Akif BEKİ
Hatırlar mısınız; 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Sisi, Ankara'ya bekleniyordu. Haberleri çıkmaya başlamıştı. Fakat Türkiye'ye kaçan İhvancı muhaliflerinin susturulması gibi şartları vardı, normalleşmeyi ağırdan alıyordu.
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla şartları yerine getirildi, yine de gelmedi.
Sisi ha geldi, ha gelecek derken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yıllık orucu bozdu ve 14 Şubat'ta Kahire'ye gitti.
Yumuşama başlamıştı, arada temaslar ve iki liderin bir araya geldiği dış zirve vesileleri olmuştu.
Fakat 14 Ağustos 2013'te baş gösteren Rabia Katliamı, yine ancak bir ayın on dördünde tamamen geride bırakılabildi.
Deniyor ki Sisi, Mısır ekonomisi zorda olduğu için Erdoğan'la barışmaya mecbur kaldı...
Çünkü daha yeni, bir sahil kasabalarını 22 milyar dolara başka bir ülkeye satmıştı.
Ras el-Hikma kasabasını, Birleşik Arap Emirlikleri aldı. Yabancıya gitmiş sayılmasa da paraya ne kadar sıkıştıklarını gösteriyordu. Meteliğe kurşun attıkları söylense yeri.
Peki de buradan; diz çöktüğü, sürünerek bükemediği bileği öpme kuyruğuna girdiği sonucuna varılabilir mi?
Demokratik Değişim Hareketi Sözcüsü Rubil Gökdemir, bu soruya X'ten bir cevap verdi.
Şöyleydi:
"Biz kendi derdimize yanalım. 50 km'lik sahil şeridini Emirlikler'e satan Mısır'ın 1 yıldan kısa vadeli borcu, 40 milyar dolar. Toplam dış borcu da 144 miyar dolar.
Bizim kısa vadeli borcumuz 210, toplam dış borcumuz ise 492 milyar dolar.
Yıllık ödediğimiz faiz bile 45-50 milyar dolar seviyelerinde..."
Gökdemir, şunu demeye getiriyordu: Bu döviz açığıyla Mısır, ödeme güçlüğüne düşüp ekonomik kriz yaşıyorsa bizim borç çevirme hâlimiz nicedir, siz düşünün!
Hâlâ yüzde 8'in üstünde görülmemiş bir faizle dolar borçlanıyoruz, en son geçen hafta astronomik oranla para arıyordu Hazine.
Eylül ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, müjde gibi duyurmuştu. Hazine arazilerimiz de âcil ihtiyaçtan satılacaktı.
Bakan Özhaseki; nerede ne var, hepsini taradıklarını, satılığa çıkaracaklarını bildiriyordu. Tezahürat ister gibiydi, sanırım sevinmemizi umuyordu.
Amaç, güya vatandaşa ucuz konut sunmaktı. Türkiye Yüzyılı'nda konut krizi böyle çözülecekti, Hazine arazilerini imara açıp satarak.
Sittin sene düşünseniz gelir miydi hiç aklınıza!
Oysa işaret fişeğini de önden Mehmet Şimşek yakmıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı; "özelleştirmeden tutun diğer alanlara kadar, vergi dışı gelir adımları olacak" diyordu.
Kim batırdıysa dış güçler bile ekonomimizi düze çıkarmaya yardım edecekti.
Yoksa Bakan Şimşek; ne demeye Emirlikler'e, Dünya Bankasına teşekkür etsin. 11 milyar dolar birinden, 35 milyar dolar öbüründen borç, destek gelecek diye.
Delik büyükken yama küçük kalıyor olmalıydı ki elde, avuçta ne arazi kaldıysa satıp savmaya gelmişti sıra.
Sisi, parasızlıktan Türkiye'yle barışmaya mecbur hissettiyse eylülden şubata dış güçlere karşı ekonomik bağımsızlık savaşını kazandık, demektir. Müjdeler olsun.
ADAYLIK KAVGASI HİZMET AŞKINDAN MI?
Halk TV'de Sen Ne Dersin programında İYİ Parti'deki adaylık kavgalarını konuşuyorduk; Yavuz Oğhan ufkumu açtı.
Yavuz'un yaklaşımı şöyle: Kazanma şansı yok denecek kadar azken İYİ Partili aday adayları, birbirlerinin üstüne basıp eziyorsa kazanma umudu daha yüksek olan CHP'deki adaylık çalkantısı bir şey değildir, abartıyormuşuz.
Akşener'in Ankara adaylarını tanıtım toplantısındaydı, kopan çıngarı izlemişsinizdir.
İl Başkanı'nın da karıştığı oldu-bitti girişimi, istediği adayı anons sırasında lidere dayatma hamlesi, Akşener'in çığırtkanlara resti... İtiş kakış, İl Başkanı'nın görevden ayrılmasıyla sonuçlandı.
O da bir şey mi; okurken gözlerime inanamadım. Antalya Manavgat'ta, İYİ Parti GİK üyesi bir hanımla İlçe Başkanı'nın adaylık kavgası, karakolda bitmiş. Tetikçili, ayağına sıktırmalı, yargıya intikal eden bir dava konusuymuş artık.
Yayında Yavuz'a söyledim, nasıl yanıp tutuşuyorlarsa hizmet aşkı sınır tanımıyor. İlla halka ben hizmet edeceğim, diye birbirlerini yiyorlar. Kan bile çıkıyor.
Çanakkale Şehitlerine şiirinde Mehmet Akif, "bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor" diyordu.
Bir başkanlık uğruna yâ Rab, ne gemiler yakılıyor!
Kendisi için bir şey istiyorsa namert olan bu arkadaşlar, acaba ne istiyor olabilir?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025