Şahin ALPAY
Başında önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olarak Tayyip Erdoğan'ın bulunduğu AKP iktidarının kabaca 2011 seçimlerinden bu yanaki icraatını anlamak büyük bir güçlük arzetmiyor.
2011 seçimlerinde yüzde 50 dolayında oy alan, askeri vesayeti fiilen bitirdiğine inanan, “Arap Baharı”yla diktatörlere karşı ayaklanan tüm ülkelerde Müslüman Kardeşler'in iktidara geleceğini varsayan Erdoğan, Türkiye'nin ancak tek başına kendisi tarafından, bir şirket gibi yönetilmesi halinde güçlü, bölgesinde lider olabileceğine hükmetti. Türkiye'deki rejimi bütün gücün tek adamın elinde toplanacağı, tüm denge – denetim mekanizmalarının ortadan kalkacağı, Putin tarzı ya da “Türk usulü” başkanlık sistemine çevirmek için kolları sıvadı; önceki iki iktidar döneminde izlediği demokratikleşme politikalarını tümüyle terk ederek, giderek daha keyfi ve otoriter bir yöne yöneldi.
Buna halkın çeşitli kesimlerinden gelen ilk tepki Haziran 2013'te İstanbul Gezi Parkı'nda başlayıp hemen tüm ülkeye yayılan gösteriler oldu. Erdoğan iktidarı bu gösterileri topluma, Türkiye'nin kalkınıp güçlenmesini çekemeyen iç ve dış düşmanların tertipleri olarak sundu ve şiddetle bastırdı. Başta 4 bakan olmak üzere AKP iktidarının Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk skandalına bulaştığı iddialarını içeren ve 17 / 25 Aralık 2013 tarihinde kamuoyuna intikal eden soruşturma, Erdoğan yönetiminin otoriterleşmesinde ikinci aşamayı tetikledi. Üst üste çıkarılan kanunlarla yargı bağımsızlığı, bir önceki Yargıtay başkanının veciz ifadesiyle, “bitirildi”; yargı iktidarın emrine verildi.
İlgili bakanlar istifa etmek zorunda kaldı, ama soruşturma takipsizlik kararlarıyla bastırıldı. Soruşturmayı yürüten tüm emniyet ve yargı mensupları meslekten ihraç edildi ve kovuşturmaya uğradı. Hukuk devleti bitti. Kamu kuruluşları TRT ve Anadolu Ajansı hükümetin borazanı haline getirildi. TMSF denetimine alınan ya da kamu ihaleleriyle beslenen büyük iş adamları tarafından satın alınan (“Havuz medyası” olarak anılmaya başlanan) özel medya kuruluşlarının yarısı, iktidar tarafından yalan ve iftira saçarak, gerçekleri çarpıtma mekanizması olarak kullanılmaya başlandı.
Erdoğan yönetiminin otoriterleşmesinde üçüncü aşama, 7 Haziran seçimleriyle başladı. Her şart altında barışı ve demokrasiyi, Türkiye'nin bütünlüğünü savunan HDP'nin, “Seni başkan yaptırmayacağız!” şiarıyla seçime katılması, Erdoğan'ın “Türk usulü başkanlık” planlarını altüst etti. Erdoğan, önce “Kürt sorunu yoktur...” sonra “Mutabakat yoktur...” diyerek, MİT ile İmralı'da tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan ile yürütülen müzakerelere dayalı “çözüm süreci”ni terk etti. 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin yüzde 13 oyla 80 milletvekili kazanması, başkanlık hayalini suya düşürdüğü gibi, AKP'nin de tek başına iktidar olma imkanını elinden aldı.
Erdoğan'ın şimdilerde izlediği strateji, 7 Haziran'da AKP'yi azınlığa düşüren “milli irade”nin tersyüz edilmesi. Bunun için “çözüm süreci buzdolabına” kaldırıldı; PKK ile çatışmalar tırmandırıldı; HDP “terör örgütünün siyasi uzantısı” olarak şeytanlaştırılmaya başladı. Bunun için AKP ile CHP arasında bir koalisyon hükümeti kurulmasına izin verilmedi. Bunun için Erdoğan'ın kontrolündeki bir hükümetle 1 Kasım'da “tekrar” seçime gidiliyor. Bunun için, yandaş olmayan medya üzerinde baskılar giderek tırmandırılıyor. Baskıyla, tehditle muhalif basın susturularak, AKP'nin yeniden tek başına iktidar olması amaçlanıyor. Bu arada PKK saldırılarını tırmandırarak AKP iktidarının ekmeğine yağ sürmekten geri durmuyor; HDP'ye 1 Kasım seçimlerini boykot çağrısı yapacağından dahi söz edilmekte...
Halkın iradesi tersyüz edilebilir mi? Asla. Demokratik süreç tümden rafa kaldırılmadıkça, basın ve ifade özgürlüğünün kırıntısı kaldığı sürece, bu yöndeki çabalar ters tepmeye mahkumdur. Onun içindir ki, Cumhuriyet Gazetesi'nin çağrısı hayati önem taşıyor: “Geçmişteki tavrı, sicili, siyasi görüşü ne olursa olsun demokrasiye inanan herkesi, basın özgürlüğü safında, baskıların karşısında durmaya, dayanışmaya davet ediyoruz. Ötekinin özgürlüğünün kendi özgürlüğümüz demek olduğunu biliyoruz; herkesin özgür olduğu bir toplumun mücadelesini veriyoruz. Bu baskını yapanlara ve ona alkış tutanlara da, yarın adaletin kendilerine de lazım olacağını hatırlatıyoruz. Tarih kitapları yazar: Hiçbir despot, basına saldırarak ayakta kalamamıştır, ama basına saldırmak, her despotun sonunu hazırlamıştır.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020