Ali BAYRAMOĞLU
Neden uzlaşma kültürü bu topraklardan uzak durur? Neden ayrıştırarak akıl yürütmek bize yabancıdır? Neden bu diyarın insanı faydayı ilke sayar, hatta bazen mantık dışı çağrımlara teslim olur?
Octavia Paz, insanın akıl yürütmesinde, değer skalası oluşturmasında, korku ve beklentilerinde zaman algısının oynadığı rolden söz eder.
“Modern çağ ilerlemecidir, ‘ideal’ ve ‘gelecek zaman’ merkezlidir” der. Günü, insana verilen gelecek vaadi yönetir. “Bugün” mücadele, “gelecek” saadettir. Saadet, o istikamette mücadele kadar fedakarlık gerektirir. Tüm ideolojilerin ve inançların özünde vardır bu. Erdem ve özgürlük kadar, otoriter, hatta totaliter bir yön içerir.
Öyleyse otoriter modernliğin de coğrafyası ve kültürel kökü yoktur.
Pekala dini, milli, yerli de olabilir.
Türkiye’de bir süredir bir cenderenin içinde. Özgür soluk almaya imkan vermeyen, her alana müdahale eden bir siyasetin boyundurluğu altında.
Gelin görün ki, buna rağmen, iktidar bloğunun siyasi desteği en az yüzde 45. Yüzde 35’lerde görünen AK Parti seçmen kitlesinin üçte ikisinin, ikinci partisi MHP. Seçmenin cumhur siyasetine uyumu ve konsolidasyon önemli ölçüde gerçekleşmiş halde.
Özünde ne vaat ediyor bu iki parti?
Milli kalıcılık, ölümsüzlük, yani beka...
Bunun karşılığı olan siyaset ne?
Tehdit ve tehlike, iç ve dış düşman karşısında sürekli seferberlik. Öyle bir seferberlik, öyle bir fedakarlık, öyle bir özgüven ki, bu tehdide hukuk devleti zemin hazırlıyorsa taşıyorsa, onu da bertaraf etmeye kadar gitmek, gidebilmek...
Peki gerekçesi? Terör ve bölücülük.
FETÖ işi ve o vesileyle muhalif tasfiyesi hallolduktan sonra, o rafta sadece Kürt meselesi kaldı. Ne var ki, Kürt meselesi sadece PKK’dan ibaret değil bu bakışa göre, HDP de işin içinde, muhtemelen o partiye bunu bilerek destek veren Kürt vatandaşlar da...
Bu fikrin destekçileri sadece Cumhur İttifakı çevresi değil. Onun muarızları bazen bu konuda bazen daha sert.
O zaman sorun sadece AK Parti-MHP de değil. Aynı zamanda, onlara karşı dururken, bu zihniyeti, politikayı destekleyen ve normalleşmeye set çeken bir zihniyette...
Octavia Paz’a dönelim.
Paz, erken Ortaçağ zihniyetinden, akıl yürütmesinden söz ederken, o dönem dünyasının, günü geçmişle algıladığı söyler. O dünyada, geçmiş, kök, kan, şan nostaljisi ve öykünmesi, değer silsilelerinde, yücenin üretilmesinde referansı oluşturur, bilişsel dünya buraya oturur, dış dünya gerçekliği böyle algılanır ve anlamlandırılır.
Bu zihin dünyasında “dışarısı” ve “öteki” kuvvetli bir fikirdir, tehdit ve tehlikedir, ölümcüldür. Geçmiş merkezli akıl, ben ve biz merkezli olmanın kültürden çok doğaya yakın, biyolojik halidir.
O ruh sanki sıklıkla buralarda dolaşıyor.
Paz, bir de, “şimdiki zaman” zihniyetinden söz eder. İçinde bulunduğumuz çağları kastederek, “şimdiki zaman merkezli” akıl yürütmenin etik, estetik ve siyasetini tarif eder. Talep, sorun, durum neyse, ütopya ve mitosa bel bağlamadan, şimdi, hemen, muhatabıyla birlikte, ötekiyle konuşarak, paylaşarak, uzlaşarak, inşa ederek var olmaktır bu.
Bu zihniyet rüzgarı, bir dönem ülkeyi şöyle bir yaladı geçti, ama geride belli ki pek bir kalmadı.
Ama geri gelecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025