Melih ALTINOK
Mecburuz işte…
Tacize uğradığını iddia eden genç bir anneyi aylardır kolundan, bacağından çekiştiren kurtların sofrasında yalnız bırakamayız.
Kaldı ki, buna yalnızca Zehra Hanım için değil, bu erkek egemen toplumda “tehdit” altında olan tüm kadınlar için de mecburuz.
Çünkü Kabataş’la birlikte kolektif hafızamıza kazınan bu tartışmalar, yalnızca cinsel saldırılara maruz kalan muhafazakâr kadınların çığlığını bastırmayacak.
Bu olayda, tacize uğradım diyen kadına destek olmayı, “AK Parti’yi desteklemek” olarak lanse eden güruhun neden olduğu “aç aç “ söylemi, taciz, tecavüz, mobing mağduru diğer kadınları da ürkütecek. Suskunluk sarmalı derinleşecek.
Zaten mağduriyetlerini açık etmeleri, toplumun “hırsızın hiç mi suçu yok” baskısıyla cesaret gerektiren kadınlar, "AKPfobi"den gözü dönmüş kalem erbaplarının yazıları, konuşmalarıyla daha da sinecekler.
Keşke bir de “mağdurum” diyen kadının ve bebeğinin vücudundaki tırnak izlerini, morlukları sayıp, “pek bir şey yokmuş canım” diyebilecek kadar alçalanlara politik argümanlar üreten hemcinsleri olmasaydı.
En azından ne bileyim çok sevdiğim Oya Baydar olmasaydı…
Taraf’tan ayrılmasına gerekçe olarak Ahmet Altan’ın “pavyondaki namuslu kadın” sözlerini gerekçe gösterebilecek kadar “hassas” olan Baydar, dün Kabataş mevzuuna girmiş T 24 isimli internet sitesinde.
Gezi’de “kimi fanatik laiklerin örtülü kadınlara yaptıkları tacizleri bildiğini” ama Zehra Hanım’ın Kabataş’ta yaşadıklarına “inanmadığını” söyleyen Oya Hanım, 28 Şubat’ı hatırlamıştı. “İlginç” mantığına göre 28 Şubat’ın Fadime Şahin’i neyse, Zehra Hanım da oydu. Darbeciler nasıl Şahin’in hikâyesine toplumu inandırmaya çalışmışlarsa şimdi de Erdoğan Zehra Hanım’ı aynı amaçla kullanıyordu.
Hakikaten ilginç. Oya Hanım ya darbe günlerini hatırlamıyor ya da 28 Şubat’taki İslamofobik, darbesever kimi yoldaşları gibi, “tutarlılığına” rücu etti; bilmiyorum artık.
Ama biliyorum ki, 28 Şubat’ta mağduriyeti küçümsenen, değersizleştirilen, hatta suç sayılan Fadime Şahin değil, mesela Meclis’ten kovulan, çocuklarını almaya gittiği okulda Onuncu Yıl Marşı'yla linç edilen Merve Kavakçıydı... Mesela okul kapılarında yerlerde sürüklenen, ikna odalarında psikolojik işkenceye tabi tutulan kızlardı… Mesela evlerinin önündeki ayakkabılarının resmi çekilenlerdi…
Ve tüm bu mazlumlara, şimdi kendisinin ve fikirdaşlarının yaptığı gibi, o günlerde de darbeciler saldırıyordu. Merkez medya ve ilişikleri “rol yapıyorlar”, “mağduru oynuyorlar”, "dini siyasete alet ediyorlar" diyorlardı.
Hatırladınız değil mi Oya Hanım, hepsi nasıl da gerçekmiş meğer?
Ama Oya Hanım bir konuda haklı. Yok, Müslüman mahallesinde "çekilebilemez" dediği Tarantino sineması göndermesinde değil. Başka bir senaryo konusunda… Tıpkı 28 Şubat darbecileri gibi, siyasete kasteden yeni bürokratik oligarşi de saniyede 24 kare yalandan ibaret ajit-prop’larını gazeteler üzerinden tefrika ediyor.
Buyurun Oya Hanım aşağıdaki film afişi de, her gün bir yenisi vizyona giren bizim Pulp Fiction’larımızdan. Bu yazınızla, sinema tarihimizdeki yerinizi siz de aldınız ne yazık ki.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019