Akın ÖZÇER
İskoçya’da kendi geleceğini belirleme hakkını temel alan bağımsızlık referandumuna sadece on ay kaldı. Gelecek Eylülde yapılacak referandumda “evet” oylarının kazanması için kolları sıvayan İskoçya Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri Alex Salmond önceki gün yol haritasını içeren Beyaz Kitabı’nı medyaya tanıttı. Bu kitap, kendi deyimiyle, sadece İskoçya değil bağımsızlık talep eden bütün halklar için bugüne kadar örneği görülmemiş kapsamlı bir rehber niteliğinde.
Salmond’un iki yüz kadar gazeteci önünde yaptığı bu tanıtımdan önce Cameron hükümetinin şahinliğiyle tanınan İskoçya’dan sorumlu yeni Bakanı Alistair Carmichael, yol haritasında yer alan ve bağımsızlığın temel direkleri sayılabilecek konularda bazı uyarılarda bulunmuştu. Bu uyarılar göz önüne alındığında, bağımsızlığa giden yolun çıkmaz yol olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyordu.
Tahmin olunacağı üzere, bağımsız İskoçya tartışmaları sadece Birleşik Krallık’ta değil, aynı zamanda İspanya’da da ilgiyle izleniyordu. Çünkü İskoçya’yı örnek alan ve 2014’te benzer bir referandum düzenlemek isteyen Katalan milliyetçiler, anayasaya aykırılığı gerekçesiyle kendi geleceğini belirleme hakkına dayanan bir halk oylaması düzenlenmesine karşı çıkan Başbakan Rajoy’a hep Cameron’u örnek gösteriyordu. Birleşik Krallık, böyle bir referandum düzenlenmesine izin veriyordu ama bağımsızlık seçeneğinin kazanması halinde İspanya’dan farklı bir yaklaşım içinde miydi acaba?
Bağımsız İskoçya’nın temel direkleri
670 sayfalık Beyaz Kitap’ta bağımsız İskoçya’nın temel direklerinden biri ulusal para olarak sterlinin kullanılmasıydı. Çünkü Nobel Ekonomi ödülü sahibi Amerikalı Joseph Stiglitz’in de üyesi olduğu Akil Adamlar Komitesi’nin önerisi bu yöndeydi. Ayrı bir para birimi karmaşık bir süreç gerektirdiği, avro kullanılmasının da pratik olmadığı gerekçesiyle. Salmond basın toplantısında, Kraliyet’e bağlı, Londra ile ekonomik bağı sağlam bir bağımsız İskoçya tarifi yaparken, “avro bölgesine girmek gibi bir niyetimiz yok” diye de ekliyordu.
Salmond’un söyledikleri iyi güzeldi ama birlikten çıkıp bağımsız olacak bir İskoçya’nın para birimi olarak sterlini kullanmasına Büyük Britanya’nın ne diyeceği sorusu yanıtsız kalıyordu. Aslında bu sorunun yanıtını, Salmond’un basın toplantısından günler öncesinden Carmichael vermişti. Aptallık olarak nitelediği bağımsızlık halinde Londra’nın İskoçya’ya “yabancı devlet muamelesi” yapacağı uyarısında bulunmuştu. İskoçya’nın sterlini kullanamayacağı gerçeği bir yana, bunun bazı ekonomik yaptırımlar olabileceğini bile ima etmişti. Örneğin İngiliz donanmasının İskoçya’dan gemi siparişi ettiğini ama konuyla ilgili anlaşmanın İskoçya bağımsız olduğu takdirde gözden geçirilebileceğini söylemişti.
Salmond’un bağımsız İskoçya’yı üzerine oturttuğu temellerden bir diğeri de AB üyeliğiydi. Katalunya özerk yönetim Başkanı Artur Mas gibi Alex Salmond da İskoçya’nın AB içinde kalacağı hayalini canlı tutuyordu. Ama İskoçya’nın otomatik olarak AB üyesi olarak devam etmesinin imkânı yoktu. AB Komisyonu’ndan gelen açıklama bu gerçeğin altını çiziyordu. Bağımsız İskoçya yeniden üyelik aşamalarından geçecek ve daha da önemlisi üyeliği 28’lerin onayına sunulacaktı. Birleşik Krallık, hatta İspanya bu üyeliğe karşı vetolarını kullanmazlar mıydı?
Mariano Rajoy’dan uyarılar
Başta altını çizdiğim gibi, İskoçya’nın ve Avrupa ülkelerinden birinin bir bölgesinin bağımsız olmasına İspanya’nın “hayır” diyeceğine kuşku yok. Madrid’in Kosova’yı halen tanımadığı göz önüne alınacak olursa bu konuda ilkeli bir tutum izlediğini ve “çifte standart” denebilecek uygulamalardan kaçındığını söylemek mümkün. Kosova’nın bağımsızlığı, vurgulaya geldiğim gibi BM Genel Kurulu’nun 14 Aralık 1960 tarihli 1514 sayılı ilke kararına aykırı. Çünkü bu kararın 6. maddesi kendi kaderini belirleme hakkının ülkelerin toprak bütünlüğünü bozacak şekilde kullanılamayacağının altını çiziyor.
İspanya ayrıca bağımsızlık peşinde koşan Katalan ve Bask milliyetçilere yeri geldikçe hep bağımsız olduklarında AB dışında kalacakları uyarısında bulunuyor. İspanya’nın hedefinde sadece onlar değil aynı zamanda onlara örnek olabilecek diğer milliyetçiler de var elbette. Nitekim18 Eylül 2014 referandumu kesinlik kazanınca, İskoçya’nın bağımsızlığı ve AB üyeliğini veto edecek ülkelerin başında İspanya’nın adı zikredilmeye başlandı. Dolayısıyla Salmond’un İskoçya’nın bağımsızlığı için sadece İngiltere’yi değil, İspanya’yı da ikna etmesi gerekiyor ki bu neredeyse imkânsız.
Başbakan Mariano Rajoy dün Madrid’de bir araya geldiği Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında kendisine yöneltilen sorular üzerine bu konuya ayrıntılı biçimde değindi. Ağzına Katalan ve Katalunya sözcüğünü bir kez dahi almadı ama Salmond’a ciddi uyarılarda bulundu. “Bir bölge bağımsızlığını ilan ederse AB’nin dışında kalır” diyerek kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla misali İskoçlar üzerinden Katalanlara da mesaj verdi.
Tanınmış İngiliz sosyolog Anthony Giddens, daha 2005’te Avrupa ekonomisinin çökmesi ve milliyetçiliğin geri dönmesinden kaygılandığını yazmıştı. Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Mitterrad’nın savaş olduğunu söylediği milliyetçiliğin… Giddens’e göre İngiltere’de ve İspanya’da çevresel milliyetçilerin ayağa kalkması ekonomik krizin bir sonucu. Giddens iki ülke milliyetçileri arasında paralellik değil doğrudan bir ilinti olduğunu söylüyor. Öyle bir ilinti ki İspanya İskoçya’nın, Birleşik Krallık da Katalunya’nın bağımsızlığını veto edebilir.
Beyaz Kitap ne derse desin İskoçya’nın bağımsızlığa giden yolu çıkmaz. Katalunya’nınki de öyle aslında. İki ülke arasındaki tek fark, İspanyol anayasasının imkân vermediği bağımsızlık referandumunun Birleşik Krallık’ta yapılacak olması. Bağımsızlık her şeye karşın İskoçya’da kazanır mı? Kazanırsa neler olur? Katalan ve Basklar bundan nasıl etkilenir? Bu soruların yanıtlarını alabilmek için bekleyip görmek gerekiyor kuşkusuz.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018