Barış Soydan
Sildavya’yı biliyor musunuz? Bazı kitaplarda, mesela Tenten’in maceralarında Syldavia olarak da geçer… Doğal güzellikleri ve tarihsel mirasıyla ünlü, üç tarafı denizlerle çevrili bu minik ülke, Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğu'nun dağıldığı çalkantılı dönemde dünya sahnesinden silinmişti.
Sildavya'nın son 10 yılı ekonomik krizlerle geçti. Sildavya’nın krizi, dünya tarihinde sık rastlandığı gibi devletin hesapsız kitapsız borçlanmasından değil özel sektörün borçlarından kaynaklanıyordu. Bugün size hesapsız kitapsız borçlanan Sildavya şirketlerinden birinin, ülkenin önde gelen teknoloji şirketlerinden Ederus'un başına gelenleri anlatacağım.
Edurus sanayide büyümüş, teknoloji işine girmişti. Teknolojide büyür, dünyada tanınan bir marka haline gelirken tuttu inşaata girdi ve Sildavya’nın başkenti Klow’un en değerli arazilerinden birine alışveriş merkezi inşa etti.
Sanayi ve teknoloji devi Edurus, AVM işine neden girdi? Bunda Sildavya Başbakanı Muskar’ın Edurus patronunu arayıp AVM arazisi için yapılacak ihaleye girmesini istemesinin etkili olduğu söylenir. O sıralarda Edurus bankasını yabancı yatırımcılara satmıştı ve nakit zenginiydi. Edurus’un patronu Başbakan’ın dediğini yaptı, AVM arazisini Sildavya’da o güne dek görülmemiş astronomik bir fiyattan satın aldı… Onun üzerine inşaat maliyeti de eklenince AVM yatırımı Edurus'a 2.5 milyar dolara mâl oldu. Şirket mecburen borçlandı.
Edurus AVM'ye yatırdığı 2.5 milyar doları nasıl çıkaracaktı? Patronun bulduğu yol, AVM arazisine imar planının izin verdiğinden daha fazla inşaat yapmaktı. Buna Sildavya Hükümeti tarafından tuhaf biçimde göz yumuldu.
Başlangıçta işler planlandığı gibi gidiyordu... Edurus, AVM’deki konutları ve ticari alanları astronomik fiyatlardan satıyordu. Ama bir süre sonra ekonomik kriz patladı. Edurus krize AVM işinden 500 milyon dolar borçla yakalandı.
Edurus’un tek borcu Klow’daki AVM inşaatıyla ilgili değildi. Şirket, madencilik işi için de 600 milyon dolar borca girmişti.
Aslında maden işi için bu kadar borca girmeye değerdi: Çünkü Edurus’un çıkaracağı maden elektrikli araçların ana girdilerinden biriydi. Üstelik Edurus, elektrikli araçların pillerini de üretecekti. Elektrikli araçlar geleceğin teknolojisiydi, Edurus bu işten iyi para kazanacaktı...
Gelin görün ki burada da işler planlandığı gibi gitmedi. Edurus’un elektrikli araçların ana tedarikçileri arasına girme hayali bir türlü gerçekleşmedi. Üretileceği açıklanan pil de bir türlü üretilemedi.
Kriz çıkıp Sildavya parası Khôr dolar karşısında yüzde 60-70 oranında değer yitirince 1 milyar dolardan fazla borç Edurus’un sırtında ağır bir yüke dönüştü. Edurus'un patronu borçlardan kurtulmak için Klow’a inşa ettiği AVM içindeki dünyaca ünlü oteli ve Sildavya’nın iş merkezi olan bölgede inşa ettiği ve genel müdürlük olarak kullandığı plazayı satışa çıkardı.
Ama krizde kimse Sildavya’ya yatırım yapmak istemiyordu, alıcı bulamadı. Ayrıca bir rivayete göre tıpkı AVM gibi Edurus’un genel merkezinin bulunduğu plaza da imar izninin öngördüğünden fazla alana inşa edilmişti ve bu durum yabancı yatırımcıları ürkütüyordu.
Edurus patronu bunalmaya başlamıştı. Aklına borçlarını yeniden yapılandırmak geldi. Ama Başbakan Muskar, Edurus’un borçlarını yapılandırmasına izin vermedi. Bu kadar büyük bir şirketin zor duruma düştüğünün duyulmasının Sildavya’da panik yaratmasından çekiniyordu belki de.
Bununla birlikte eski dostunu kaderiyle baş başa bırakmadı. Edurus’un alacaklıları, münasip bir dille şirketi rahat bırakmaları yönünde uyarıldı.
Edurus ayakta kalmış ama patronu Başbakan Muskar’a borçlanmıştı… O sıralarda Sildavya'nın gündeminde yerli uçak projesi vardı. Başbakan Muskar Edurus’un patronunu arayıp yerli uçak üretimi için oluşturulan konsorsiyuma katılmasını istedi. Edurus’un patronu hayır diyemedi. Eski bir Sildavya atasözünün dediği gibi hamama giren terledikçe terliyordu...
Edurus’un içine düştüğü durum, hesapsız kitapsız borçlanmanın şirketleri ve ülkeleri sürükleyebileceği noktalara ilişkin hepimize ders olsun. Edurus’un ve Sildavya'nın başına gelenlerden ders çıkaralım, Türkiye’de aynı şeyleri yaşamayalım!
Sildavyalı diğer şirketlerin başına gelenleri de bir ara anlatacağım...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021