Akif BEKİ
Büyük umutlarla üç yıl önce kurulmuştu, merkez karargahı Riyad’dı, terörle mücadele edecekti, ümmetin askeri ittifakı olacaktı, Sünni dünyanın ortak düşmanlarıyla savaşacaktı, 40 kadar İslam ülkesi katılıyordu, Türkiye de başı çekenler arasındaydı vesair...
Kaşıkçı olayında şüpheleri dağıtamayan Suudi Arabistan, kendi başlattığı bu ittifakın ipini de çekmiş oldu.
Prens Selman’ın önayak olduğu ‘açılım ve değişim’ vaatleri, Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü haberleriyle nasıl çökmeye yüz tuttuysa...
Bu ay “Çöldeki Davos” sloganıyla yapılacak dev lansmandan nasıl çekilen çekileneyse...
Sponsor medya kuruluşları, şöhretli gazete yöneticileri, milyar dolarlık devlerin CEO’ları nasıl boykot kararı alıyor, peş peşe protesto çekiyorlarsa...
İslam Ordusu da henüz tam hayata bile geçirilemeden aynen öyle dağılmış, bizzat öncüsünün, fikir babasının eliyle dağıtılmış sayılabilir artık.
Bir cinayetle inisiyatif katliamı yaptılar ama Suudi rejimi, hala neye karıştığını tam anlamış dahi görünmüyor.
Ne büyük aymazlık; ayağına sıkmıyorsun, düpedüz tarıyorsun, kurşun yağdırıyorsun fakat acı hissetmiyorsun.
Çünkü sıktığın yer, ayağın değil başın. Çünkü erken uyarıcını öldürüyorsun, ikaz sistemini katlediyorsun, sigortanı devre dışı bırakıyorsun...
İntihar eyleminden farksız.
Sırf resmi propagandandan bağımsız düşünüyor, katılmadığı şeyleri eleştiriyor ve eleştirebilme özgürlüğü istiyor diye rejim muhalifi ilan ettiğin gazeteciyle birlikte aklını da kaybediyorsun.
Cemal Kaşıkçı’yı nereye kaldırdıysan, hangi karanlık emellerine gömdüysen, sağduyunu da aynı çukura gömmüş oluyorsun.
Sırf özgür bir aklın eleştirilerinden rejimimi koruyayım diye gösterdiğin reflekse, o rejimi korumak için topladığın koskoca bir orduyu feda ediyorsun.
Krallığını ayakta tutmak için işlediğin cinayet, krallığını sarsıyor, belki de sonunu getirecek bir süreci tetikliyor.
Ve sen...
Konsolosluğunu insan boğazlanan bir mezbahaya çevirirken kendi idam sehpanı tekmelediğini idrakten bile uzaksın.
Hala Suudi düşmanlığını körükleyenlerin iftiralarından, Türkiye’yle aranı bozmak isteyen fitnecilerin kışkırtmalarından, Katar ve Müslüman Kardeşler’in ihanetinden, algı operasyonlarından, büyük oyunu görmekten, karalama kampanyalarından filan bahsediyorsun.
Asıl hıyanetin, sana tabi olmayanı hainlikle suçlamak olduğu, karşıdan anlaşılmıyormuş gibi...
Ümmetin kalbine sokulan asıl fitnenin, fitnecilik suçlamalarını kendi vahşetine örtü yapman olduğunu kimse göremiyormuş gibi...
İslam İttifakı’nın sırtındaki hançeri tutan elin, ‘dış güç’ filan değil senin elinin ta kendisi olduğu sezilmiyormuş gibi...
Ya da algı operasyonu çektiklerini, sana oyun oynadıklarını söylediğin Katar ve diğerlerine asıl senin operasyon çektiğin, asıl senin kirli oyunlar oynadığın, asıl senin karalama ve iftiralarla saldırdığın hiç belli olmuyormuş gibi...
Kuma gömdüğün kafan, açıkta kaldığını göremediği haydut gövdeni kapatacak tezviratlar üretmeye devam ediyor.
Ama bu trajik komediye arkadan istim yetiştirmek için artık çok geç...
Senin senden büyük düşmanın yok, kendi gaddarlığının kurbanısın, kendi sersemliğinin mağduru.
Aşağılamak ve gözdağı mesajı vermek için İstanbul’u seçtiğini düşünenler bile var. Stratejik bir zekaya sahip olduğunu varsayıyorlar.
Oysa sen sadece Londra’da ortadan kaldırmayı göze alamadığın için, Kaşıkçı’yı İstanbul konsolosluğuna yönlendirdin. İstanbul’u güç gösterisi için gözüne kestirmedin, Londra’ya güç yetirmediği gözün yemediği için...
Fakat yanıldığını, yanına bırakılmadığında öğreneceksin.
Kötü örneği emsal almaya teşne zorba rejimler, senin eşkıyalığından kopya çekemeyecek, ibretlik olacaksın, bekle!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
1.11.2025
31.10.2025
28.10.2025
16.10.2025
14.10.2025
11.10.2025