Yalçın AKDOĞAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Alman turistler de ciddiye almadı. Kılıçdaroğlu Alman Focus dergisine verdiği röportajda kendi ülkesini kötüleyip turistleri kaçıracak sözler sarf etti ama kimse tınlamadı.
Türkiye sahilleri Almanlar başta olmak üzere Avrupalı turistlerle dolmuş durumda. Bir yanda Araplar, diğer yanda Ruslar, İngilizler, Almanlar, Hollandalılar… Devletler ve hükümetler arasında yaşanan gerilimleri turistler ciddiye almamış, umursamamış görünüyorlar.
Bilindiği gibi uzun süredir Türkiye ve Erdoğan aleyhtarı ciddi bir karalama kampanyası var; tezviratlar, kötülemeler, manipülasyonlar havada uçuşuyor. Türkiye’yi terörizmle birlikte anıp kötü bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Ama anlaşılan turistler bunların ne kadar boş ve hayali olduğunu anlamış durumdalar, hem de görerek ve yaşayarak. Onun için Hollanda başbakanı ne demiş, Alman şansölyesi ne uyarıda bulunmuş, pek umurlarında değil. Hepsi Türkiye’nin güzelliklerinin de, huzur ve güvenliğinin de farkında.
Alman hükümetinin Türkiye ile ilişkileri tırmandırma stratejisi birçok alanda olumsuz bir karşılık bulmuş değil. En son ihalelere giren Alman şirketleri de turistler kadar gerçek durumla üretilmek istenen algı arasındaki farkı kavramış görünüyorlar. Siemens gibi dev Alman şirketleri de Alman siyasetçilerin seçime endeksli tansiyonu yükseltme çabaların eyvallah etmiyorlar.
Düşünün bir ülkenin hükümeti, başbakanı halkına çağrı yapıyor, kimse oralı bile olmuyor.Herhalde Alman Şansölyesi bundan fena halde bozuluyordur. Bir yanda Erdoğan gibi yaptığı her çağrıyla halkını doğrudan harekete geçiren gibi bir lider var, diğer yanda felaket çağrıları bile kale alınmayan bir siyasetçi… Erdoğan’ın sigara içmeyin’den, döviz bozdurun’a, üç çocuktan darbeye karşı sokağa dökülün’e kadar her çağrısı halkı üzerinde büyük bir makes buluyor.
Bu durum şunu gösteriyor: Avrupa ülkeleri her ne kadar Türkiye hakkında felaket ve korku senaryoları yazsalar da Türkiye de açık toplum, Avrupa da… Halklar her şeyin farkındalar ve siyasetin manipülasyonlarına göre yaşamlarını değiştirmiyorlar.
Avrupalı siyasetçiler günü birlik faydalar için ülkeler arasındaki kadim dostlukları ve karşılıklı çıkarları riske atabiliyorlar, ama halklar bu ucuzluğa prim vermiyor.
Kılıçdaroğlu’nun hali ise daha hazin… Kendi ülkesini dünyaya şikâyet eden bir lider... CHP, FETÖ’nün MİT TIR'ları operasyonuyla ülkesini teröristlere yardım eden ülke gibi gösterme gayretinin peşine takılmıştı. Bu tavır, aynı psikolojinin parçasıdır. Şimdi de bazı Avrupa hükümetlerindeki Erdoğan karşıtlığını görüp kendisini şirin göstermeye, dışarıdan siyasi destek bulmaya çalışıyor. Bir kere şunun bilinmesi lazım; seçimlerde Kılıçdaroğlu’na Alman vatandaşları oy vermeyecekler. Ayrıca Türk milleti kendi ülkesini yabancılara şikâyet edilmesinden de pek hoşlanmaz.
Tam turizm sezonunda böyle bir söylemde bulunmak sadece yabancı tur şirketlerinin ekmeğine yağ sürer. Turistleri Türkiye’den İtalya’ya veya İspanya’ya çevirmeye çalışan tur operatörleri bunun üzerine balıklama atlarlar. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrını alkışlasa alkışlasa yabancı tur şirketleri alkışlarlar, o da siyaseten kendisine bir fayda sağlamaz.
Sorumlu siyaset, ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde tutmayı gerektirir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ‘Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız’ sözü nerede Kılıçdaroğlu’nun ülkesini kötüleyen çıkışı nerede...
Kılıçdaroğlu’nun Focus röportajı bu açıdan çok talihsiz olmuştur. Ama Allah’tan inandırıcılığı düşük olduğu için ciddi bir sonuç doğurmamıştır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019