüğü yoktu? "Derdi" neydi bu delegelerin?
Evet, 1411 delegeden 1405'inin oyunu alarak genel başkanlığa seçildi Yıldırım. Yani "oy çokluğuyla" değil "oybirliğiyle."
Kimileriniz "Ak Parti ruhu" falan diyebilir, doğrudur ama bu herkes için açıklayıcı bir cevap değil.
Bence durumun nedeni, partinin iktidardaki 14. yılına rağmen, "başkanlık gibi" geleceğe dair hedeflerle hâlâ dinamizmini koruması.
İşte bu nedenle de delegeler parti içindeki ve çevresindeki dedikoduları açığa düşürerek dün o salona geldiler ve partinin de fiili lideri konumundaki Erdoğan'ın işaret ettiği istikamette iradelerini koydular.
1405 rakamında herkes için ne siyasi dersler var değil mi?
ÇITA YÜKSELDİ
Binali Yıldırım'ın üzerinde bir önceki genel başkana göre daha ağır bir yük var. Zira hareket içindeki çift başlılık tartışmalarından sıkılan Ak Parti seçmeni artık icraat istiyor. Ekonomik sorunlarına yapısal çözümler, güvenlik ve huzur bekliyor.
Eee, artık Binali Bey'in elini tutan hiçbir şey de yok değil mi?
Yıldırım'a ve ekibine başarılar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019