Akif BEKİ
Okuyacağınız alıntılar, Taha Akyol’un son kitabı “Kuvvetler Ayrılığı Olmayınca”dan.
Konu, iktidar el değiştirdikçe suçlayanla suçlananın yer değiştirmesi ama hainlik suçlamasının olduğu gibi kalması.
1946’da, “Hain değiliz” pozisyonunu Adnan Menderes savunuyor:
“Neler söylenmedi. Moskova radyosuyla parola birliği yapmak, memleketi ecnebi devletlere kötülemek, iktidarı parçalayıp süratle iktidara gelmeyi arzu etmek, düşmanla söz birliği hatta işbirliği yapmak gibi suçlamalar esirgenmedi...Demokrat Parti’nin Rus parasıyla kurulduğunu söylediler. Bunu devlet memurlarının bazıları da söylemiştir. Bu menfur propagandayı köylere yaymak için neler yaptılar...”
Menderes, Demokrat Parti’nin 1950’deki seçim zaferinden haftalar önce dahi hain olmadıklarını ispata uğraşıyordu:
“En küçük bir eleştiri ve muhalefeti, vatan hıyaneti gibi gösterip bütün kusurların muhalefete yüklenmek istenmesi beyhude bir gayret...”
Ki o gayretlerin ne kadar beyhude olduğu kısa sürede anlaşılıyor. Partisi iktidara geliyor.
Fakat ara hiç soğutulmuyor. Rolleri ve külahları, neredeyse seçim sabahı değişiyorlar.
Böylece muhalefete yeni düşenler, muhalefetin hainlik değil hak olduğunu anlatma sırasını çok beklemiyor.
Daha 1950’de CHP lideri İnönü, ülkeye ihanet etmediklerini ispata zorlanmaya başlıyor.
“Hain değiliz” nöbetini, artık iktidarı kaybeden İnönü şöyle devralıyor:
“Hükümet sözcüsü gazeteler, muhalefeti ve onun ileri gelenlerini bozguncu, hatta hain ilan ediyorlar. Muhalefet mensuplarının hainliğini, devlet radyosu da sürekli propaganda ediyor. Muhalefet, vatan hainliği değildir. Buna nihayet verilsin. Herhangi bir meseleyi Meclis’te görüşmek istemek bile vatan hıyaneti derecesinde suç sayılıyor. Ordudan tapu dairesine kadar bütün memurlar yataklarını bağlamış, kimin bir iftirasıyla ne muamele göreceklerini beklemektedirler...”
Kulağa tanıdık gelmiyor mu?
İki tarafı da Milli Mücadele kahramanı olan bir lider kadrosu bile siyasi rekabete girince hainlik suçlamasından kurtulamıyor.
Halbuki iktidar kavgası kızışınca gözü hiçbir şey görmeyen, hiçbir sınır tanımayan bir siyasetçi sınıfı varken ülkenin haine ihtiyacı mı kalır!
O gün bugün ne hainimiz ne hainsavarımız eksildi. Sırayla yer değiştirmeye devam ediyorlar.
Fakat ne olsa beğenirsiniz! İlk kez bu “etme bulma dünyası” kısır döngüsünü kıracak gelişmeler yaşanıyor.
Çok yaklaşıldı. Bu makûs talihi yenmek belki de AK Parti’ye nasip olacak.
İşleyiş şöyleydi; iktidarlar muhalefetteki rakipleriyle mücadeleye hainlerle mücadele süsü veriyordu.
Artık iktidar içinde de bu olabiliyor, illa iktidarın el değiştirmesi gerekmiyor.
Suçlayanın iktidarda suçlananın muhalefette bulunması, şart olmaktan çıktı çıkıyor.
Hainlikle hainsavarlık, kafa dengi ortaklar arasında da yer değiştirebilecek nihayet.
İktidarda yan yana, kol kola yürüyen kafadarlar, bir bakmışsınız aynı silahı birbirlerine çekmiş!
Son örneği, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’ten AK Partili SETA’ya yöneldi.
“Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” diye rapor hazırlayan SETA’nın ta kendisi, evet. Hani yabancı medyaya çalışan yerli gazetecileri, ‘dış güçler hesabına hükümeti yıpratmak’ suçundan fişleyen ve hedef gösteren raporun sahibi...
İşte o SETA, şimdi Perinçek tarafından “ABD emperyalizmi ve İsrail Siyonizmine hizmet”le suçlanıyor. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafını kuşatmakla. ABD ve İsrail’den yönlendirilmekle. ABD ve İsrail’in çıkarlarını savunmakla...
Perinçek, emperyalizm ve Siyonizmle gerçekten mücadele adına iktidarı, “SETA’yı beslemeyi bırakmaya ve ilişkisini kestiğini açıklamaya” çağırıyor.
Yerli ve millici Ulusal Kanal ile Aydınlık da Perinçek’in karalamalarını köpürtüyor. Dava arkadaşları SETA’nın maskesini düşürecekler ya...
Bu kadar entrika, 1971’de vizyona giren “Kavanoz Dipli Dünya” filminde yok. Baş rolde Sadri Alışık oynuyor. Ki şarkısını söyleyen Emel Sayın da misafir sanatçı.
Eski katakullilerde usûl, “Men dakka dukka” şeklindeydi. Yani “Çalma kapımı çalarlar kapını”.
Artık başkasının kapısını birlikte çalanlar, birbirlerinin kapısını tıklatıyor. Birbirlerine, ektiklerini biçtiriyorlar.
Hey gidi “Kavanoz Dipli Dünya”, kimine kavun yedirirsin kimine kelek. Emel Sayın’dan gitmez mi şimdi:
“Her şeyin yalan riya, bıktım usandım senden, kavanoz dipli dünya...”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025