Mahmut ÖVÜR
CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları nedeniyle yapmak zorunda kaldığı 18. olağanüstü kurultayının düzenlendiği ATO binasına girmeye çalışıyorum. Yönlendirme levhaları ve görevliler var ama işe yaramıyor.
Kurultay salonuna giden bütün alanlarda yoğun bir kalabalık var. İçerisi daha da beter. Koridorlar bile dolu. Bu salonda daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığı açıklanmıştı. İki toplantı arasında dağlar kadar fark var. Biri ne kadar düzenli ve sistemliyse öteki de o kadar karışık ve kaotik.
O kalabalık içinden sıyrılıp yer bulmaya ya da bize ayrılmış yeri bulmaya çalışıyorum. Boşuna uğraşıyorum, yer olmadığı gibi izin de verilmiyor.
CHP eski İstanbul yöneticilerinden Kemal Taştan imdadıma yetişiyor. Geri dönmek üzereyken zorla da olsa, yara yara içeri giriyor, kurultay delegesi Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin boş koltuğuna oturuyorum.
CHP'de bir lider değişikliği görünmüyor ama kurultaya büyük bir ilgi var. Kurultay alışkanlığından mı yoksa bu durum yeni bir arayışa işaret mi belli değil.
Genel başkanlık açısından sonucu büyük oranda belli olmasına rağmen bu ilginin bir nedeni olmalı. Sanıyorum bunun nedeni lider değişiminden çok Parti Meclisi'ne seçilebilmek.
Çünkü salonun çevresinde genel başkan adaylarından çok parti meclisi üyelerinin afişleri var. Parti Meclisi'nde kıran kırana bir yarış olacak.
1200 civarında delege var. Parti Meclisi'ne aday olacakların sayısı ise 900'ü aşmış durumda. Bu 900'ü aşkın insan, 52 kişilik, hatta gençlik ve kadın kotası çıkartıldığında yaklaşık 40 kişilik Parti Meclisi'ne girmek için yarışacak. Kimler çizilecek, kimlerin ezberi bozulacak bugün göreceğiz.
Genel başkanlık yarışı parti meclisi düşünüldüğünde daha düşük tansiyonda geçti. Salonda yan yana oturarak hoş bir fotoğraf veren CHP lideri Kılıçdaroğlu ile rakibi Muharrem İnce'nin kürsü performansları doğrusu "yeni siyaset" açısından umut vaat etmedi.
Daha çok iki konu öne çıktı: Sağa kayma ve parti içi demokrasi. Bu konularda kürsüye ilk çıkan İnce, ustaca ve yerinde eleştiriler yaptı. "Sağlaşmadan sağdan oy almak" gerektiğini söyleyen İnce, parti içi demokrasi konusunda da cumhurbaşkanlığı seçimini örnek gösterdi: "Kimin aday olduğunu, bırakın parti meclisini, delegeleri; grup başkan vekili olarak ben bile televizyondan öğrendim."
CHP'yi büyük bir ırmağa benzeten İnce'nin, sosyal demokrasiyi, o nehre boşalan bir dereye benzetip, merkez sağcılara da "Siz sonradan bu nehre katılan bir dere değilsiniz..." diye seslenmesi enteresandı.
İnce, kürsüden Kılıçdaroğlu'na yönelik çok sayıda doğru denebilecek eleştiri yaptı. Ancak salonda bu eleştirilere katılanlar olsa bile karşılık vermediler.
Kılıçdaroğlu'na gelince... Kurultayın ortaya çıkmasıyla birlikte CHP içindeki sol- sosyal demokratlarda büyük beklenti oluşmuştu: "Parti sola açılacak, Kılıçdaroğlu tarihi bir konuşma yapacak."
Bu umutla kurultay salonunda Kılıçdaroğlu'nu dinleyenler hayal kırıklığı yaşadı. Yeni bir şey söylenmediği gibi içeriği de, düzeyi de diğer kurultayların çok gerisinde kalan bir konuşma yaptı.
Bir CHP delegesi, "grup konuşmasının ötesine geçmeyen" bir konuşma olarak niteledi. O yüzden gündeme damgasını "Rakı masasında CHP'yi tartıştırmayacağım" sözü vurdu.
Daha ilginci ise parti içi demokrasi açısından 4 yılda bir siyasi aktörün geldiği noktaydı. Parti içi zenginlik gitmiş yerini "artık hepimiz tek ses olacağız" yaklaşımı almıştı. CHP'de siyaset değil yönetim şekli değişmişti.
Kurultayın sonucu da bunu gösteriyor: Kılıçdaroğlu 740, İnce 415. Bu İnce için başarı, Kılıçdaroğlu için hayal kırıklığı.
Bu sonuç Parti Meclisi seçimlerini de etkileyecek görünüyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İnce’nin şansı var mı?
6.08.2020 - En hakiki sahte siyasetçiler çağı
28.05.2019 - Yattaki sır isim: Abdullah Gül
6.05.2019 - Beşiktaş Kulübü’nde İmamoğlu kavgası
3.05.2019 - İmamoğlu’na o locayı kim ayarladı?
2.05.2019 - “AB’de HDP’ye siyaset hakkı vermezler”
28.04.2019 - Gel de şüphelenme
21.04.2019 - YSK İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verirse
19.04.2019 - Kurul başkanları o kadar insanı nasıl buldu?
18.04.2019 - CHP yönetimi neden susuyor?
13.04.2019
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları



































mustafa naci denizhan
sizler bu köşelerdeki dik duruşunuzu gösterdiğiniz sürece biz bunları yeneceğiz abi seni okumak bana çook büyük bir zevk mutluluk veriyor.