Sezin ÖNEY
Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın gönülleri fetih hareketini, onların kardeşlik, dayanışma ve sevgi medeniyetini anlamayanlar, Filistin davasını, Mısır meselesini, Suriye mezalimini, Somali yoksulluğunu, Myanmar’ın acısını anlayamayanlar bizi de, bizim politikalarımızı da anlayamazlar.”...
“Filistin’in, Mısır’ın, Suriye’nin, Irak’ın, Afganistan, Somali, Myanmar’ın, yeryüzündeki her mazlum ve mağdur halkın sorumluluğu bizim, hepimizin, tüm bu kadronun üzerindedir.”
Bu sözler, Başbakan Erdoğan’ın AKP’nin, 21. istişare toplantısının açılışında yaptığı konuşmadan. Yani, kamuoyunda, “Kızılcahamam kampları” olarak bilinen, AKP’nin kendi yol haritasını oluşturduğu toplantıların, kasım ayı başında yapılan son örneğinden...
AKP’nin, geleceğine ilişkin rotasını belirlediği bu toplantılar, demokrasinin Türkiye’de evrildiği bu noktada, aynı zamanda hepimizin de hayat akışını etkileyen kararların alındığı mecralar oluyor.
AKP’nin karar alıcılarının bu toplantılarda aldıkları kararlar üzerine düşünüp taşındıklarını, geleceğe ilişkin öngörülerinin kendi kafalarında da açık ve net olduğunu, bir sorgulama süreci sonucu ortaya çıktığını varsayıyoruz.
Yazının başında verdiğim referanslara geri dönersek, “yeryüzündeki her mazlum ve mağdur halkın sorumluluğunu sırtlanma”, bir Türkiye politikası, toplumsal bir karar olarak hepimize geri dönüyor.
Oysa, mesela bahsi geçen sorumluluklara yönelik politikaların, projelerin yaratıcısı ve uygulayıcılarının başını çeken devlet kurumlarından TİKA’nın (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) neyi, nasıl yaptığına ilişkin fazla da bilgi, toplumla şeffaf biçimde paylaşılmıyor. Kamuoyunda da, 2006’dan itibaren faaliyet alanı giderek genişleyen bu kurumla ilgili bir tartışma yok.
TİKA üzerine yapılmış bazı akademik çalışmalar var; ancak, TİKA’nın faaliyetlerinin Türkiye iç ve dış siyasetine ne gibi etkileri olduğuna dair, üniversitelerin “fildişi kulelerinde” de, (özellikle eleştirel bir bakış açısıyla) gerçekleştirilmiş pek fazla incelemeye rastlamıyoruz.
1992’de Orta Asya’da “sosyal, kültürel ve ekonomik” alanlarda projeler, işbirlikleri gerçekleştirmek için kurulan TİKA, bugün 100’den fazla ülkede şu veya bu şekilde varlık gösteriyor.
“Pasifik’ten Orta Asya’ya, Ortadoğu ve Afrika’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Latin Amerika’ya” kadar uzanan bir coğrafi kapsama alanı olan TİKA, aynı zamanda Hakan Fidan gibi günümüzün önde gelen bürokratlarının, hatta siyasetçilerinin, özetle kadrolarının bir anlamda yetiştiği devlet kurumlarından...
Türkiye, bir devlet politikası olarak dünyaya açılmayı, “aktif bir dış siyaset” benimsemeyi hedeflerken, yardım, eğitim ve kültürel etki alanları yaratmayı da, bu hedefin başlıca araçları olarak kullanmak istiyor.
Yani, Türkiye dışındaki “Türkiye” ve “Türk” imgelerini, devlet kendi eliyle biçimlendirmek ve bunu da “devlet çıkarı” için kullanmak istiyor.
120 kadar ülkede, hem de yardım, eğitim ve kültür alanlarında faaliyet gösteren başka bir “Türkiye gerçeği” daha var.
Fethullah Gülen Hareketi/ Cemaat/ Camia/ Hizmet isimleriyle karşımıza çıkan yapı, artık Türkiye devletinin artan profille karşımıza çıktığı aynı alanlarda, aynı sahalarda zaten boy göstermekteydi.
Gülen Hareketi ile ilgili Türkiye’nin kendi içindeki kutuplaşmalar, görüş çatışmaları yüzünden gözden kaçırılan nokta, bu hareketin ne kadar “uluslararası” olduğu. Hatta, dünyanın birçok yerinde, “Türk imgesi/algısını” biçimlendiren başlıca yapı olduğu...
Tam da Türkiye’de iktidar gücünün öncelikli hedef olarak benimsediği bir alanda, diğer bir gücün varlığı, bu varlığı “rakip” olarak algılaması, dahası bu alanda “merkezileşmeye”, “merkezin gücünü” kabul ettirmek arzusunda olması, bugün “dershanelerle” Türkiye içinde kendini açığa vuran çatışmayı da kalıcı kılar. Bizler de, sebep değil sonuçlara bakarak bu çatışmayı daha çok zaman konuşuruz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024