Aydın ENGİN
Okuyacağınız Tırmık bir hafta kadar önce yazıldı. Sonra da “Bunca yakıcı olay varken şimdi sırası mı bunun” hesabıyla yayını ertelendi. Ancak dün bir okurun ilettiği maili görünce “Sırasıymış” dedim ve T24 editörlerine yolladım. Sözünü ettiğim mail bir internet sitesinden bir yazı alıntılıyordu ve o yazı “Murat Belge, Ahmet İnsel, Aydın Engin gibi liberaller…” diye başlıyordu.
Murat Belge, Ahmet İnsel ve bendeniz liberal imişiz.
İyi mi ?
* * *
Liberalizmin babası Adam Smith yukarılardan bugün Türkiye solunda kimilerinin yazıp çizdiklerine bakıyorsa ya saçını başını yoluyordur ya kasıklarını tuta tuta gülüyordur.
Oysa garibim farkında değil; “liberal” terimi Türkiye solunun bir kesimince siyasal-ideolojik-ekonomik bir çizgiyi tanımlamak için kullanılan bir deyim olmaktan çoktan çıktı: Liberal artık bir küfür…
Geleneksel solun kurumlarını, terimlerini (Dikkat ! Değerlerini değil, politbüro, merkez komite, Leninci parti gibi kurumlarını, proletarya diktatörlüğü, demokratik merkeziyetçilik gibi terimlerini) hâlâ benimseyen ve savunanların bir zamanlar sol içinde karşıtlarına karşı ha bire kullandıkları “oportünist, goşist, işbirlikçi, revizyonist, karşı devrimci, küçük burjuva” gibi eleştirel terimleri ne kadar az kullandıklarının farkındasınızdır sanırım. O terimlerin o kesimde pabucu neden dama atıldı bilemem; bildiğim, artık moda terim: Liberal!..
Herhalde biliniyor, liberalizm ortaçağın defterinin dürülmeye başladığı, hızla gelişen, krallara borç verecek kadar servet biriktirip artık sermayedar sınıfı oluşturmaya başlayan burjuvaların kilise ve soylular sınıfının (ekonomik ve siyasal (Bir daha: Ekonomik ve siyasal)egemenliğine başkaldırı hareketinin ideolojisiydi. Çağına göre elbette ilerici bir hareketti (Meraklısı Komünist Manifesto’daki övgüleri hatırlasın).
Bir gazete yazısında yüzlerce yıllık bir geçmişe dayanan ve yüzlerce yıldır çeşitli yönleriyle bizzat liberaller tarafından da eleştirilerek değişen liberalizmi enine boyuna sergilemek mümkün değil.
Ancak şu duraksamadan söylenebilir:
Liberaller, kapitalizmin en has, en saf ve sık sık da en vahşi savunucularıdır.
Liberalizm, devletin her alanda ve anlamda küçülmesini, ama özellikle ekonomik alana hiç karışmamasını öngörür.
Kuşkusuz liberalizm günümüze kadar evrilerek, küçük ya da büyük değişimler geçirerek geldi. Günümüzde küresel sermayenin önündeki engellerin (gümrük duvarı, sınır, ulus-devletlerin kısıtlayıcı önlemleri) ortadan kaldırılmasını savunuyorlar ve elbette serbest piyasa ekonomisine sımsıkı bağlılar.
Liberalizm bu ise, ki özetle bu, kendini Marksist olarak tanımlayan birine liberal yaftası yapıştırmak “sıcak buz” ya da “köşeli daire” demek kadar anlamlı.
Bir Marksist, kapitalizmin aksaklıklarına değil özüne itiraz edendir. Liberal ise kapitalizminözünü savunan. Eh bu durumda “liberal solcu” demek nasıl bir anlam taşıyabilir ya da bir anlam taşıyabilir mi ?
Yukarıda ağırlıklı olarak liberalizmin ekonomik yönüne vurgu yapıldı. Kuşkusuz liberalizmin siyasal ve kültürel yönü de var ve önemli.
Liberal düşünce için birey öndedir. Bireyin özgürlüklerinin kısıtlanması tartışılamaz. Ancak buradaki özgürlükçü çizgi vicdandan çok devletin dizginlerini elinde tutan gücün (=Kral, padişah, diktatör, kilise, cami, seçilmiş iktidar) bireye mümkünse hiç, değilse mümkün olduğu kadar az karışmasını hedefleyen bir özgürlükçülüktür. Ve elbette üretim araçlarının özel mülkiyetini ortadan kaldıracak yönelimler, hareketler, eylemler bu özgürlüğün sınırları içinde değildir.
* * *
Benim bildiğim, okuyup öğrendiğim liberalizmin kabaca ve kısaca tanımı böyle. Liberal de hem ekonomik, hem siyasal, hem kültürel bağlamda bu çizgiyi savunandır.
Gerçekten de bir liberal cinsel, dinsel, etnik özgürlükleri içtenlikle savunur. Kapitalizmin sağlıklı yürüyebilmesi, gelişmesi için bu özgürlüklerin olmazsa olmaz olduğunu düşünür.
Ancak sosyalizmin her biçiminden, hele hele Marksizmin tanımladığı sosyalizmden nefret eder, ona düşmandır. Bu düşmanlığa duvarın yıkılışını izleyen dönemde Maksist literatürde ağırlıklı olarak kullanılmaya başlayan “özgürlükçü sol” teriminin tanımladığı çizgi de dahil.
* * *
“Liberal” terimini bir küfür olarak kullananlara dönersek…
“Liberal”i kendilerinden farklı düşündüğünü, davrandığını gördükleri sosyalistler, Marksistler için kullanıyorlarsa “Sıcak buz, köşeli daire” demekteler.
Yok liberal sözcüğünün geldiği Latince kökenden yola çıkıp “özgürlükçü, özgürlükten yana” anlamında kullanıyorlarsa özgürlük yerine ne önerdikleri bir açıklasalar da bilsek…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021