Mümtazer TÜRKÖNE
AK Parti dün, devir-teslim kongresini yaptı. Demokrasi partilerle işliyor. Parti cihazına doğrudan hükmedemeyen karizmatik siyasetçi, gündelik siyasetin değil tarihin ilgi alanına girer.
Erdoğan’ın altından “uçan halı” çekildi. Davutoğlu partiye, parti ona alışana kadar kısa da olsa sancılı bir intibak dönemi yaşanacak. Bütün fizikî ve psikolojik avantajlarını lider kültüne boca etmiş ve “tek adam” partisine dönüşmüş bir yapının kilit taşı yerinden çıkıyor. İktidar, istikrar ve medya üstünlüğü, bu binanın dağılmadan ayakta kalması için yeterli. Parti içinde yeniden oluşacak çelik çekirdeğin dışında kalanların “yeni arayışlara” girişmesi de muhtemel. Önümüzdeki altı ayda gündem, tek başına bu yüzden artan parti faaliyetlerinde, yani “kulis” adı verilen siyasî dedikoduların sayısında artış olacak…
Değişim veya değişim baskısı sadece AK Parti’ye özgü değil. Hemen sonrasında CHP kurultay topluyor. Birbiriyle kanlı-bıçaklı karı-kocanın aile çatısına benzeyen CHP’de, bu kurultaylar aile reisinin otoritesini pekiştirmesine yarıyor. CHP birbiri ile çelişen iki kimliği zorla bir arada tutmaya bir simbiyoz durumunu sürdürmeye çalışıyor. Simbiyozu sürdürecek bir yaşam ve çıkar alanı artık görünmüyor. Ya birinin çekip gitmesi ya da ikisi arasında yepyeni bir sentezin ortaya çıkması lâzım.
MHP’de durum çok farklı değil. Hatıraların, geçmişin ve alışkanlıkların oluşturduğu parti kimliği zaman içinde çözülür. Statükoyu sarsmak çok zor; üstelik muhalif söylem de geçmişin alışkanlıklarına sarılıyor, yeni bir yol açamıyor.
Öbür tarafta toplum derin bir alt-üst oluş yaşıyor. Parti kimliklerinin üzerine inşa edildiği toplumsal şartlar, beklentiler ve endişeler çok hızlı bir şekilde değişiyor. Siyaset, istikameti değişen toplumsal dalgaya uyum sağlamakta zorlanıyor.
“Üniversite kapısında bekleyen milyonlar”dan, “üniversite mezunu işsiz milyonlar”a geçişin yol açtığı sarsıntı bile tek başına yeni dinamikler hakkında bir fikir verebilir. AK Parti iktidarı, tıpkı önceki iktidarlar gibi bina dikerek üniversite kurduğunu zannetti. Her ilde üniversite binası var, ama üniversite eğitimi yok. Öğrenciler bilim, teknoloji ve piyasanın ihtiyaçları adına mübalağasız hiçbir donanım edinmeden beş yılı tamamlıyorlar. Daha önce üniversite kapısında bekleyen gençler bugün diplomaları ile piyasada bekliyorlar. Fiilen alamadıkları yüksek eğitim, becerilerini değil sadece beklentilerini yükseltiyor.
İslâmcılık öldü; bugün yükselen selefî radikalizmi, İslâmcıları bile hayrete düşürüyor. AK Parti artık radikal eğilimleri yumuşatma ve sisteme entegre etme özelliğini kaybetti. Yolsuzluk dosyaları, idealizmle beslenen genç nesillerin gözünde parti siyasetinin değerini düşürdü. Dikkat ederseniz AK Parti’nin yumuşak bir ideolojik omurga üretme yeteneği bile kalmadı. MHP’nin yıllardır yeni bir şey ilave edemediği milliyetçiliğin bugünün dünyasında ve Türkiye’sinde bir karşılığı yok. Kürt sorunu bölgesel dinamiklerin rüzgârına göre yönünü tayin edecek. Sona eren sadece sistematik şiddet. MHP dâhil bütün tarafların önüne, politika üretmeleri gereken devasa bir alan açıyor. PKK istese de terör üretemez; ancak bu durum politik gücünün azalması anlamına gelmiyor. Peki, neyle karşılık vereceksiniz? Soğuk Savaş döneminde kalan ulus devlet ideolojisiyle mi?
IŞİD (İD), bölgemizde derinlerde kaynayan kazandan “püf” diye yukarı sıçrayan bir hava kabarcığından ibaret. ABD ihtiyaç duyduğu düşmanı buldu. Bölgede bu “püf”e bakarak yeni ittifaklar ve dengeler kuruluyor. Kazan ise bizim ciğerimizde kaynıyor. IŞİD saflarında savaşan kaç genç vatandaşımız var? Neden gidiyorlar? Bu sorunun cevabı en çok MHP’yi ilgilendiriyor.
Politikacılar aksini düşünse bile siyaset ihtiyaçların, gelişmelerin sebebi değil sonucudur. Sebeplere eğilmeyen, sonuçları değiştiremezler. Parti kimlikleri kişisel siyasî rekabetin dar labirentlerinde tükenirken toplumun derinlerinden bambaşka işaretler geliyor. Merkezkaç eğilimlerin kuvvetlendiği, sarsıntıların arttığı bir dönemdeyiz. Yeni sorunlara yeni çözümler, çaresizlik için yeni umutlar, yeni zamanda yeni sözler lâzım.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.11.2025
11.11.2025
8.11.2025
7.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
21.10.2025
19.10.2025