Ahmet TAŞGETİREN
İstanbul’da düzenlenen İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İş Birliği (İSEDAK) Daimî Komitesi’nin 32’nci toplantısı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüde “Şu anda ekranları başında tüm dünyaya sesleniyorum” diyerek konuşuyor:
“Yarın AP’de bir toplantı olacak ve Türkiye’nin AB müzakereleri için oylama yapacaklar. Peşinen ifade etmek isterim ki; sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur.”
Evet, bugün Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Türkiye ile müzakerelerin devam etmesi konusu oylanacak ve “Türkiye’yi uyaralım” yolundaki eğilim ağır basarsa, AB Konseyi’ne bu yönde bir tavsiye kararı gönderilecek. Parlamento içinde farklı görüşler var, “Türkiye ile ilişkilerin sağlıklı götürülmesi” yönünde de uyarılar mevcut ama genel eğilimin “Bir siyasi uyarı verilmesi” yolunda olduğu izlenimi hakim.
İşte Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir beklenti üzerine “Vereceğiniz kararın bizim nezdimizde hiçbir kıymet-i harbiyesi yok” ikazını yapıyor. Bu, “yaşadığı gerçekler bir türlü anlaşılmadığı, aksine, adeta Türkiye’yi köşeye sıkıştıran bir politika takip edildiği” için isyan eden bir ülkenin liderinin “son ikaz”ı olarak görülüp, pozitif bir karşılık oluşturur mu, yoksa bu da bir “meydan okuma” olarak değerlendirilip, aksine kararı tetikler mi, bugün göreceğiz. Böyle negatif bir karar çıkması halinde Türkiye’nin cevabı ve bağlantılı gelişmeler de önümüzdeki sürecin sıcak gündemi olacak.
Aslında Batı dünyası ile bir gerilim yaşadığımız açık. AB ile de problemler var Amerika ile de. ABD’de başkan değişti, Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’a yönelik tepkileri “milli irade hazımsızlığı” diye niteleyip, bir iletişim hamlesi yapsa ve buradan yola çıkılarak ilişkilerimizin pozitife dönüşme ihtimali var sayılsa bile, Trump’ın yönetim kadrosunun genel yapısı, umutlanmanın erken olduğu kanaatini öne çıkarıyor.
Gerilimin kısa sürede sonlanacağına dair bir işaret de görülmüyor.
Eğer Batı, Erdoğan’ın şahsında ortaya çıkan gerçekliği kavrayıp, akl-ı selim çizgisine gelmezse...
Erdoğan’ın şahsında ortaya çıkan gerçeklik ne?
Bir yaralı dünyayı ve onun isyanını, onun kendi kendisi oluşunu ve dünya dengesi içinde etkin bir varlık haline geliş mücadelesini temsil ediyor Erdoğan.
Ne diyor bakın:
“Dünya siyasetini meşgul eden krizlerin tamamı İslam ülkelerinde vuku buluyor. Müslümanlar olarak adeta dünyanın yükünü omuzlarımızda taşıyoruz. Filistinli çocuklar, Türkistanlı mazlumlar, Suriyeli çocuklar... Daha birkaç gün önce hemen yanı başımızda, doğu Halep’teki sivillere hizmet veren son hastane rejim ve destekçileri tarafından enkaza çevrildi. Son bir yıl içinde Akdeniz’in suları, 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve ırak’Taki iç savaşın Avrupa’ya göçe zorladığı 14 bin çocuğun nerede olduğu bilinmiyor.”
Böyle devam edip gidiyor. Bunlar Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı yürek yangınını yansıtan sözler. Sonra “Okuduklarımız ve şahit olduklarımız karşısında zaman zaman umut pınarlarımızın kuruduğunun da farkındayım.” diyor ve sonra Anadolu’nun “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” sığınışını hatırlatarak umuda yelken açmak istiyor.
Hitap İslam dünyasının farklı coğrafyalarından gelen temsilcilere...
Batı’nın şunu bilmesi gerekir ki, Tayyip Erdoğan İslam dünyasına bu seslenişi sürdürecek. Bir yandan mazlumiyeti koyacak insanların önüne, bir yandan zulüm yapılanmalarını ve bir yandan yeni bir dünya inşasını.
Bu yeni dünyada İslam dünyası, İslam dünyası olacak.
Tayyip Erdoğan’ı tüm İslam sokağının can kulağı ile dinleyeceği açık. Çünkü mazlumiyet, canına tak etti bu dünyanın.
Türkiye, Erdoğan’ın liderliğinde de Batı ile ilişkileri önemsedi. Hatta bir dönem “Medeniyetler ittifakı” gibi bir projenin eşbaşkanı oldu. Huntington gibi çatışmayı değil, iletişimi önceledi.
Ama Batı eğer, İslam dünyası hep açık - örtülü sömürge statüsü içinde kalsın istiyorsa, bu artık sürdürülemez. Bir süredir “Diriliş damarı” başladı bu coğrafyada ve Tayyip Erdoğan, onun sözcüsü.
Batı daha insani bir iletişim dili geliştirmek zorunda. Bu coğrafya Tayyip Erdoğan’a diz çöktürülmesine razı olmayacak. Yaşadığımız süreç bunun Batı tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı sınavı gibi yaşanacak.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.11.2025
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025