Namık ÇINAR
Sanki dün gibi!
“Hattı Hümayun” okunalı 174 sene olmuş, ama görünen o ki hiçbir şey değişmemiş.
1839 konjonktürünün başbakanı Mustafa Reşit Paşa, tıpkı bugünün başbakanı Erdoğan gibi tepeden inmeci bir tavırla, o günkü koşulların dayattığı bir demokratikleşme paketini, Gülhane Parkı’nda çıkmış ilân etmişti.
O vakitler tellâllar çıkıp “ey ahali, bundan kelli gâvura gâvur denmeyecek!” deyû sokaklarda nasıl bangır bangır bağırdılarsa, bugün de Erdoğan, Gökçeada’nın kırıla kırıla iki öğrencisi kalmışRum Okulu’nu ve Heybeliada Papaz Mektebi’ni lütfedip açtığını basın toplantısıyla duyurarak, alın size demokrasi diyecek ve buna rağmen hâlâ homurdanan olursa da, “gözünüze dizinize dursun, daha neyiniz eksik” diye esip gürleyecektir.
Tek fark olarak, Mustafa Reşit Paşa Gülhane’yi tercih etmiş iken, Erdoğan’ın basın toplantısı için örneğin Gezi Parkı’nı seçmemesi; bir de belki kravat takması gösterilebilir.
Tabii bu 174 sene zarfında, Tanzimat Fermanı’ndan başka, daha ne “yeme de yanında yat” reformlar yapıldıydı, ne reformlar!
1856’daki Islahat Fermanı ve hemen peşinden 1860 Abdülaziz Fermanları...
1876’da I. Meşrutiyet’le gelen Kanun-u Esasî reformları...
1908’de İttihat ve Terakki’nin II. Meşrutiyet’i ve Hürriyet’in İlânı...
Cumhuriyet İnkılâbı, Atatürk Devrimleri...
Menderes Demokrasisi...
27 Mayıs’ta ve sonrasındaki 40 yıl boyunca tekrarlana gelen sayısız darbe yahut muhtıra süreçleri...
Ve son olarak 11 senedir de Erdoğan rejimi...
Kimisi iktidara darbeyle kondu, kimisi sandıkla geldi; fakat hepsi de aynı ortak paydayı benimsediler.
Aşağıdan da çıksalar yukarıdan da gelseler, hepsinin dönüp dolaşıp başvuracağı yöntem, koltuklarının altına sıkıştırdıkları ideolojik projelerini uygulamak adına, eninde sonunda tepeden inmeci bir toplum tasarımcılığı oluyordu.
Bu nedenle de, hiçbirisi demokrasinin kuvözü olmaya yatkın değildi.
Toplumsal yaşamı, ya bütünüyle tanrısal vahyi esas alarak tanzim etmek istiyorlar; veya ruhu alınmış mihaniki bir pozitivizmi dayatarak şekillendirmeyi amaçlıyorlardı.
Yönetim araçları hep dikte, hep dikteydi.
Oysa dikte edene ne denir?
Tabii ki diktatör denir.
O yüzden hemen hepsi de, dikta heveslisi olup çıkmışlardır.
Eğer Sultan iseler, bu onların “hukuk-u mukaddese-i Padişâhî”den doğan tabii haklarıydı.
Yahut da, demokrasiden anladıkları yalnızca yetki almak olduğundan, seçimle gelmiş olsalar bile fark etmeyecek, “toplumsal rıza”nın niteliği onları monarklığa taşımaya yetecektir.
Lâkırdısı zamanın ruhuna göre yenilenirken, nakaratı hep aynı kalan bir türküyü bıkmadan usanmadan çığırmak gibi, 174 yıllık mahut reformların gerekçeleri de hiç değişmemiştir:
Uygar dünyanın baskılarını atlatmak ve toplumun biriken gazını yok etmek üzere, farklı etnik, dinsel ve mezhepsel kesimlerden gelen hoşnutsuzlukları kandırmaca usûllerle gidermeye çalışarak zevahiri kurtaracağını ummak ve bunun için devlete çeki düzen veriyormuş gibi yaparak demokratikleşiyor izlenimi vermek!
İki asırdır yapılan hep bu olmuştur.
Demokrasi zaten böyle gelmez ya... Bu memlekette 65 yaş yaşamış birisi olarak ben bensem, benim bildiğim Erdoğan, ne Kürtlerin dileklerini yerine getirecektir, ne Alevilerin, ne de başkalarının.
Yer isimlerinin değişmesini, azınlık mallarının iadesini demokrasi sanıyorsanız, sizinle bu konuları konuşmam bile!
Yeryüzü bilinciniz demokrasiyi kavramaya yetmiyorsa, o paketin içinde neler olduğunu bilseniz ne fark eder, bilmeseniz ne fark eder!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016