Hasan Bülent KAHRAMAN
CHP dönüşmeyi düşünüyor mu?
18.11.2011
2267
Muhafazakârlığın bin türlü tanımı var. Biz kim muhafazakârdır, kim değildir sorusuyla çok kişisel izlenimler ve önyagılar çerçevesinde uğraşırken bilimsel yaklaşım bunu nesnel bazı ölçülere bağlamış durumda. Bunlardan biri, Huntington'un yaptığı bir değerlendirmedir.
***
Genç döneminde ortaya koyduğu bu değerli çalışmada Huntingtonmuhafazakârlığın oluşma koşullarını sayarken çok ilginç bir noktaya değinir. Tarihin bir döneminde ilerici olmuş bir düşünce zamanla meydana gelen olaylara cevap verme esnekliğini ve kapasitesini yitirmişse muhafazakârlaşmaya başlar, der. Nedeni düşünüre göre çok açıktır: o düşünce sistematiği artık kendisinisavunmak durumunda kalacaktır. Ben buna kendine referans vererek, kendisini kendisiyle ve geçmişiyle kanıtlamaya çalışarak hareket etmek diyorum. Diğer görüşlere, yeni olana sırtını dönerek daha eski zamanlarda yapılan güzel şeyleri anarak, anımsatarak hareket eden bir düşünce muhafazakârlaşmışdemektir.
Kemalizmin içinde yaşadığımız dönemde sahip olduğu iki büyük sıkıntıdan biri budur. Meydana gelen dönüşümlere, ortaya çıkan yenliklere cevap veremeyerek, onları reddedip, geçmişteki uygulamalarını, politikalarını, onların ilerici kapasitesini hatırlatarak direnmeye çalışmak tanımı gereği bir tutucu pozisyonda kalmaktır. Gerçi Kemalizm bu "tehlikeyi" sezdiği için kendisini "muasır medeniyet seviyesini yakalamak" diye tanımlamıştır ama o olsa olsa bir yöntemdir. Yok eğer ilke ise o zaman da hakkı verilmeyen, gereği yapılmayan bir ilkedir.
Kemalizmin içinde yaşadığımız dönemde sahip olduğu iki büyük sıkıntıdan biri budur. Meydana gelen dönüşümlere, ortaya çıkan yenliklere cevap veremeyerek, onları reddedip, geçmişteki uygulamalarını, politikalarını, onların ilerici kapasitesini hatırlatarak direnmeye çalışmak tanımı gereği bir tutucu pozisyonda kalmaktır. Gerçi Kemalizm bu "tehlikeyi" sezdiği için kendisini "muasır medeniyet seviyesini yakalamak" diye tanımlamıştır ama o olsa olsa bir yöntemdir. Yok eğer ilke ise o zaman da hakkı verilmeyen, gereği yapılmayan bir ilkedir.
***
Neden? O sorunun yanıtını vermek için önce şunu belirteyim: Kemalizm birmodernleşme çabasıydı, girişimiydi ve 1920'lerde 100 yıla yakın bir tarihsel oluşumun sonucuydu. Modernleşmeyi Kemalizm Batılılaşmayla iç içe geçirdi. Bu, 1920'lerde, 30'larda kabul edilebilir, anlaşılabilir bir husustu. "Patenti" Kemalizmde değildi. Bir kitabımda uzun uzun çözümlediğim gibi söz konusu durum kaçınılmaz bir sonuçtu. Kemalizm, Tanzimat'labirlikte başlayan Batılılaşmanın son halkasıydı ve bu nedenle süreklilik içinde bir radikalizme sahipti. İttihat-Terakkikadrolarının, İçtihad dergisinin öngördüğü ilkeleri radikal bir anlayışla uygulamaya koymuştu. Kadın hakları, alfabe değişikliği, Medeni Kanun, yurttaşlık düşüncesi daha önce de ele alınmıştı. Kemalizm onlara son şeklini radikal bir anlayışla verdi.
Bunu kendisine ait kadrolarla, "halka rağmen halk için" anlayışıyla yaptı. O da diyelim dönemin şartları içinde kabul edilebilirdi. Ama bunun bir noktadan sonra aşılması gerekirdi. Dönüşümün sosyolojik bir evrim olduğunu, ekonomi-politiğin bir uzantısı olduğunu, altyapıyla ilişkili ve bağlantılı olduğunu Kemalizm görmek ve anlamak "durumundaydı." Bunu yapmadı, yapamadı. Bu Kemalist kısıtlamanın, tarihsel planda çok önemli Kemalist ilericiliğin kırıldığı noktadır. Çünkü böyle bir anlayış devlet-egemen bir yapıdan toplum-egemen bir yapıya geçmek ve siyaseti temel almak demekti. Daha açık söyleyelim, bu, demokratikleşmeydi.
Bunu kendisine ait kadrolarla, "halka rağmen halk için" anlayışıyla yaptı. O da diyelim dönemin şartları içinde kabul edilebilirdi. Ama bunun bir noktadan sonra aşılması gerekirdi. Dönüşümün sosyolojik bir evrim olduğunu, ekonomi-politiğin bir uzantısı olduğunu, altyapıyla ilişkili ve bağlantılı olduğunu Kemalizm görmek ve anlamak "durumundaydı." Bunu yapmadı, yapamadı. Bu Kemalist kısıtlamanın, tarihsel planda çok önemli Kemalist ilericiliğin kırıldığı noktadır. Çünkü böyle bir anlayış devlet-egemen bir yapıdan toplum-egemen bir yapıya geçmek ve siyaseti temel almak demekti. Daha açık söyleyelim, bu, demokratikleşmeydi.
***
Oysa Kemalizm bir elit yönetimi olarak kalmayı tercih etti. Gene tarihsel bir nedenden ötürü: Kemalizm, bütün köylü toplumlarında olduğu gibi dönüşümü askeri kadrolar ve askeri teknoloji transferleri aracılığıyla yapıyordu. Tanzimat sonrası ilerlemeciliğimiz, modernleşmemiz bunu hazırlamıştı. Osmanlı modernleşmesi asker öncelikli bir modernleşmeydi. Askerler hem bu tarihsel kapasiteyle hem de topluma güvenmemenin bir sonucu olarak Kemalizmi kendilerine ideoloji olarak seçtiler, Kemalist ilkelerin, Kemalizmin toplumsallaşmasını kendilerini hâkim konumda,"koruyucu" (gardiyan) konumunda tutarak sağlamayı istediler. Tersi, askerin iktidarı sivillere bırakması anlamına geliyordu.
Şimdi bu yapı önemli ölçüde değişiyor. Ama bunu kabul etmeyenlerin başında CHP geliyor. Yeni diyor, eski diyor ama CHP toplumsal dönüşümü ve dinamiklerini anlamamakta direniyor. Bugünkü dünyanın ilericiliğinin Kemalist ilericilik değildemokrasi olduğunu kabul etmemekte ısrar ediyor. O zaman farkında olarak olmayarak sadece Kemalist "asr-ı saadeti" hatırlıyor, hatırlatıyor ve savunmacı pozisyonuyla ne kadar muhafazakârlaştığını görmüyor, bilmiyor, anlamıyor.
Şimdi bu yapı önemli ölçüde değişiyor. Ama bunu kabul etmeyenlerin başında CHP geliyor. Yeni diyor, eski diyor ama CHP toplumsal dönüşümü ve dinamiklerini anlamamakta direniyor. Bugünkü dünyanın ilericiliğinin Kemalist ilericilik değildemokrasi olduğunu kabul etmemekte ısrar ediyor. O zaman farkında olarak olmayarak sadece Kemalist "asr-ı saadeti" hatırlıyor, hatırlatıyor ve savunmacı pozisyonuyla ne kadar muhafazakârlaştığını görmüyor, bilmiyor, anlamıyor.
***
CHP kendisini dönüştürmeyi düşünüyor mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024