Ahmet ALTAN
Başbakan Erdoğan Diyarbakır’a gitmeden önce Diyarbakır’daki AKP’li dostlarımızdan epey mektup, mesaj aldık.
Bastırmaya çalıştıkları bir isyanla Başbakan’ın konuşmasını, Diyarbakır’da Uludere katliamıyla ilgili yüreklere su serpecek, Kürtlerin gönlünü alacak, hukukun ve demokrasinin gereklerine uyacak bir açıklama yapmasını bekliyorlardı.
Erdoğan’ın konuşmasını dinlerken, o dostlarımızın ümitlerini ve eski bir filmi hatırladım.
“Kumsalda” diye bir filmdi, dünyadaki bütün insanların öldüğü nükleer bir felaketten sonra bir küçük koyda sağ kalmış bir grubun son günlerini anlatıyordu.
Büyük bir afiş asmışlardı.
“Hâlâ ümit var kardeşim” diye yazıyordu afişin üstünde.
Filmin son sahnesinde, o koydakilerin de öldüğünü ve bomboş dünyada o bez afişin rüzgârla sallandığını görüyordunuz.
“Hâlâ ümit var kardeşim.”
Dün Başbakan Diyarbakır’da Uludere yerine kürtajı ve sezaryeni anlatınca,
sanırım o afiş AKP’li Kürtlerin bomboş kalmış ruhlarında dalgalandı.
Ne yazık ki Erdoğan da “halkın ahmak olduğuna” inananlar kervanına katıldı, Kürtleri Uludere yerine kürtaj konuşmalarıyla oyalayabileceğine inandı.
Yanlış işler yapıyor Erdoğan.
Çok fazla, çok keskin biçimde bölüyor ülkeyi, önceki gün Diyarbakır’dan arayan AKP destekçisi genç bir dostum, “Buraları çok gergin, bu kadar gerginliği bu ülke çok uzun taşıyamaz” diyordu.
Başbakan, PKK-devlet gerilimini Uludere’den sonra Kürt-Türk gerilimine dönüştürüyor, olabilecek en korkunç gerilim bu.
Bununla da yetinmiyor, kasabalı-şehirli, milliyetçi-demokrat, muhafazakâr-modern, fetvacı-laik gerilimlerini de ülkenin sırtına bindiriyor.
Bu kadar gerilimi taşımak zor gerçekten.
Uludere’den kaçmaya çalışırken öyle ters bir yola girdi ki her adımda hem kendisi batıyor, hem ülkeyi batırıyor.
Bugüne kadar ne kendisinin gündeminde, ne partisinin programında olan meseleleri ortaya atarak, yaptıklarına Diyanet’ten fetva almaya çalışarak, meseleyi saçmalaştırdıkça saçmalaştırıyor.
Üstelik yanındaki aklı başında insanlar hazırlıksız yakalandıkları için bu saçmalığa ayak uydurmaya çalışıyorlar.
Çok başarılı işler yapan, sağlıkta reformlar gerçekleştiren Sağlık Bakanı kalkıp, “Tecavüzden doğan bebeği kirli görmek insanlık dışıdır” diyor, o bebeğin “kirli” olduğunu kim söyledi, o bebeğin kirli olduğuna dair bir tartışma mı var?
Tecavüze uğrayan kadınlar, bebekleri “kirli” diye mi kürtaj yaptırmak istiyor?
Böyle sanmak için tecavüze uğrayan kadınların duygularını, yaşadıkları korkunç travmaları, ruhlarındaki çalkantıları hiç ama hiç anlamamak lazım.
Bir başka başarılı bakan olan, merhametiyle, şefkatiyle, çalışkanlığıyla her zaman alkışı hak eden Fatma Şahin de “güçlü bebeklerden” söz etti.
Bu lafı duyar duymaz insanın aklına Nietzsche ve Hitler zinciri geliyor.
Tabii buna bir de Erdoğan’ın “öz evlatlarımız” lafını ekleyin.
“Kirli bebekler”, “güçlü bebekler”, “öz evlatlar”, üvey evlatlar.
Bu gidiş nereye?
Güçlü ve dindar nesillere üniformalar giydirip kollarına pazubantlar takmaya mı hazırlanıyoruz?
Ama insanı derinden sarsan asıl laf Melih Gökçek’ten geldi.
“Anası olacak kişinin hatasından dolayı çocuk niye suçu çekiyor. Anası kendisini öldürsün.”
Bu lafı din adına, ahlak adına, merhamet adına söylüyor.
“Bebeğin hayatı kutsaldır” noktasından çıkıp üç günde “anası kendisini öldürsün”e geldiler.
Hayatı kutsal görüyorsan zavallı kadınları neden ölüme layık görüyorsun, kutsal görmüyorsan neden kürtajı “hayatın kutsallığına” bağlamaya çalışıyorsun?
Bu merhamet mi oluyor, adalet mi oluyor, dindarlık mı oluyor?
Nasıl bir kadın düşmanlığı bu?
Belli ki Gökçek’in aklında “evlilik dışı bir ilişkiden” olan çocuk var ve böyle bir ilişkinin cezasını kadının “ölerek” görmesini istiyor.
Gene de şanslıyız, henüz “o kadını biz öldürelim” noktasına gelmediler,
şimdilik “kendisini öldürsün” önerisindeler ama yakındır “o kadının” ölümü hak ettiğini daha açık bir şekilde söylemeleri.
Epeyce insanın “Allah’tan değil cehennemden korkmayı” Müslümanlık sandığı, korkunç bir “seks takıntısını” din maskesinin ardına saklayan kalabalık bir erkek grubunun yaşadığı ülkede“kürtajı” böyle apar topar gündeme sokmaya kalkarsan, vahşi bir kadın düşmanlığını da böyle açığa çıkarır, bu vahşeti meşrulaştırırsın.
Kadın öldürmenin zaten bu kadar çok olduğu bir ülkede “yönetici” geçinen adamlar, “kadınla ölüm” kelimelerini böylesine rahatlıkla birarada telaffuz etmeye başlarlarsa korkarım kadın cinayetlerinde patlama yaşarız.
AKP, İdris Naim Şahin ve Melih Gökçek çizgisine teslim oluyor.
Uludere’de ölenleri suçlu ilan edip aşağıla, kadınlara ölümü reva gör, toplumu bölüp parçalara ayır, düşmanlığı yay.
Barış içinde huzurla yaşamanın kenarına kadar gelmiştik.
Paramparça ettiler.
Ne kendilerinin huzuru kaldı, ne toplumun.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ümitliyim, çünkü…
26.05.2020 - Bir Cinayet, bir Cenaze
21.01.2020 - Bu akşam Pariste babam, Malraux ve ben şampanya içeceğiz
6.02.2019 - Biz söylemeyeceksek kim söyleyecek?
28.11.2019 - ÜÇ CAM KUTU
23.11.2019 - Kâğıttan flüt
11.11.2019 - Rüyalar ve milliyetçilik
21.03.2020 - Yargıdaki çöküntüyü tamir etmek elinizde!
25.09.2018 - Milliyetçilik ve Aydınlar
19.09.2018 - Şatodaki Çiçek
26.08.2018
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları









































































































Nurdan Yurdakul
(II)Ülkemizin içinde bulunduğu zor Koşullar cümlesi ile başlayarak sanırım kasetskan dalının aslında kendisi için hazırlandığını bana bir kez daha hissettirirken toplumdaki karşılığı siyaseten Kutuplaşmadan toplumdaki kutuplaşmaya doğru adım atılacağına bir hareketmiş gibi geliyor.
Nurdan Yurdakul
siyasi Kutuplaşma Ve toplumsal kutuplaşmayı çok net olarak Ortaya koyarız bunu daha da belirgin anlatımınız bu yazınızı çok önemli kılıyor.Velev ki CHP yeni transferini dün aykırı sorular da sadece bir cümlesiile izlediğimde