A.Turan ALKAN
Hadi materyalist demeyelim ama en azından dine karşı aralarına hayli soğuk bir mesafe bırakanlarda bile eninde sonunda dinin kavramlarından birine sığınma ihtiyacını görmek insana tebessümle karışık bir hüzün veriyor.
Auguste Comte, meşhur Üç Hâl Kanunu’nda insanlığın teolojik ve metafizik safhaları tamamladığını, artık (1800’lü yıllar kastediliyor) Pozitivist çağa gelindiğini ileri sürerek hadiseler arasındaki sebep-sonuç ilişkileri anlaşılırsa –kestirmeden söylüyorum- ortada din diye bir şey kalmayacağını söylemişti. Comte, inanç ve fikriyattaki farklılığın toplumda anarşiye yol açtığını düşünüyordu; ne var ki, insanların patatesten bile olsa dinden vazgeçemeyeceklerini anlayınca daha sağlığında Pozitivizm’i bir din şekline sokarak teorisine kanat taktı: Bir insanlık dini; bu din ayin ve törenleriyle Hıristiyanlıktan pek farklı değildi, sadece Tanrı’nın yerine insanlığı, azizlerin yerine de bilginleri, mühendisleri, akademisyenleri geçiriyordu. Pozitivizm, kendi asrında bile rağbet görmedi. Türkiye ve Brezilya hariç (Bkz. Şahin Alpay’ın ‘Pozitivizm Kilisesi niçin çöküyor’ başlıklı Zaman yazısı). Bizde de durum şudur: Milli eğitim hayatımızın ‘fen’ koridorlarında hâlâ bir Pozitivist felsefe hortlağının dolaştığı mâlumdur.
DİSK’çiler Taksim Meydanı kutsaldır diyorlar, “Neresi kutsal, değildir” diyenler de eksik değil elbette. Benim için de Taksim kutsal bir mekân değil. İşin açıkçası, tarih denilen o büyük hikâyede ne kadar sağa sola bulaştırıldığını ve uğrunda ne kadar çok kan döküldüğünü gördükten sonra kutsal kavramını kuyumcu terazisiyle tartarak kullanmayı tercih edenlerdenim. Mekâna izafeten “K-d-s” kökünden kutsal, Kur’an’da sadece üç kere geçiyor.
Taksim benim için sıradan bir yer; fakat DİSK’çilerin “Taksim kutsaldır” nitelemesine bir itirazım yok. İnsanların neyi kutsal sayıp saymayacaklarını kendi inancımızın kriterlerine vurarak tayin edemeyiz. Lüzumundan fazla dinibütün bir kısım halkımızın Ortodoks ayazmalarında şifâ aradığı, derûnunda gerçekte kimin yattığı meşkûk bazı türbelere mum yakıp, tel bağlayıp, tuz döküp, horoz keserek kendince Hakk’a yakınlaştığını düşünenleri bile eleştiremeyiz bu nokta-i nazardan. İnançlar ve inanç unsurlarını tartışmamak, eleştirmemek bir nezaket kaidesidir çünkü.
Evet, DİSK’e göre Taksim kutsal bir alandır ve bütün emekçilerin yarın Taksim’de ‘Kutsal’ 1 Mayıs’ı kutlama hakkının yanındayım. Hükümetin, “1 Mayıs’a karşı değiliz; gidin Yenikapı’da toplanın; bedava otobüs bile veririz, lâkin Taksim’e izin vermeyiz” tehdidi de bana göre hiç de ciddi bir bahane değil.
Mesele, gösterildiği gibi Taksim esnafının cam-çerçevesinden ibaret değil tabii ki; hükûmet, Gezi’den beri birileriyle çatışabileceği, bir husûmet, bir gerginlik icad edebileceği maraza sivilcileri arıyor; bulursa ne âlâ, bulamazsa kaşıya kaşıya çıbanhaline getiriyor. Bu açık hesabı görmeden, 1 Mayıs’ı kutsalın örtüsüne bürüyerek Taksim’de ısrar etmek, Türkiye’de işçi sınıfının hak mücadelesine büyük bir katkı vermez. Böyle düşünüyorum.
Endişem şu: “Taksim’de kutlarız, yok kutlatmayız” polemiğinde işçiler, yavaş yavaş hükûmetin esasen arzuladığı bir noktaya, daha açık dille bir açmaza doğru getirilmiş bulunuyorlar: İşçiler Taksim’de direnir ve olaylar çıkarsa hükûmet, “Bunlar nizam tanımıyorlar, çapulcular, cam, çerçeve kırmaktan başka şey bilmezler, Ukrayna’yı da bunlar karıştırdı” diyerek kârına bakacak ve taraftar kitlesine Taksim’deki işçileri anarşist çapulcular gibi gösterecek. Miting, son an sürpriziyle Yenikapı’ya alınırsa bu defa “Bakın, kararlılık gösterdik; Taksim’deki esnafın güvenliğini koruduk” edebiyatı yapılacak.
Kime sözüm geçer bilmem; derim ki, fedâkârlık ve yiğitlik işçilerde kalsın; bu sene Yenikapı’yla iktifa edilmesinden yana gönlüm. Savm u salâtın bile kazâsı var yahu.
Seneye Allah kerim...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Dereler düz bağladı; dibi yarpuz bağladı…
14.07.2016 - Pijama dâvâsı
13.07.2016 - Ördek düdüğü
11.07.2016 - ‘Pozitif milliyetçilik’ nedir; nasıl yapılır?
10.07.2016 - Bir ‘şirket’ hikâyesi
8.02.2016 - Eey İzlanda, sen kimsin ya?
7.02.2016 - Dünyanın bütün mustazafları, birleşin!
6.02.2016 - Sert bir Bayram tebriki yazısı
4.02.2016 - Bir ‘flashmob’ videosundan öğrendiklerim
3.02.2016 - Narkotik ihbar!
2.02.2016
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































mehmet duman
merhaba