Akif BEKİ
Eskişehir'deki yangında 5'i orman işçisi, 5'i de AKUT gönüllüsü 10 şehidimiz var. Ama Türkiye şehitlerine ağlasın istenmiyor.
Arkasından feryat figan ile bağırıp çağırmak, şehidi tabutunda rahatsız edermiş. Hoca geçinen biri söylüyor bunu. Gürültü çıkarmayacak, sessizce gömecekmişsiniz.
Ağlamanız bile uygunsuzken arkalarından haklarını aramanız, ölümlerinin engellenip engellenemeyeceğini sorgulamanız hoş görülecek değil. Artık hiç uygun düşmez. Hele eğitimlerinde, ekipmanlarında, yangına müdahale yönetiminde ihmal, kusur, eksiklik olup olmadığını sormanız; şehitlere büyük saygısızlık sayılmaz mı?
Yetki ve sorumluluk sahiplerine kalan, aziz hatıralarını ve eşsiz fedakârlıklarını anarak şehitlerimizi cennete uğurlamaktır. Şehitlik bilincine sahip olduklarını gösterdikten sonra onlara ne denebilir ki...
Düşünün; askerde arkadaşları şehit olunca kendisi niye şehit olmadı, diye babasının kızdığını anlatacak kadar bilinçli hocalar çıkıyor öne.
Şehit yakınlarının payınaysa artık teselli vaazları dinlemek, nasihat edilmek, yerlerinde olmaya can atar gibi güya imrenilmek düşmez mi! Ya ne düşecekti...
Evlatlarını yahut babalarını şehit verdikleri için sevinmeleri dahi bekleniyor. O sayede cennete gidecekleri ve sevgililer sevgilisi Hz. Peygamber'e komşu olacakları için.
Şehit veya yakını olmadığına üzülen, çok kahreden vaizler; şehit yakınlarına şanslı olduklarını hatırlatıyor her seferinde. Hem de 'ne mutlu size, sevinin, âhiretiniz kurtuldu, ebedi saadete erdiniz, biz kendimizi düşünelim, siz iyisiniz maşallah' müjdeleriyle...
İyi ki şehit oldular, demeye getirmekten çekinmiyorlar. Sevinelim mi peki?
Fakat hayır... Kusura bakılmasın da keşke şehit olmasalardı. Keşke önlenebilse, yaşatılabilselerdi... Daha az kahraman olmazlardı.
Evet, şehitlik yüce bir mertebe. Âhirete, ölümün bir son, bir ebedi ayrılık olmadığına inanmak da önemli. Böyle acılar ve kayıplar karşısında halkın maneviyatını yüksek tutan, bu inançtır. Aileleri, yakınları yıkılmadan başka nasıl dayanma gücü bulacak?
Ama şehitliğin yüceliğini ve öbür dünyada kavuşmayı hatırlatmak için ölüme özendirir gibi konuşmak, hatta kendisi şehit olmuş kadar şehitlerden rol çalar görünmek biraz fazla kaçmıyor mu?
Cenaze sizin evinizden kalkmıyorsa kavrulan helvanın size tatlı geleceğine dair söz, nereden çıktı sanıyorsunuz? Yaşamak yerine sözde ölüme özendiren bu abartılı tavırlardan, bu rol kesmelerden çıktı işte.
Ve hayır; tabutlarına örtülen bayrak, ölümlerinde kusur, ihmal gibi sorumluluklar varsa onları örtmez.
Şehitlik yüceltmeleri, bunların konuşulmasını engellemeyi amaçlıyorsa onun da adı istismardır. Allah'tan, âhiretten korkanın yapmayacağı bir şeydir, vebali ağır.
Yani hayır, şehit olmalarına sevinecek değiliz, sevinmeyeceğiz elbette. Arkalarından da Türkiye ağlayacak, yaslarını tutacak.
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKürt sorunu: Aslında çözülmesi en basit sorunumuz 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025