Hasan Bülent KAHRAMAN
Nihayet beklenen oldu ve Türkiyeli Yahudi aydınlar, aslında çok geç kalmış fakat çok haklı bir bildiri yayınlayarak, İsrail'in Gazze'de yaptıklarından kendilerinin sorumlu tutulmasını kınadılar. Hemen belirteyim ki, o imzacıların bazıları kardeşim kadar, bazıları evladım kadar yakındır bana. Bazılarını ise sadece entelektüel ve profesyonel kimliğiyle tanırım. Hepsi bu memleketin insanıdır, hepsi birbirinden kıymetli insanlardır.
Dikkatle okudum: haddinden fazla 'müeddep' ve hatta naif olan bu bildiri sadece bir tek kelimeyle 'ırkçılıktan' söz açıyor. Oysa yaşananları tam da bu kavramla bütünleştirecek dehşet bir tutumdan söz ediyor ve kendilerine sürekli olarak 'görüşünü açıkla' baskısı yapıldığını dile getiriyor bildiri.
Onlar terbiyeleriyle yazmamışlar ben belirteyim: Faşizmin sistematik uygulamalarından biri, karşındakini görüşünü açıklamaya, 'durduğu yeri' belirtmeye zorlamaktır. Bilmeyenler ilgili literatürü açıp bu mekanizmanın nasıl işlediğini öğrenebilir. Onlar da neticede belirtip, 'Yahudi olduğumuz için değil, insan olduğumuz için Gazze'de yapılanlara karşıyız' diyor. Ve gene çok haklı olarak hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz diye ekliyor. Buradan hareketle de yapılanları, takınılan tavrı 'ırkçılık' olarak tanımlıyor.
Öyledir! İşin berbat yanı bu ırkçılık yaklaşımı sadece bugünle sınırlı değil. 'One minute' çıkışından sonra işin hangi boyutlara eriştiğini bu köşede çok yazdım. Neredeyse her olaydan sonra tekrarlayan bu tutum, muhtemelen, ondan da öte muhakkak ki, ulus devlet kurma dinamiklerimizin en önemlilerinden bir olan 'ayıklama' ve 'saflaştırma' yaklaşımının tortusu. İşte, Yahudi aydınlar da vurguluyor, hepimiz 20 bin kişiyiz diyor. Bakın bakalım 20. Yüzyıl başında durum neydi, Türkiye'deki demografi dağılımı ne haldeydi...
Fakat ben işi bir adım daha ileriye götürmek taraftarıyım.
Türkiye, Yahudiler ve diğer azınlıklar başta olmak üzere, her kesimin nefretle karşı karşıya kaldığı değil, bırakıldığı bir ülke. Bakın şu sıralar, 'dışarıdan' gelen eleştiriler bir yana, kendi cemaatinden gelen eleştirilerle çok değerli bir düşünür olan Etyen Mahçupyan'ın maruz bırakıldığı söyleme. Dikkatle okuyun, göreceksiniz, söylenenler, yazılanlar karşısında dehşete düşmemek kabil değil. Mahçupyan'ı görüşlerinden ötürü eleştirmek başka (ki, o zaman çok önemli, verimli bir tartışma doğacaktır) onu o deyimlerle neredeyse linç etmek başka.
Evet, bir nefret ve linç kültürü içinde yaşıyoruz. Daha doğrusu yaşayamıyoruz; soluk alamıyoruz. İnternetin özgürlük araçları hakaret, küfür, aşağılama, tahfif etme için sistemli bir biçimde kullanılıyor. Buna iktidarın bizatihi kendisi de muhatap oluyor. Siz bakmayın öyle başörtüsü sorunu çözüldü sözlerine, hatta avunmalarına. Belli bir kesimin hala o kesime karşı nasıl nefretle yaklaştığı, baktığı (evet, 'bakış' her şeyden önemlidir, başlı başına bir siyasettir) sokaklarda gözlemlenebilir. İktidar da kendi iç kanatlarında aynı tutumu sergiliyor. Gene iletişim araçlarının bu konuda nasıl seferber edildiği ortada. Herkes birbirini kıyasıya bir mücadeleyle yok etmeye çalışıyor.
Bütün bunların altında ben Türkiye'deki yerleşik siyasal kültürün, bilinç dışının faşizmle bir biçimde ilişkilenmesini buluyorum. Çok önemli olan gerekçeyi yukarıda belirttim. Türkiye'de devletin 'kültürel' bir temelde kurulduğu, 'kan ve ırk' temeline yaslanmadığı görüşüne ise teorik düzeyde inansam bile, gördüğüm, maruz kaldığım hiçbir uygulama bana o bakış açısını doğrulayacak bir karine vermiyor. Tersine her şey elenip dolanıp gelip şu söylediğim kör noktada tıkanıp kalıyor, karşımızdakini boğmaya, yok etmeye çalışıyoruz.
O zaman 'tekid-i istihfami' ile sorayım yoksa hepimiz ırkçı mıyız?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bilge ve bilgin Mete Tunçay
19.08.2025 - Sol dönüşüm ve kültür
18.08.2025 - Taşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP
17.07.2025 - Türkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti
20.06.2025 - ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































kamil duran
Cevdet Aşkın masa üstü haberleri kopyalamaktan bıkmadı. Hayatında Sivastan öteye gidemedi. Hayatında bir tane bile kürt göremedi. Kürtçe bilmez. Türkçeyi bile bilmez adam PKK yazarı oluverdi. Tabiki kürt meselesinde para çok. Bu yıl copy yazar ödülünü ona verirler. Gazeteden biri bile ona boş yazdığını söylemiyor. Eyüp bir yazı yaz dedi, oda kendini kaptırdı yazıyor. Haaa bu arada kendisi gazetede yaklaşık 300 kişinin katliamcısıdır. 300 kişiyi işinden etti. Kimse sevmez. Ama o bunu bilmez.