Mustafa Öztürk
Son bir haftadır Boğaziçi, rektör filan derken sanki fazlaca politize olduk. Üstelik atı alan Üsküdar’ı çoktan geçtiğine göre boş yere konuşmuş olduk... Bu yüzden, aynı mevzuda daha fazla konuşmanın lüzumu yok… Memleket sathındaki gergin siyasi atmosferin yarattığı kasvet halinden mümkün mertebe sıyrılıp, “Hayat kısa, kuşlar uçuyor” (Cemal Süreya) modunda hayata ve insanlık ahvaline dair birkaç satır karalamakta fayda var. Kaldı ki olup biten her şeyi mutlaka kötüye yormak da gerekmiyor; zira dış dünyada güzel şeyler de oluyor… Mesela, şu an Çamlıca tepesi civarına kar yağıyor, İstanbul’un barajlarındaki su seviyesinin biraz daha yükselecek olması en azından İstanbulluları sevindiriyor…
Mademki hayat çok kısa, o zaman uzun vadede büyük büyük mutluluklara bel bağlamak (tûl-i emel) yerine, istek ve arzu ekonomisi yaparak bedeni hazlar ve nazlara limit/sınır koymak (kasr-ı emel) daha akıllıca görünüyor. Öte yandan, “İyi diyelim iyi olsun” sözü her ne kadar “Hakkaten iyiyim” denemeyecek bir halde iken muhatap olduğumuz “Nasılsın?” sorusunu geçiştirmenin en güzel yoluna karşılık gelse ve aslında burukluk ifade etse dahi yine de “iyi” kelimesinin çağrıştırdığı ümidi kaybetmemek gerekiyor. Çünkü dillendirdiğimiz her söz ruhumuzda iyi veya kötü bir etki icra ediyor. Bu yüzden, “Tatlı yiyelim tatlı konuşalım” fehvasınca zihnimiz ve dilimizde “iyi”ye daha fazla yer vermek icap ediyor. Ayrıca iyiden ve iyilikten ortaya çıkan pozitif enerjiyi çoğaltmak için öncelikle “safra atmak” diye tabir edilen işi yapmak gerekiyor. Safra atmak tabiri bize yük olan duygulardan, sıkıntı veren insanlardan kurtulmayı ya da bizi yoran her şeyi hayatımızdan çıkarıp adamakıllı hafifleme ve rahatlamayı ifade ediyor.
Safra atmak babında öncelikle öfke, hiddet, kin, nefret, intikam gibi duyguları mümkün mertebe söndürmek, geçmişte yaşanan kötü tecrübelerden dolayı sinede birikmiş olan ve her geçen gün daha fazla ağırlık oluşturan bu yorucu, yıpratıcı duyguları azat etmek adeta ruhsal ozon terapisi/tedavisi gibidir. Safra atmanın bir diğer önemli boyutu “hırgür”den uzak durmaya ve kendi işine gücüne bakmaya ahdetmektir. Malum, bizim millet temaşayı (seyretme, izleme) pek seven bir millettir. İnsanımız, trafik kazasından sokak kavgasına kadar her şeyi izlemeye bayılır fakat ne o kazanın içinde olmak ne de kavgaya karışmak ister. Tıpkı bunun gibi, biz bu köşede bir polemik yazısı yazdığımızda, tıpkı yoldaki trafik kazasını seyretmek için arabayı sağa çekip telefonla video çekmeye başlaması gibi, hırgüre mahal verecek yazımıza sayısız yorum yazılır; hatta “prof.”, “doç.” unvanlı zatlar tarafından apar topar reddiyeler yazılıp sosyal medya mecralarında mahalle hatunlarını aratmayacak şekilde dedikoduya malzeme yapılır. Buna mukabil aklıselimle sükûnetli bir yazı yazdığımızda, yorum yazma iştahı hayli azalır. Çünkü sükûnetli yazıda temaşa arzusunu kışkırtacak malzeme yoktur. Fakat bütün bunlara rağmen bizim insanımız son kertede hırgür, didişme ve dalaşmadan değil, aklıselim, sağduyu, sükûn ve huzurdan taraf olur. Haliyle, kavga gürültü hafızalarda çok kısa süreli seyir zevki veren bir rezillik olarak kalır.
İşte bu yüzden, her zaman sağduyulu düşünmek ve hiç kimseye seyirlik eğlence fırsatı vermemek gerekir. Tecessüs veya başka bir saikle ne yapıp ettiğimize derin merak duyan insanların bir kısmı her ne kadar rehber öğretmene kendi çocuğunun notlarını sormadan önce kapı komşusunun veya yakın arkadaşının çocuğu hakkında bilgi almak isteyen “haset veli” gibi davransa dahi hariçten gelen kötülüğü içeriye buyur etmemek, bilakis “it ürür kervan yürür” diye düşünerek sadece kendimize odaklanıp elimizdeki işi en güzel şekilde yapmayı ilke edinmek hayatı kesinlikle daha güzel hale getirir. Burada anlatmaya çalıştığım husus, dizi oyuncusu Benedict Cumberbatch’ın son günlerde sosyal medyada dolaşan videosundaki şu ifadeleriyle hemen hemen aynı mahiyettedir: “Dünyayı kurtarmak zorunda değilsin; sen kendinden sorumlusun. Savrulma, sızlanma, inleme, tüneme, dırdır etme, uzun uzun düşünme, geçmişi eşeleme, kimseye yapışma, kimseyi izleme, sinsice onu bunu gözlemleme, kendine engel olma, bilakis sadece yap, yapman gerekeni yap…”
İşte safra atmak budur. Ahlaki düzlemde insanın hayat safrasından kurtulmasının bir diğer yolu da Kur’an’da “afv” diye geçen ve beş ayette Allah’ın sıfatı olarak “afüv” şeklinde zikredilen “af” kavramında ifadesini bulur. İlginçtir, “afv” kelime olarak hem “silip süpürmek, yok etmek” hem de “fazlalık” manasına gelir. Buna göre affetmek demek, öfke, kin, nefret, hınç gibi duyguları silip süpürmek ve bunların yükünden kurtulmak demektir. “Afv” kelimesindeki “fazlalık” anlamına gelince, bu da aslında bir nevi safra atmak demektir. Zira “Ey Peygamber! Sana hayır hasenat yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar” mealindeki ifadeyi muhtevi Bakara 2/219. ayette bu soruya verilen cevap “afv” diye ifade edilir. Bu bağlamda “afv”, fazlalıktan kurtulmaya, yani infak yoluyla malı haram kirinden arındırmaya, başka bir ifadeyle, malın mülkün safrasını atmaya karşılık gelir. Kısacası, hayatta hem maddi hem manevi anlamda safra atmak kesinlikle iyidir, insana iyi gelir. Zira “hayat kısa, kuşlar uçuyor”…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2021
15.05.2021
8.05.2021
1.05.2021
24.04.2021
17.04.2021
3.04.2021
20.03.2021
14.03.2021
27.02.2021