Ahmet TAŞGETİREN
Çok net bir şey söyleyeceğim: - Türkiye’de Cumhurbaşkanı’ndan Başbakanına, Hükümetin bütün üyelerine varıncaya kadar silme bir Kürt yönetimi olsaydı bile “Ben şuralarda özyönetim ilan edeceğim, buraya devlet giremez” diyerek ilçelere el koyanlara karşı her türlü güvenlik operasyonuna karar verirdi. Çünkü devlet, böyle durumlarda suçun - suçlunun etnik aidiyetine bakmaz, suçun işlenip işlenmediğine bakar. Hani deyim yerindeyse babasının oğlu olsa suçlunun korunması kabul edilmez.
Bakın işte, devlet etnik aidiyetin şu mu bu mu diye sormadan, devlet içinde otonom yapı oluşturan bir harekete karşı operasyonu en sert şekilde sürdürüyor.
Barzani’nin KCK’ya isyanı budur.
Var mı Barzani’nin Kürtlüğüne dair bir şüphe?
Peki neden KCK’ya isyan ediyor?
Çünkü KCK, Barzani’nin Kürtlüğünü bile Kürtlük saymıyor. Bir vakitte tasfiye edip, yerine oturmayı hedefliyor.
Çünkü KCK’ya göre Kürt, onların iktidarını kutsayan Kürt’tür.
Hatta onların iktidarını onaylamak kaydıyla etnik aidiyeti Kürt olmayan bile Kürt sayılabilir. Tıpkı şu anda HDP bünyesinde “sol” adına bulunup da, hendek siyasetine sahiplenenlerin sırtının sıvazlanması gibi.
Kürtlük meselesi söz konusu olduğunda bir zoka bütün dünyaya yutturulmak isteniyor.
Belki dünyada da, Tayyip Erdoğan ve Ak Parti ile hesaplaşmak, bölgede Türkiye’nin etki alanını kontrol etmek ve İslam dünyasındaki gelişmeleri denetim altında tutmak adına, bu zokayı yutmaya ve kitlelere yutturmaya hazır odaklar bulunuyor.
Nedir bu zoka derseniz, cevabı açık:
- PKK terörünün “Kürtler adına verilen mücadele” payesi ile taltif edilmesi.
Denklem böyle kurulduğunda PKK’nın her eylemi “Kürtlerin kurtuluş mücadelesi” adına meşrulaştırılıyor, PKK’ya karşı her operasyon da “Kürtlere karşı operasyon” damgası ile çamura bulanıyor.
Bu zokanın, dünyada bazı odaklar tarafından kullanılması anlaşılabilir. Çünkü o odaklar Türkiye’nin bölgedeki yükseliş projesini iç çatışmalarla durdurma hesabının içindeler.
Peki ama içerde PKK’nın Kürtler adına mücadele verdiği mavrasına inanmanın bir mantığı var mı?
İçerde derken, PKK’nın nasıl bir cinayet örgütü olduğu bilinmesine rağmen demek istiyorum.
Sadece şu özyönetim komedisine bakmak bile, PKK’nın nasıl bir despotik yapı olduğunu ve tepede oligarşik bir çetenin kararı ile Kürtlerin yaşadığı sivil alanların cehenneme çevrildiğini görmeye yetecekken “Bir de hendekler neden kazıldı ona bakalım” şeklinde tatlı su aydınlığına oynamak, ancak bize has bir zoka yutma eylemi olabilir.
İlçeler can çekişiyor, insanlar yatak yorganlarını sırtlarına almış yollara düşmüş ve siz insansızlaştırılmış ortamlarda özyönetim oluşturmuşsunuz.
KCK’nın çete başlarından Duran Kalkan diyor ki “Karar verilmiş, Kürdistan, demokratik özerklik devrimi
sürecine girmiştir. Sonuç da bu devrimle alınacaktır.”
Sonra Kürt tasnifine başlıyor, AKP’yi savunan Kürtlerin Kürtlükle alakaları olmadığını, onlara karşı her türlü mücadele yürütüleceğini söylüyor “Buna seyirci kalanlar suç ortağıdır!” diyor.
Bakın işte Kürtlerin bir kısmı bile - ki bunların sayısı milyonları buluyor- suç işleyenler safına itiliyor. Ardından ne geleceği malum. Tabii ki infaz! Halk mahkemesini kur ve infaz et!
- Kürtler adına, Kürtler adına, Kürtler adına!
Bir kere silah zoruyla “Kürt adına konuşma” yetkisi aldın mı, Öcalan’ı bile biçebilir, HDP’yi emir eri gibi kullanılır hale getirebilirsin.
“Kürtlere ihanet”i kim savunabilir ki bu çeteye karşı?
Bu tam bir Pol Pot yönetimidir! Kızıl Kmer uygulaması.
En büyük zulmü “hainler” damgası vurulan Kürtlerin yaşayacağı bir zulüm düzenidir o.
Oğullar babaları yargılayacaktır o düzende, kimsenin şüphesi olmasın.
Derim ki, asıl Kürtler bu çetenin iktidarına karşı çıkmalıdır.
Barzani’nin çığlığını anlamayan Kürt varsa, yarın en çok o ağlayacaktır.
Kimbilir belki de Öcalan şu sıralar İmralı’da KCK’ya isyanları oynuyordur!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025