Verda ÖZER
Gündem hem içeride hem dışarıda o kadar yoğun ki, Türkiye tarihine “devrim” diye geçecek gelişmeler bile sanki gözden kaçıyor. Bahsettiğim, onlarca yıldır Türkiye’nin karnını ağrıtan sivil-asker ilişkilerinde atılan tarihi adım.
***
Geçtiğimiz Pazar günü, yani 15 Temmuz’un yıl dönümünde Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıkları, Milli Savunma Bakanı’na bağlandı. Zaten bundan birkaç gün önce de eski Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, yeni Savunma Bakanı olmuştu. Böylelikle sivil-asker dengesi olması gerektiği gibi sonunda demokratikleşti. Peki bu ne demek?
Sivil-Asker Dengesi
Sivil-asker ilişkilerinin aslında 5 boyutu var. Bunlardan 1.si, ordu ile devlet/hükümet arasındaki ilişki. AB ve NATO üyelerinde temel prensip; askerin hükümete hiçbir belirsizliğe yer vermeyecek şekilde tabi olmasıdır. 2. boyutu ise, yasamanın rolü. Bu da askerin sorumluluk alması ve şeffaf olması anlamına geliyor. Yani ne yapıldığını ve ne harcandığını Meclis’e ifşa etmesi, açıklaması ve gerekçelerini belirtmesi gerekiyor.
Bu ilişkinin 3. ayağı ise, ordu ve yürütme arasındaki ilişki. Yani askerin sivil siyasi yönetim altında olması. Gelişmiş demokrasilerde bu kontrol bir bakan, genellikle Savunma Bakanı tarafından yerine getiriliyor. İşte bu 3 açıdan; bugün Genelkurmay’ın ve Kuvvet Komutanlıklarının Savunma Bakanlığı’na bağlanması, Türkiye için çok önemli ve geç kalmış bir adım.
***
Ancak buna dair 2 yaygın çekince var. 1.si, ordunun siyasileşmesi. Bunu engellemek ise siyasi iktidara düşüyor. Siyasi sadakati değil, liyakatı tek kriter aldığını ortaya koyarak. 2. çekince de (özellikle askeri çevrelerde) emir-komuta zincirinin bozulması. Bu endişelere karşılık ise; bu değişikliğin askeri konuları kapsamadığı, bu konularda Komutanlıkların Genelkurmay’a tabi kalmaya devam edeceği vurgulanıyor.
Askeri Zihniyet
Bununla birlikte daha önceki darbe tecrübelerimizde de gördük ki, ordunun emir-komuta zincirine dair yapılan değişiklikler darbeleri önlemiyor. Asker emir-komuta hiyerarşisinde ya da dışında da darbe yapabiliyor. Yani mesele kurumsal reformlarla çözülmüyor. Asıl askerin anlayışını demokratikleştirmek gerekiyor.
Bu da bizi sivil-asker ilişkilerinin 4. ayağına getiriyor: Devlet askerin kurumsal konumunu değiştirirken, zihniyetini yani yetiştirilen asker tipini de demokratikleştirmeli. Eğitim sistemi ve müfredat bu esasa göre dönüştürülmeli.
***
Buna mukabil, asker de sivil iktidara ve topluma bakışını değiştirdiğini ortaya koymalı. Bu da bizi sivil-asker dengesinin 5. boyutuna getiriyor. Asker sivillerle işbirliğine hazır mı? Toplumla iyice kaynaşmış mı, yoksa “devlet içinde devlet” olarak mı var? Açık ve demokratik bir toplumda 1. şıkkın 2.ye tercih edildiğini söylemeye herhalde gerek yok.
Sivilleşme Değil, Demokratikleşme
Tüm bunların yanında, asker-sivil ilişkilerinin demokratikleşmesi, sivil alanın da demokratikleşmesini kapsar. Ancak bu şekilde ordunun üzerinde siyasi kontrol değil, demokratik kontrol sağlanır. Böylelikle Türkiye sadece sivilleşmiş değil, demokratikleşme yolunda tarihi bir eşik atlamış olur.
Son olarak: Bu reformların darbeleri engellemek için yapıldığı algısı hakim. Oysaki 15 Temmuz’un gösterdiği birşey varsa, o da bu milletin bir daha asla darbelere izin vermeyeceği. O yüzden bu reformları çok daha geniş bir çerçevede değerlendirmeli. Hem bizler, hem iktidar.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019