Mehmet TIRAŞ
Başbakan Erdoğan’ın AB’liğinden uzaklaştıkça özel hayata müdahale eder konuşmaları;bu Arap Ata sözünü hatırlattı bana..
Erdoğan, artık topluma kendi;inancı ve özel hayatına uygun format atmaya çalışıyor ve insanların özel hayatına açıkça müdahale eder olmaya başladı.
Bizim Milli içkimiz Rakı değil ‘ayrandır’ diyerek…
Gerçi bu çıkışı yeni değil Başbakanın hatırlanırsa içki yasağı üzerine şöyle konuşmuştu alkol kullananlar aşağılayarak:”aksırana ve tıksırana kadar içiyorlar” demişti.Yeni transferi eski HAS parti genel Başkanı Numan Kurtulmuş’ta Başbakanın bu konuşmasını çok yadırgadığını, devlete adamına yakışmıyor,diyerek tepki göstermişti ama o da şimdi siyasi geleceğinin Erdoğan’ın partisinde olduğuna inanarak kendine güvenenleri yüzüstü bırakıp gitti.
Başbakanın İstanbul’da 23 Nisan 2013 tarihinde Müstakil İş Adamları(MÜSİAD) nın kongresindeki konuşması,bir siyasetçi ve devlet adamı gibi değil de, din adamı gibi konuştu.
Başbakan Erdoğan’ı kestirmek çok zor nerede ne konuşacağını bilemiyorsunuz; sadece bir yerde konuşması hiç değişmiyor o da;kendine yakın kesime ve parti teşkilatı temsilcileriyle konuşurken;ne konuşacağı belli;o da artık hep din ve mezhep vurgusu yapması,kendileri gibi inanmayan ve sosyal yaşamı olmayanları aşağılayarak,çoğunluk üzerinden toplumsal bir baskı yapıyor ve çoğulculuğu etkisiz hale getirerek azınlıkları, aykırılıkları ve bireyi yok sayıyor.
Erdoğan Mezhepçi bir politika yapıyor dedikçe;fikri takip yapacakları yerde;onun dalkavukları dört elle sarılıp püskürtmeye çalışıyorlar,yazılı ve sözlü medyada.
İşte somut bir örnek:
Yıl 2011 genel seçimlerde Erdoğan;tam 7 ilde meydanlara toplanmış binlerce insana, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu söylüyor;meydandaki insanlarda yuh çekerek meydanı inletiyor ama Erdoğan bu sesleri susturacağı yerde,daha da ileri gidip ama Kılıçdaroğlu Aleviyim diyemiyor” diyerek,aşağılamaya devam ediyor;bu özel hayata müdahale değil mi,bu mezhepçi bir politika değil mi? Başbakan sosyal hayatı her ortamda din ve mezhep üzerinden tanımlıyor,bir yerde homojen bir toplum yaratmayı kafasına koymuş;demedi mi,tek din,dindar nesil yetiştireceğim,demesi tesadüf olabilir mi,bunlar bilinçli bir uygulamanın adım adım yol alınması, değil mi?
Başbakan eğer dinci mezhepçi bir politika izlemiyorsa,on bir yıllık iktidarı boyunca;alevi veya gayri Müslimlerden olan bir tane çok önemli bir göreve atadığı bir bürokratı gösterebilir mi?Yok. Alevilerin cem evini neden yasal statüye kavuşturmuyor?
Yalnız şunu herkes bilmeli:”Nasıl bilgisayarın son sitemi yoksa küreselleşmenin de son durağı yok…” Çoğulculuğu yok sayan demokrasi,hukuk ve insan haklarını içselleştirmeyen,din üzerinden toplumu yönetmeye kalkanların,Arap baharıyla ne hale geldikleri ortada.Bu küreselleşmenin devamıdır.
Çoğunluğun desteğini alır hükümet olabilirsin ama yaptıkların yeryüzünün var saydığı hakları yok saymaya kalkarsanız, size bunu müsaade etmezler,bir dönem kankan olan şimdi kanlı bıçaklı olduğunuz Beşer Esad’ın akıbeti ortak kaderiniz olur.
Başbakanın izlediği mezhepçi Orta doğu politikasının ve Kürt sorununu yok saymasının sonucu değil mi;PKK ile masaya oturması.
Daha dört ay önce Öcalan’ı asacaktı,Kürt sorunu yoktu terör sorunu vardı,kendine oy vermeyen Kürtler Zerdüşti;BDP’yi muhatap almıyordu ama şimdi,birinci muhatabı Öcalan oldu.
Büyük lokma ye de büyük laf etme demiş, atalar.
Kayseri de 2011 yıldan seçim sürecinde meydana toplanmış on binlerin gözünün içine bakarak söylediği sözü bir hatırlatalım,ne demişti Başbakan:”PKK ile görüşen de,görüştü diyen de,alçaktır,namussuzdur,şerefsizdir” sözünü nereye koyacağız.”
Sonradan öğreniyoruz ki,seçim meydanlarında bunu konuşurken meğer Kandilden Oslo’ya özel uçak kaldırıyormuş Başbakanın bilgisi dahilinde MİT; PKK’nın komutan kadrosunu götürmek için..2007-2013 yılları arasında MİT ile PKK arasında 16-17 görüşmeler olmuş şimdi bunu dünya medyasını ayağına getiren PKK’nın Kandildeki KCK lideri Murat Karayılan açıklıyor;Türk medyası da çarşaf çarşaf yayınlıyor, yorumlar yapılıyor,hükümet tarafından da kimse yalanlamıyor,AKP ‘in dalkavuk yazarları da süt dökmüş kedi gibi sus-pus oldular!.
O kavgada söylenmeyecek sözleri nereye koyacaksınız şimdi?Şunu da açıkça belirtelim görüşmelere de karşı değiliz çokta doğru yapmıştır PKK ile görüşerek ama bu kin ve öfke neyin nesiydi?
Dört aya önce Öcalan’ı asan adam şimdi akan kanı durdurmak için baldıran zehri de olsa içeceğim,diyor.Doğru bir tutum ama işte aması var; Erdoğan nerede ne yapacağından insan kuşkulanıyor ilk söylediğine mi, son söylediğine mi inanlım?
PKK’ya Sirilanka devletinin uyguladığı “Tamim Gerillalarını” imha etme operasyonunu denedi ama Erdoğan başaramadı.Nasıl her toplum birbirinin benzeri değilse bu örgütler için de geçerlidir.
Kürt sorunu güvenlikçi politikalarla bertaraf edilemez.PKK’yı vareden devlet terörünün baş aktörü ORDU olmuştur.
Sorunları çözmek için aranan güçlü bir devlet değil;gücünü demokrasiden,hukuktan alan ve vatandaşın hizmetkarı olan bir devlete ihtiyacımız var.
Kürtlere uygulanan devlet terörünün karşısında PKK Kürtlerin ordusu olarak doğdu ve Kürt sorununu şiddetsiz çözüm arayan tüm güçleri siyaset sahnesinden sildi; silinmeyenler de PKK’nın belirlediği güzergâhtan siyaset yapmaya devam ediyorlar.
Biz yazıyı Başbakanın milli içkimiz ayrandır dediği,sosyal medyada geyik muhabbeti olan güzel bir sözle renklendirelim,”Ayran milli içkimizse Susurluk’ta başkentimiz olsun” sözü acaba; Erdoğan’a Susurluk ta ne olmuştu,Susurluktan ne haber?
Başbakanın milli içkimiz‘ayran’ sözünü eleştiren bir yazı yayınladı Star gazetesinde,kaleminden kan damlayan şahıs;ben Başbakandan ayrı düşünüyorum milli içkimiz ‘ayran’ değil‘Çay’ diye..
Eleştiriyi görüyorsunuz değil mi,ne kadar radikal ve ezber bozan bir yazı,okuyana hıçkırık tutturuyor vallahi.Birde Başbakanı bu yandaşlar eleştirmiyorlar,diye karalama yapıyorlar.
Ne kadar derin ve felsefi bir analiz bu yazıyı kesip insan ya cebinde taşımalı,ya internet ortamına atmalı veya Taksimdeki tüm bilbordlara asmalıyız..
Başbakan toplumu yaralayan ve bölen mezhepçi ve özel hayata müdahale eden dilini değiştirmezse, pekte değiştirecek gibi gözükmüyor,eğer devam ederse;”anızı yakıp ta rüzgarın etkisiyle ateşin ormana sıçrayacağını düşünemeyen köylünün akıbetine uğrarız” bu gidişat hayra alamet değil.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025