Kurtuluş TAYİZ
Bu iddianın sahibi AK Parti'den bir süre önce istifa eden Dengir Mir Mehmet Fırat. Dengir Bey'e göre 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu da Öcalan; Demirtaş ise haksızlığa uğrayarak hükümet tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılan bir isim!
Öncelikle "Öcalan olmazsa PKK dağılır" görüşünün yeni olmadığını belirtelim. Bu iddianın asıl sahibi Emre Uslu'dur; Uslu, Öcalan'ın PKK içinde değişik grupların sözcüsü olduğunu iddia ediyordu. Bu iddianın örtülü mesajı ise şuydu: "Öcalan'ı tasfiye edelim, PKK dağılır."
Emre Uslu ve sözcülüğünü yaptığı derin yapı, devletin İmralı'yı muhatap almasını engellemek için yıllarca böyle teoriler öne sürdü. Okları, sürekli Öcalan'ın üzerine çekmeye çalıştılar. Emniyet İstihbarat'ın uydurma raporlarıyla örgütün yaptığı neredeyse bütün eylemlerin talimatının İmralı'dan çıktığını iddia ettiler. Öcalan'ı tasfiye etmesi için hükümeti ikna etmeye çalıştılar. Amaçları hükümeti tuzağa çekmekti ama bunu başaramadılar.
Çözüm süreciyle birlikte tedavülden kalkan bu görüş, 6-8 Ekim kriziyle birlikte, bu kez eski bir AK Partili olan Dengir Mir Mehmet Fırat tarafından seslendirilmeye başlandı. Devletin çözüm sürecini gözden geçirdiği bir zamanda Dengir Bey, sahneye çıkarak Emre Uslu'nun eski görüşlerini yeniden dolaşıma soktu: "Her şeyi Öcalan kontrol ediyor, o olmazsa PKK dağılır!"
"O halde ne yapalım" sorusu burada akla geliyor? Öcalan'dan vaz mı geçelim? Onu İmralı'ya gömüp PKK'nın dağılmasını mı bekleyelim? Ayrıca "Öcalan olmazsa..." derken, aslında ne demek istiyorsunuz? Bu nasıl mümkün olacak?
Türkiye'nin elindeki en büyük barış kozunu devletin eliyle devre dışı bırakmak, hatta tasfiye etmek aklı başında birinin gündeme getireceği bir öneri olamaz. "Öcalan olmazsa PKK dağılır" tezi, Türkiye'yi tuzağa düşürmek için yıllardır paralel yapı tarafından hükümete ve kamuoyuna empoze ediliyor. Hükümet ise bu tuzağa düşmediği için bugün iki yıldır devam eden bir barış sürecinden bahsedebiliyoruz.
Abdullah Öcalan'ın PKK üzerindeki etkisi, rolü, yeri vs. elbette tartışılabilir; fakat Öcalan'ın son iki yılda silahları susturan kişi olduğu gerçeği tartışılamaz. Şunu da görmek gerekiyor: Öcalan, devletin elindeki bir oyuncak değil, Kürt hareketinin kurucusu ve önderi konumundaki siyasi bir aktördür. Çözüm süreci de karşılıklı hamlelerle, bazen restleşmelerle yol alıyor. 6-7 Ekim'de de Öcalan'ın rolü bu çerçevede değerlendirilebilir, hatta eleştirilir. Fakat 6-8 Ekim krizini fırsat bilip "Öcalan olmazsa PKK dağılır" diyerek, hükümeti eski devlet tezlerini inandırmaya çalışmanın iyi niyetli olmadığı ortadadır.
Kandil ve Öcalan arasında temel konularda vizyon farkı olduğu söylenebilir ama Öcalan giderse PKK dağılmaz. Bu tartışmayı ortaya atanların meselesi de zaten PKK'nın dağılması ya da bitmesi değildi; bu yapının asıl derdi, devleti barış yolundan alıkoymak ve ülkeyi içinden çıkılmaz bir iç savaşa sürüklemekti. 6-8 Ekim'de bunu tekrar denediler; PKK'nın şiddeti tırmandırmasını bahane ederek hükümetin Öcalan'dan vazgeçmesini sağlamaya çalıştılar. Fakat hükümet gerçekçi davrandı; hem Öcalan'ın etkisini ve rolünü doğru değerlendirdi, hem de masada kalarak süreci devam ettirdi. Türkiye, şimdi çözüm sürecinde silahsızlanmayı konuşacak noktaya geldi. Dengir Bey'in de artık Emre Uslu kaynaklı teorileri bir yana bırakıp barışa el atması gerekiyor. Cemaatin gazete, televizyon ve internet sitelerini dolaşıp çözüm sürecinin aktörlerini karalamaya çalışması kendisine hiç yakışmıyor.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019