Halil BERKTAY
“Yalnız aşkı vardır aşkı olanın” (Cemal Süreya). Onun gibi, bir zamanlar Vietnam ve sadece Vietnam vardı. Herkesin desteklediği, daha doğrusu kimsenin karşı çıkamadığı bir büyük dâvâydı. Vakur ve olgundu. Kendine özgü sadeliği en çok Ho Amca’da ifadesini buluyordu. Uluslararası komünist hareketin bir parçasıydı ama özel günahları, çok karanlık bir arka yüzü yok gibiydi (ya da henüz kimse böyle şeyleri aklına getirmiyordu). Geriye baktığımda daha iyi görüyorum ki, Sovyet tipi, Stalinist bir bürokratizmden de, Çin Kültür Devrimi’nin sekter çılgınlığından da uzaktı. Parçalanmıyor; “öz”ü, “hakiki”si, “öz hakiki”si (ya da M’si, ML’si, İhtilâlci ML’si, İhtilâlci Komünist ML’si) üzerinden küçülerek çoğalmıyordu.
Terörist demiyordu kimse. Öyle tarif edilecek hiçbir eylemleri yoktu. Somut bir durum söz konusuydu; Fransız sömürgeciliği gitmiş, yerini Amerika almıştı. Bu koşullarda, bağımsızlık için yabancı işgaline karşı tam anlamıyla bir kurtuluş mücadelesi veriyordu. Ama silâh fetişizminin (militarizmin devrimci varyantının) zerresi görülmüyordu. Silâh değil halk, insan ön plandaydı. Bu işler ancak ve ancak böyle olur diye teori kurmuyor, model ihraç etmiyor, işgal ordusundan başka kimseyi hedef almıyor, savaşının cakasını satmıyordu.
Onu yapan başkalarıydı : bizde ve hemen her yerde, “Ho Ho Ho Şi Minh; iki, üç, daha fazla Vietnam; Ernesto’ya bin selâm” diye bağıran; reelden çok mecazî anlamda, havada kalaşinkof sallayan; ya da şiddeti, spesifik siyasal amaçların bile ötesinde, psiko-sosyal gerekçelerle savunmaya koyulanlar. Örneğin Frantz Fanon, sömürgeciler “başka bir dilden anlamadığı” için sömürge halkının kendini genel insaniyet kurallarıyla bağlı saymayıp mutlaka şiddetle direnmek zorunda olduğunu öne sürmekle kalmıyor; daha ileri giderek, bu şiddeti, kolonyalist tahakküm ve zorbalığın güdükleştirdiği insan ruhu üzerindeki sağaltıcı etkisi nedeniyle de iyi ve gerekli görüyordu. Bu, “haklı şiddet”in adetâ bir varoluş haline dönüşmesi demekti. (Türkiye tuhaf bir ülke, solcuları da tuhaf solcular. İnternette, bugün bile, hem de bir vicdanî ret sitesinde, her türlü şiddete karşı çıkanlara – ki, vicdanî ret başka nasıl olabilir – sen git biraz Fanon oku gibi şeyler söylendiğini görmek ilginç oluyor.)
Ama işte böyle bir ortama dönüştü 60’ların ikinci yarısı ve 70’ler – başlı başına bir biçim olarak şiddet hayranlığı, ya da şiddet için şiddet tutkusu; silâhlı mücadele dendiği anda bir kendinden geçme, vecd ve istiğrak hali, aldı yürüdü. Ve tabii, bu formalizmin bir adım ötesinde, herkes kendi favori silahlı mücadele şemasına, örgüt modeline ve kahramanlarına sarıldı. 19. yüzyıl Romantiklerini andıran ölüm saplantısıyla Guevara : Nereden ve nasıl gelirse gelsin, savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa, silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleri, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaksa, ölüm hoş geldi, safa geldi – bu satırları okuyan kim, Irak veya Libya’daki, havaya rastgele şarjör boşaltma gösterilerine şaşabilir ? Devrimde Devrim kitabıylafoco teorisini yaygınlaştıran Régis Debray. FARC. Tupamaro’lar. Sandinist’ler. Doğu Timor. Çad. Aydınlık Yol. IRA. Basra Körfezi kıyılarında, o sıralar hiçbir haberini atlamadığımız, şimdi ise adlarını asla hatırlayamayacağımız bir yığın “kurtuluş cephesi”. Çeşitli fraksiyonlarıyla FKÖ – El Fetih, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (tabii “komünist,” başka ne olacak : George Habaş), Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (o da “komünist” ve hattâ “Marksist-Leninist” : Nayif Havatme), Kara Eylül, Irak ve Suriye’deki Baas partilerine bağlı hizipler (Arap Kurtuluş Cephesi, Es-Saika, Filistin Arap Cephesi).
Ve hepsinin arasındaki, habire tırmanan radikalizm ve daha fazla radikalizm ve daha daha fazla radikalizm spiralinde, “haklı şiddet” adına bitmek bilmez bir cinayet, bombalama, rehin alma (bazen de öldürme) zinciri. 1969 ve 70’te, FHKC adına Leyla Halid’in uçak kaçırmaları (ve başında kefiye, elinde AK-47, çağın en popüler “kadın devrimci” ikonasına dönüşmesi). 1972 Münih : bu sefer Kara Eylül’ün (kendi iddiasına göre bizzat Yaser Arafat’ın onayıyla), on bir İsrail sporcusu ve antrenörüyle bir Alman polisini katletmek suretiyle Yaz Olimpiyatlarını kana bulaması. Ardından, bir Lufthansa uçağını da kaçırıp, Batı Alman makamlarını ele geçirdikleri üç militanını serbest bırakmaya zorlaması (ama buna karşılık, İsrail gizli servislerinin “Gençlik Pınarı” ve “Tanrının Gazabı” operasyonlarıyla sayısız Filistinlinin canını alması). Birkaç yıl önce FHKC’ye katılan İliç Ramirez Sanchez’in (nâm-ı diğer Carlos veya Çakal), 1970’lerin ortalarındaki cinayetleri (tersten bakarsanız, kahramanlıkları). 27 Haziran 1976 : gene FHKC’nin, 248 yolcusuyla bir Air France uçağını Uganda’ya kaçırması (ve 4 Temmuz : İsrail komandolarının, 8 militanın, 3 rehinenin ve 45 Uganda askerinin ölümüyle sonuçlanan Entebbe baskını). 25 Eylül 1985 : FKÖ’nün elit “Birim 17”sine mensup silâhlı kişilerin Kıbrıs (Larnaka) açıklarında bir İsrail yatını kaçırıp üç İsrailli turisti öldürmeleri (ve bu sefer de karşılığında, 1 Ekim’de sekiz İsrail F-15’inin Akdeniz’i boydan boya geçip Tunus’taki FKÖ karargâhına saldırması; sonuç, lider kadrolar dahil 70 ölü, 100’ü aşkın yaralı). Sonra bu karşılığın da karşılığında, 7 Ekim 1985 : dört FKC mensubunun Achille Lauro yolcu gemisini kaçırıp, tekerlekli iskemlesinde oturan çaresiz bir sakatı, ABD vatandaşı Leon Klinghoffer’i sırf Yahudi diye öldürerek denize atmaları.
Yüzleşme derken... Sırf devletle değil, biraz da kendi kendimizle yüzleşelim mi, ne dersiniz ? Ne kadarımız alkışlamıştık, hiç olmazsa birkaçını ? Diyelim ki alkışlamadık; cepheden, net bir şekilde karşı çıkabilmiş, kınamış mıydık ? Yoksa susmuş muyduk, o zamanların “tarihsel asimetri”leri uğruna ?
Hiç olmazsa bugün, bu Fanon-vârî şiddet ve karşı-şiddet, misilleme ve karşı-misilleme döngülerinden hiçbir sonuç alınamayacağını algılıyor muyuz ?
Her barış çağrısına “ne yani, onursuzca teslim mi olsunlar” diye karşılık veren “onur savunucusu” süper-solcular : alt tarafı 25-40 yıl öncesinin bu derslerini hatırlıyor musunuz ?
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024