Akif BEKİ
Cumhurbaşkanlığı seçiminin iki turu arasında CHP'den istifa etmiş. Ve ilkinde Sinan Oğan'a verip, ikinci turda da geçersiz oy atmış.
Yapılacak şey değil. Ama yapsa bile bunu kim, hangi akla hizmet, gerine gerine duyurur!
CHP'den tekrar milletvekili adayı gösterilmemesinin intikamı diye açıklasanız... O zaman da siyaseten bir intihar saldırısı, bir kamikaze eylemiyle karşı karşıyayız.
AK Parti'yle yolları ilk ayıranlardandı. Kılıçdaroğlu için halktan oy istiyordu.
Abdüllatif Şener, öyle bir yan çizdi ki... Yıktı perdeyi, eyledi viran.
Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez halde, yan pala Zeydün'e döndü çoğumuz.
Fakat bazılarına da gün doğdu.
Kılıçdaroğlu'nun, CHP'yi yeni kitlelere açma ve helalleştirme açılımından rahatsız olanlar, zil takmış oynuyor.
Helalleşmenin, yenileşmenin, açılımın yanlış olduğunu kanıtlayan bir örnek bulmuşlar sanki. Şener'in, kendilerini haklı çıkardığını sanıyorlar.
'Bunların hepsi böyle; menfaatleri bozulsun, anında satarlar, biz demiştik' diye genellemezler mi bir de!
AK Parti saflarına geçen Mehmet Ali Çelebi, Metin Feyzioğlu, hatta Muharrem İnce örnekleri ne öyleyse! Onlar da içinden çıktıkları kesimdeki herkesi temsil ediyor mu?
CHP'deki değişim karşıtlarının hepsi böyle değil; Çelebi, Feyzioğlu, İnce bile aynı değiller, hayır.
Çelebi örneğinden hareketle genel yargılara varmak ne kadar yanlışsa Şener'i, herkese genellemek de o kadar haksız.
Muhalefetin seçim yenilgisinin üstüne tüy diktiği, doğru. Kılıçdaroğlu'nun helalleşme açılımına inancı sarsmak için kullanılması da kaçınılmaz.
Ancak Şener'in güvenilmezliği, helalleşmeye inancı yıkıp sıfırlamadı. Olsa olsa kendi itibarını yerle bir etmiştir.
Ne gördüğünüz her sakallı, muhafazakârdır ne de her muhafazakâr, Abdüllatif Şener...
Bakış açınız, sizi yanıltmasın.
Çizdiğiniz resim, gerçeğin bire bir çekilmiş fotoğrafı değil. Sizin seçici algıyla, peşin hükümlerle yorumladığınız şekli. Nereden baktığınızı, şartlanmışlıklarınızı, önyargılarınızı yansıtıyor. Ancak o kadar gerçekçi.
RESME BİR DE BURADAN BAKIN
Tam yerine rast geldi, şu başlıkta bir yazı okuyorum:
"Bir resim, gördüğümüz dünyayla aynı olmak zorunda değil!"
İş insanı Murat Ülker, kişisel blogunda "Hayatın İpuçları" yazılarına devam ediyor. Sonuncusu, yatırımcının yatırımla ve sanatçının sanatla ilişkisi arasındaki paralellik üzerineydi.
Yazı; "resim, fotoğraf değildir" cümlesiyle başlıyor.
Susan Woodford’un “Resimlere Bakmak” adlı kitabından yararlanılmış.
Sanatçı nasıl gerçekliği özgürce, kendine özgü yorumlayabilirse... Gördüklerine sadık ve bağlı kalması gerekmez; nasıl eğip bükerek başkalaştırabilir, perspektifi ters yüz dahi edebilirse..
Murat Ülker, girişimcilere de benzer bir zihinsel özgürlüğe kanat çırpmayı salık veriyor. Koşulların, hazır kalıp klişelerin, ön kabullerin ötesine geçip özgün olmayı...
Resmin, fotoğraftan ayrışma tarihinde kilisenin özel bir yeri var. Sanat ve sanatçı ocağı gibi. Murat Ülker, bu yanını da ele alıyor.
Kilise ve sanat denince benim aklıma ilk gelense şu...
Bizans İmparatoru 3. Leon, 'putkırıcı imparator' olarak bilinir. İkonoklazma hareketini başlatan kişi.
Oysa kiliselerdeki resimlere; Tanrı'ya ortak koşuluyorlar, inanca aykırı diye savaş açmadı.
Yoksul halk, kutsal ikonalardan yardım dileyerek onları, imparatorun iktidarına ortak koşuyordu.
İmparator da İsa, Meryem ve azizlerin resimlerinden medet ummayı; putlara tapınmak saydı. Ve putperestlik diye yasakladı.
Aslında ikonaların arkasındaki kilise babaları, iktidarına ortak edilmesin diyeydi. Ama dini gerekçeye dayandırarak, dünyevi güç mücadelesini örttüğü söylenir.
Abdüllatif Şener ve benzeri tablolarda gerçek, görünenin altında. Görünmeyen nedene, iç yüzüne ulaşmak için örtüyü kaldırmalısınız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025