Murat BELGE
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Suriye’de de, Amerika’nın bir rol oynaması bekleniyor. Orta Doğu, Amerika için her zaman önemli olmuştur ve Amerika bu bölgede kalıcı sonuçları olan müdahalelerde bulunmaktan kaçınmamıştır. Saddam’ın Kuveyt saldırısına baba Bush hızla cevap vermişti. Oğlu bunu Irak’la savaşma ve Irak’ı işgal etme aşamasına getirdi. Irak’ı işgal etmekle de yetinmedi; “Büyük Orta Doğu Projesi” diye bir plan da hazırladı.
Obama, Amerika’nın dünya savaşından beri sürdürdüğü “Dünyanın jandarması” rolünden mutlu olmayan siyaset adamlarındandı. Dolayısıyla onun politikası Amerika’yı Irak’tan çekmek oldu. “Arap Baharı” denilen olayları dikkatle izledi ama müdahalede bulunmaktan sakındı.
Şimdi Trump’ın başkanlığında Amerika’nın şu sıralar Orta Doğu’nun en sıcak noktası Suriye’de ne yaptığı, ne yapmak istediği pek belli değil. Trump da Obama gibi Amerika’nın fazla müdahaleci bir rol oynamasından yana değil, onun için atak davranmıyor diyebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Bence bu konuda, bu sorunlar karşısında düşünülmüş bir planı ve programı yok. Ne yapılması gerektiğine dair bir kararı olmadığı için bir şey yapmıyor. Belki tek planı İsrail’i desteklemek. Bir de IŞİD konusu var tabii. IŞİD’e karşı mücadele çerçevesinde Amerika Kürtlerle ittifak içinde davranma stratejisinde karar kılmıştı. Görünüşe bakılırsa Trump’ın da buna bir itirazı yok ve koşullar başka davranışları zorlamadıkça bunu değiştirmeye niyet etmeyecek.
“Koşulların zorlaması” bugün Amerika’nın karşısına “Türkiye’nin tutumu” olarak çıktı.
Amerika’nın bu varlık biçimi Rusya’nın bölgede kendi askeri ve diplomatik varlığını daha belirgin hale getirmesine yol açtı. Bu herhalde Amerika’nın dış politikaya yön vermeye alışmış kurumlarını tedirgin edecek ve Trump’ı daha etkin davranmaya zorlayacak bir durum olmalı.
Amerika’nın şu anda çekingen görünüşlü olmasının bir nedeni, öyle sanıyorum ki, Kürtlerle ilgili tavrının ne olması gerektiğine karar verememiş olmasıdır. IŞİD’e karşı “en güvenilir” müttefik olduklarını sık sık vurguladılar. Amerika’nın IŞİD’i yok etmek üzere kendi askerlerini karada ateşe sürme keyfiyetinden korumuş oldu Kürtler. Türkiye’nin bu siyasete karşı itirazlarını da gene “IŞİD’e karşı müttefik” gerekçesiyle karşıladılar ve buna “geçici” sıfatını da ekledikleri oldu. Peki, Amerika’nın bu bölgede yaşayan otuz, kırk milyon arasında Kürt’le ilgili olan tavrını, politikasını özetlemeye ya da açıklamaya yetiyor mu bu “IŞİD’e karşı geçici müttefik” klişesi? Yoksa daha kalıcı bir strateji var mı?
Geçen hafta New York Times’da durumu analiz eden bir makale (üç yazar: Mark Landler, Carlotta Gall, Eric Schmitt) Türkiye’nin harekâtını Afrin ötesine taşırmasının Amerikan birlikleriyle çatışmaya yol açabileceğini söyleyen bir cümleyle bitiyordu. Kimse bunun ciddi bir durum olmadığını söyleyemez. IŞİD’e karşı geçici ittifakla açıklanacak bir durum değil herhalde.
Türkiye’nin başlattığı askeri harekât Amerika’da sevinç ve takdirle karşılanmadıysa da, ciddi bir itiraza, sert bir eleştiriye de yol açmadı. Rusya ise görüldüğü kadarıyla “Buyurun” demiş durumda. Bu Rusya’nın bölgeyle ilgili planlarıyla ne ölçüde uzlaşır, bilmiyorum; ama sanırım Amerika ile aramızın ciddi şekilde bozulma ihtimali ve böylece NATO’da çatlak yaratma beklentisi bu “Buyurun” tavrının nedenidir.
Amerika’nın, Kürtlerle ilgili kararı da Rusya’yı çekimse durmaya itiyor gibi. Amerika açıkça Kürtlerden yana bir tavır alacaksa Rusya’nın da Kürtlere karşı bir siyaset güdeceğini hiç sanmıyorum. Amerika mesafeli davranacaksa Rusya’da mesafeli duracaktır.
Türkiye’nin başlattığı harekât Orta Doğu’daki urumun durumun çizgilerini keskinleştiriyor ve herkesin tavrını netleştirmesini zorluyor. “Hem o, hem öteki” demeyi güçleştiriyor.
Bakalım olaylar nasıl gelişecek?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025