Ceyda Karan
2021'e pek 'şaşalı' bir giriş yaptık! Geçen hafta, ABD'de, hocamız Prof. Korkut Boratav'ın 2 Ekim tarihli 'Trump'ın anayasal darbe girişimi' başlıklı yazısında isabetle öngördüklerine yakın bir senaryo gerçekleşti. ABD Başkanı Donald Trump, 'hileli' diyerek yargı yoluyla değiştiremediği seçim sonuçlarını, rakibi Joe Biden'ın başkanlığının sembolik olarak tescilleneceği 6 Ocak'ta, taraftarlarına ABD Kongresi'ni bastırarak sağlamaya çalıştı. Tahmin edileceği üzere başarısız oldu.
Bu kargaşada hepimiz için mühim bir dava güme gitti. ABD hükümetinin Irak ve Afganistan'daki savaş suçları ve 'kirli çamaşırlarını' ortaya seren diplomatik yazışmalarını yayınlamış olmasının bedelini ağır biçimde ödeyen Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın akıbeti... Anglo Sakson hukuk sisteminin 'yeni hallerini' yansıtan bu dava da ABD Kongresi'ndeki şamatadan yansıyan yeni düzen arayışlarıyla gayet ilintili.
'ÖNCE AMERİKA'
Dünya halkları, Kongre baskınını, Amerikan aşırı sağının komplo grubu QAnon'un boynuzlu 'Q Şaman'ı Jake Angeli'yi gördükleri andan itibaren şaşkınlıkları eşliğinde büyük ölçüde 'eğlenerek' izledi. Kongre'ye bu kadar kolaylıkla dalabilmiş azgın kalabalıkta konfederasyon bayraklıları, İranlı monarşi destekçileri, İsrail bayraklıları, Fidel Castro'nun 'solucanlar' diye andığı Kübalı gusanoslar, Falun Gongcular eksik değildi. Amerikalı muhalif solcular, bu elverişli kalabalık içinde karşıt kamptan kimi 'Antifa'cıların görüntülerini de sonradan bulup çıkarttılar.
Birkaç saat önce Beyaz Saray önündeki mitinginde "Capitol'e yürüyeceğiz ve cesur senatörlerimizi, Kongre üyelerimizi teşvik edeceğiz" ve "Asla pes etmeyeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizi geri almak için ben de sizinle yürüyeceğim" diyen, rivayet o ki danışmanlarının yürümekten vazgeçirdiği, Beyaz Saray'a dönüp iş çığırından çıkınca 'evinize dönün' diyerek 'barışçı çağrısını' eksik etmemiş olan Trump, 24 saat geçmeden tabanını sattı. Tükürdüğünü yalayıp '20 Ocak'ta barışçı iktidar devrinin' gerçekleşeceğini söyledi. Birkaç gün önce 'bütün Amerikalıların başkanı olacağını' dile getirmiş olan Joe Biden ise, "Sakın onları protestocular olarak anmaya kalkmayın. İsyancı bir ayak takımıydı. Yerli teröristler. Bu bu kadar basit" diyerek Cumhuriyetçi tabanın en az yarısını 'terörist' ilan etti.
Peki ne oldu? Yaşananlar elbette bir 'darbe' değildi; ordu desteği, organize silahlı güç yoktu. 'Çılgın' Trump'ın Amerikan hükümet sistemi ve Anayasası'nın işleyişine müdahale girişimiydi. Trump'ın miting çağrılarıyla adeta 'geliyorum' diyeni, Amerikan devletinin göremediyse, hakikaten herhalde 'muz cumhuriyetinden' bahsetmemiz gerekir! ABD devletinin Hong Kong'da 'İngiliz-Amerikan milliyetçisi' Çinlileri, Ukrayna'da Banderist neo-nazileri, Venezuela ve Bolivya'da dinci ve aşırı sağcı oligarşiyi kullanarak 'demokrasi' uğruna övgülerle teşvik ettiği parlamento baskınlarının benzerini bu kez içeride, başarısızlığı garantileyecek şekilde tezgahlamış olma olasılığı var mıdır? Kimse 'katiyetle yok' diyemez.
Neler olup bittiğini tam olarak bilemeyeceğiz. Ama şimdiden görünenler:
+ Amerikan liberal demokrasisi Trump'ı 'alan temizliği' yaparak yolladı. Rejimin pandemi ve ekonomik kriz eşliğinde izin verilenden daha sağa ve sola sarkan halk muhalefetini budayıp toparlanacağı sürecin önü açıldı.
+ Derhal seçilmemiş Amerikan big-tech'inin Trump ve tabanını -ve hatta ABD solunu da- sanal alemde 'yok etme' hamlesi geldi. Böylelikle 'ifade özgürlüğünün' sınırlarının 'Silikon Vadisi'nin işbirliğinde belirleneceği bir döneme girildi.
Sağ reaksiyoner, ultra kapitalist çerçöp kültürü üzerinden tüm dünyada ifade özgürlüğü ayarı verilmesi kadar dahiyane bir fikir olabilir mi? ABD'de pandemi günde 3-4 bin can alırken, nüfusun yüzde 1'i şimdiden canını yitirmişken, 'büyük buhran' anılırken, big tech'in servetini katlamasını 'düzen ahalisi' zaten normal bulmakta. Big-tech'in, 'insanlığın hayrına' yasakçılık yapacağı, hukuk sistemi, hak ve özgürlüklerin çerçevesinin yeniden çizileceği bu restorasyonun 'başarısı' ise daha uzun süre yürüteceğimiz bir tartışma olacak.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ASIL MAHKUM EDENLER
Bu bağlamda belki asıl 'hukuk komplosu', Atlantik'in öte yanında Londra'da vuku buldu. Kongre kalkışmasından saatler önce, liberal Anglo Sakson hukuku Londra'da gömüldü.
Assange'ın Batı'nın ana akım medyasının adeta görmezden geldiği 'casusluk' ithamıyla ABD'ye iade davasını eylüldeki duruşmalar sırasında yazmıştım: https://www.birgun.net/haber/
İşte Kongre kalkışmasından iki gün önce pazartesi günü Londra'nın asırlık Old Bailey mahkemesinde Assange için karar günüydü. Açıkça siyasi olan bu davada duruşmaları usulsüz ve ABD yönetimi lehine yönetmiş hakim Vanessa Baraitser beklenmedik bir şey yaptı. ABD'ye iade talebini reddetti.
Hakkında başka dava da olmadığından Assange'ın nihayet özgürlüğüne kavuşacağı umuduyla sevinenleri gemleyen en önemli mesele hakimin iadeyi reddetme gerekçesiydi. Baraitser, yedi sene sığındığı Ekvador elçiliğinde, iki seneye yakındır da Londra yakınındaki Belmarsh hapishanesinde acımasız tecrit koşullarında yaşamış Assange'ın iadesini 'akıl sağlığı' ve 'intihar riski' ile reddetti. Tıp uzmanları ve hapishane yetkililerinin sunduğu olguları dikkate aldı ve ABD'nin acımasız hapishane koşullarının 'zulüm olacağını' belirtti.
Ancak hakim, Assange'ın avukatlarının ipliğini pazara çıkarttıkları ABD hükümetinin siyasi argümanlarını alenen sahiplendi. Assange'ın 'ne yayınlayacağına karar vermek için sınırsız takdiri olmayacağını' söylerek 'basın özgürlüğünü' rafa kaldırdı. Assange, ABD'nin kirli çamaşırlarını elde ettiği kaynak olan 'devlet görevlisi' Chelsea Manning'i gazetecilik kuralları gereği koruma refleksi sergilemişken, hakim, dijital çağda gazetecilerin kaynaklarını korumalarının 'hackleme' suçunu teşkil ettiğini öne sürdü.
MERHAMETİN NİTELİĞİ
Yine de herkes 'hakimin merhametinden' söz ederken, şeytanın ayrıntılarda gizli olduğu çarşamba günü kefalet duruşmasında ortaya serildi! Assange'ın daha önce ABD hükümetinin 'sürek avı' sırasında iade riski nedeniyle Ekvador'dan siyasi sığınma talep ettiği dönemde 'kefalet koşullarını' ihlal etmişliğini, 'firari olma' potansiyeline yorup, kefaleti reddetti. ABD'nin o dönemde, İsveç aracılığıyla sonradan çöpe atılacak 'tecavüz soruşturması' açtırarak Assange'ın kişiliğine kara çalma girişiminin 'firariliğiyle' alakası bulunmuyorken, hakim ana akım medyada çokça işlenen bu yalanı kararını 'meşrulaştırmak' için kullandı.***
Ve elbette ABD'nin temyizi taşıyacağı Britanya Yüksek Mahkemesi'nin sağlık gerekçesiyle verilen iadeyi red kararlarını (91. Madde) tersine çevirdiğine dair hemen hiç emsal yokken, Baraitser, "Adil davranmak gerekirse, ABD'ye kararıma itiraz etme hakkı tanınmalıdır ve Bay Assange bu süreçte firar ederse, bunu yapma imkanını kaybedecekler" diyerek kendi hükmü bizzat tartışmalı kılmayı başardı!
Özetle, ABD'nin iade talebini reddetme gerekçesiyle mahkemesini 'merhametli' ve 'insancıl' görüntüsüne bulamış hakim, Wikileaks'in kurucusunu, BM uzmanı Nils Melzer'in 'işkence' diye sınıflandırdığı koşullarda yaşamaya devam etmesi için 'Britanya'nın Guantanamo'su diye anılan yüksek güvenlikli Belmarsh'a geri postaladı. Assange Britanya'da kefalet yönetmeliklerinin küçük bir ihlali olarak görülen tek suçu yüzünden azılı suçlularla dolu bu hapishanede belki de Kovid-19 koşullarında 'ölümüne' yollandı.
Şimdi ABD hükümeti Assange için 2010'da 'high-tech terörist' nitelemesi yaparak 'gazetecilere tanınan korumadan faydalanmaması gerektiğini' savunmuş olan Joe Biden başkanlığında ne yapacak? Aylar alacak temyiz süreciyle intikama devam mı edilecek? Bilmiyoruz. Bildiğimiz ABD'nin hakiki çıkarlarına dokunan tüm gazetecileri 'casus' ilan edip yargılaması için emsal oluştuğu. Dijital çağda gazetecilerin kaynaklarını koruma sorumluluğunu yerine getiremeyecekleri. Artık devlet sırlarının kamu çıkarından üstün tutulacağı.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları











































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2023
27.12.2021
12.10.2021
24.05.2021
19.05.2021
12.05.2021
29.04.2021
23.04.2021
1.02.2021
25.01.2021