Akif BEKİ
“Özür diliyorum" sözüyle, Milli Gazete'nin dün manşetindeydi. Gazeteyi ziyaret eden Binali Yıldırım, siyasi tercihleri sebebiyle iktidardan suçlayıcı, düşmanlaştırıcı, ayrıştırıcı ve hakaretvari karalamalara maruz kalıp incinmiş Saadet Partililerden özür diledi. Bunun bir seçim yatırımı gibi görülmemesini de özellikle rica etti.
Oy değil gönül almak, helalleşmek için dilenmiş bir özür daha samimi, kıymetli ve makbul olsa gerek.
Muhalefetin üstüne boca edilen 'ezan, cami ve din düşmanı, hain ve terörist, onun bunun maşası' gibi suçlamalardan Saadet camiası da hatırı sayılır miktarda nasibini almıştı. Şimdi, bu gibi agresiflikleri siyasetin cilvelerine ve seçim gerginliklerine verip mazur görmelerini istiyor, 'oldu' dediği kutuplaştırma 'yanlışları'ndan kucaklayıcı dile dönüyor Binali Bey.
Saadetliler için özlenen, iktidar içinse önemli bir adım. Bilhassa ķötü söz ve saldırıların sona ereceğine işaretse çok daha anlamlı.
Binali Bey, bu toparlama açılımıyla 'özür' sezonunu resmen başlattı madem... Arkası neden gelmesin!
Dün sabah, Saadet lideri Karamollaoğlu'yla İstanbul adayları Gökçınar'ın basın toplantısına katıldım.
Karamollaoğlu, geçen sene pasaport başvurusu sırasında 'terörist' diye fişlendiğini fark etmişti. Hesabını nasıl soracağı sorulunca, "Kimi kime şikayet edeceksin" serzenişiyle İçişleri Bakanı Soylu'dan bir özür beklediğini açıkladı.
Zaten seçim yatırımı ya da rüşveti amacıyla dilenmediği için, ne Binali Bey lehine yarıştan çekilmek niyetindeler ne de oylarını ona doğru yönlendirmeyi düşünüyorlar. Eleştirilerinden vazgeçecek, hızlarını kesecek gibi de görünmüyorlar. Ama onca birikmiş kırgınlıklarına rağmen Binali Bey'in özrünü kabul etme eğilimindeler. Bu da sıradaki özürler için umut verici, ilgilenenlere duyurulur.
Saadet oylarını kazandırmasa bile Binali Bey'e sempatilerini geri kazandırdı ya bu özür...
Bakarsınız, TRT Haber de bir adım atar ve şimdiye dek yok saydıkları için Necdet Gökçınar'dan mütevazı bir özür diler.
Malum, İmamoğlu nihayet çıkarıldığı TRT Haber yayınında sitemlerini bildirince "Talep edenleri çıkarıyoruz, kendimiz kimseyi çağırmıyoruz, Yıldırım istediği için çok çıktı" cevabı almıştı.
Saadet adayı Gökçınar da bunun üzerine yazılı başvurdu. Talebine cevap bekliyor. Sabırsızlandığını ama sayılı gün kaldığını hatırlatarak TRT'nin elini çabuk tutması gerektiğini söyledi.
İş buralara gelmişken oldu olacak bir özür de benden...
1994 İstanbul seçimlerinde, İlhan Kesici ile Zülfü Livaneli o ekran senin bu ekran benim dolaştırılırken Refah adayı Tayyip Erdoğan görmezden gelinmişti epey zaman. Milli Görüş siyasetinden hiç hazzetmediğini saklamayan rahmetli Duygu Asena bile köşesinden yadırgamıştı bu ayrımcılığı. Sonra Erdoğan da TRT dahil popüler adaylarla aynı ekranlarda kendini anlatma fırsatları bulabildi.
İşte bu seçimde favori adaylara odaklanırken dışlanan Gökçınar'la diğerlerine şans eşitliği sunamadığımız ve Duygu Asena kadar bunu yadırgamadığımız için kendi adıma özür dilerim.
İçişleri Bakanlığı soruşturacak mı?
İsmail Küçükkaya açıkladı, İmamoğlu’yla görüşmeye gittiği otele yüklüce bir tazminat davası açacaklarmış. Güvenlik kamerası görüntüleri yasadışı olarak sızdırılıp yayınlatıldığı için...
İçişleri Bakanlığı da 6 ay önce 81 ilin valilliklerine genelge göndermişti. Bu tür görüntüleri veren, elde eden ve kullananlar hakkında hem adli hem idari soruşturma başlatılacaktı.
“Bakanlık duyurdu! Güvenlik kamerası görüntüsü paylaşanlara soruşturma” başlığıyla büyük haber olmuştu.
Buyurun Sabah’tan okuyalım:
“İçişleri Bakanlığı, kişisel veri niteliğindeki güvenlik kamerası görüntülerinin basın ve sosyal medyada paylaşılmasının önüne geçmek amacıyla genelge yayımladı. Elde edilen görüntülerin paylaşılması, yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşasının önlenmesi amacıyla bina, apartman, kamu ve özel sektör yöneticileri ile şoför esnafı bilgilendirilecek ve uyarılacak. Güvenlik kamerası görüntülerini paylaşanlar hakkında adli ve idari soruşturma başlatılacak...”
Görelim bakalım!
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025