Aydın ENGİN
Devlet katında itibar gören ve desteklenen ırkçılık sosuna bulanmış milliyetçilik söz konusu olduğunda hiç duraksamadan "Al birini vur ötekine" dedim, derim, galiba daha epey süre diyeceğim.
Türkiye ve Yunanistan'dan söz ediyorum.
Bugünlerde Doğu Akdeniz'deki olası enerji kaynaklarını paylaşamayıp, "diplomasi silahı"nı kullanmayı beceremeyip, "silahların diplomasisi"ne başvuracaklarını ima hatta ilân eden Yunanistan ve Türkiye iktidarlarından…
Türkiyle ile Yunanistan arasındaki "Kıta sahanlığı" tartışması ben mesleğe başladığımdan beri tartışılıyor. Yani neredeyse "milattan önce"den beri. Uluslararası hukukun tanımladığı kıta sahanlığı kavramı Türkiye ile Yunanistan arasında geçerliği ve uygulanması olanaksız bir kördüğümdür.
Keza Libya ile Türkiye arasındaki son anlaşmada sıkça geçen "münhasır ekonomik bölge" terimi de Ege denizinde ve Doğu Akdeniz'de uluslararası deniz hukukunun uygulanması pek zor kavramlarından biridir.
Bütün bu belirsizlik yaratan konular ise Yunanistan ile Türkiye arasında sert diplomatik tartışmalardan, tek taraflı uygulamalara, gerginliklere, karşılıklı kuru-sıkı tehditlere yol açıyor.
Bu da her iki ülkede milliyetçiliği besleyen gübre işlevi görüyor. Keza iki ülke de içerideki sorunları örtebilmek, halklarının ilgisini ve dikkatini kaydırmak için bu tartışmaları düşmanlık iklimi yaratan elverişli kaynaklar olarak tepe tepe kullanıyorlar.
* * *
Şu anda iki güncel ve çetrefil sorun var.
Birincisi: Libya ile Türkiye'nin Kasım 2019'da imzaladığı anlaşmada tanımlanan "münhasır ekonomik bölge" ile Yunanistan ile Mısır'ın geçen hafta imzaladığı "Deniz Yetki Alanı" adlı anlaşma.
Uluslararası deniz hukukunun bıktırıcı ayrıntılarını bir yana bırakırsak yalın bir tanımlama yeterli:
Mısır ile Yunanistan arasında bir düz çizgi çekin. Sonra da Libya ile Türkiye arasında benzer bir çizgi çekin. Ortaya bir çapraz, X harfi gibi bir şekil çıkacak. Birbiri ile çelişen ve birbirini yoksayan iki anlaşma var. Her iki taraf da kendi haklılığı üstünde ısrarlı. Nitekim Türkiye, Mısır-Yunanistan anlaşmasını hemen "Yok hükmünde" ilan etti. Yunanistan ise Dışişleri Bakanı Dendias'ın ağzından daha fiyakalı bir üslup kullandı: "Türk-Libya mutabakatı, ilk dakikadan itibaren ait olduğu yerde sona erdi: Çöp tenekesinde".
Gel gör ki Türkiye'nin "yok hükmünde" dediği anlaşmanın tarafları "var hükmünde" demekte, Yunan bakanın "çöp tenekesinde" dediği Libya-Türkiye anlaşması da anlaşmanın taraflarına göre kesinlikle yürürlükte.
Bu iki ülke arasındaki çetrefil ve gerginlik yaratan konuların birincisi idi.
İkincisi: Doğu Akdeniz'de, Lübnan kıyıları, Kıbrıs'ın güneyi ve kuzeyi, Mısır'ın kuzeyi, Israil'in batısı, Türkiye'nin güneyinin arasında kalan bölge. Burada doğal gaz ve petrol yatakları olduğuna ilişkin güçlü bulgular var.
Peki bu denizaltı servetinin sahipleri kimler olacak, kimler avucunu yalayacak?
Bu soru şu anda cevapsız ve cevapsız kaldıkça da gerginlikler kaynağı olmaya devam edecek…
* * *
Gerginlik yaratan konular her zaman milliyetçi güçler için bereketli bir beslenme kaynağıdır. Gerginlikler bazan tek taraflı bazan karşılıklı tırmandırılır. Denizse savaş gemileri ve savaş uçakları, karaysa tanklar, toplar, uçaklar hareketlenir.
Halkların yüreği ağzına gelir. Medya destekli milliyetçi kabarış ırkçılıkla beslenerek tırmanır, tırmanır, tırmandırılır.
Sonuç bir savaşa dönüşür mü?
Falcılık benim mesleğimin işi de değil, alanı da değil.
O yüzden kesin bir yargı yerine "Umalım sıcak bir savaşa yol açmaz" demekten ve her iki ülkenin tepe yöneticilerini uyarmaktan yanayım.
Onlara "Durun siz NATO kardeşisiniz" diyeceğim.
Dinlemezlerse zaten NATO'nun asıl patronları onlara bunu söyleyecekler, "Durun siz NATO kardeşisiniz" diyecekler ama bu benimki gibi dostça ve barışçıl bir uyarı gibi değil, "O enerji yataklarını kimselere yedirmeyiz" anlamında epey sert bir tonla, onur kırıcı bir üslupla yapacaklar.
Ben sadece NATO kardeşlerini vakit varken fırça yemelerini önlemek amacıyla uyarayım dedim.
Bundan sonrasını artık kendileri bilir…
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021