Elif ÇAKIR
HSK, Cemal Kaşıkçı Davası’na yazdığı muhalefet şerhinden dolayı Kahramanmaraş’a gönderilen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir’in yıllık izin dilekçesini geri çevirdi “yıllık izin kullanamazsın” dedi. Hakim Demir dün HSK’ya emeklilik dilekçesini verdi.
***
İktidarın hoşuna gitmeyen kararlar veren hakimleri başka şehirlere atayan Hakimler ve Savcılar Kurulu çıtayı yükseltmiş bulunuyor. HSK bundan sonra iktidarın takip ettiği kritik dosyalara muhalefet şerhi düşen hakimleri de başka yerlere gönderecek.
HSK, iktidara “kız gibi” bir yargı sistemi inşa eden yolun son taşlarını döşüyor ve artık hiçbir yargıç iktidarın takip ettiği dava dosyalarında “gözünüzün üstünde sanırım kaş vardı, yüksek müsaadelerinizle onu söyleyebilir miyim” bile diyemeyecek.
HSK, 5 bin 426 hakim ve savcının yerini değiştirdiği son yaz kararnamesindeki “iki atama” ile yargıçlara somut bir şekilde bu mesajı verdi.
Kurul, Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesi kararına muhalefet şerhi düşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir’i Kahramanmaraş Hakimi olarak atadı.
Yine Gezi davasında Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet ve diğer 7 sanığın 18’e yıl hapse mahkum edilmesine muhalif kalan, yargılama aşamasında Kavala’nın tahliyesi yönünde oy kullanan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Kürşad Bektaş’ı ise Tokat’a gönderdi…
Sadece cezalandırma yok tabii ki.
Gelecek Partili Selçuk Özdağ’a saldırı soruşturmasını iktidarın hoşnut olacağı şekilde yazan savcıyı da terfiyle ödüllendirdi.
***
Hakim Nimet Demir gazeteci İsmail Saymaz’ın “Kaşıkçı Davasındaki şerhinizden ötürü cezalandırıldınız, öyle anlıyorum” sözünü “Bir bakıma öyle. ‘Kar beyaz mıdır?’ diye sorulmaz. Evet, kar zaten beyazdır” diye tamamlamış.
Hakim Demir’in şu sözleri iktidarın tepkisini çekeceğini bile bile Kaşıkçı dosyasına şerh düştüğünü gösteriyor:
“Demokrasi, insan hakları ve özgürlük anlayışının ve değerinin gereği neyse onu yapmaya çalışıyorum. Bu otoriter yapılarda her zaman tepki görecek duruştur.” (https://halktv.com.tr/makale/kahramanmarasa-surulen-kasikci-davasi-hakimi-meslegi-birakacagim-681308)
Tepkinin boyutunun başka bir şehre atanacak kadar olmasını beklemiyormuş. Daha doğrusu Sayın Demir “bu kadar cesur” olacaklarını zannetmiyormuş.
***
Gelelim Hakim Demir’in iktidarı fazlasıyla öfkelendiren muhalefet şerhine. Biraz uzun bir alıntı yapacağım ancak bu alıntı Hakim Demir’in sürgün edilme sebebini, iktidarın kızgınlığının derecesini ortaya koyması açısından önemlidir. Suudi Arabistan’daki Riyad Mahkemesi’nde göstermelik bir dava görüldüğünü savunan Hakim Demir yazdığı muhalefet şerhinde şöyle demişti
“Davanın devri her şeyden önce adaletin tahakkuku amacıyla oluşturulan 6706 Sayılı Kanun’a haksızlık teşkil edecektir. Cemal Kaşıkçı’nın Ülkemizde bulunduğu sürece canı, malı ve ırzı Halkımızın, dolayısı ile Devletimizin tekeffülü altındadır. Suud yetkililerinin ülkemizde Cemal Kaşıkçıya karşı gerçekleştirdikleri pervasız ve hunharca cinayet, Ülkemizin ‘emin belde’ vasfına, Devletimizin onur ve saygınlığına büyük bir saldırıdır. Bu eylem nedeniyle kamu düzeni ciddi bir şekilde zarar görmüştür. Eylemi gerçekleştiren faillerin bulunup, yargılanması, eylemleri ile mütenasip müeyyide uygulanması suretiyle sarsılan kamu düzeninin tamiri elzemdir. ‘Ne yapalım Suud yönetimi yargılamak için sanıkları vermiyor’ acziyeti içinde davanın devri ve sanıklar hakkında kırmızı bültenin kaldırılması, toplumun adalet, eşitlik, dürüstlük gibi değer yargılarıyla bağdaşmadığı kanaatindeyim. Söz konusu davanın devri, sanıklar açısından ‘kendi davalarının yargıcı olmak’ sonucunu doğuracaktır…” (22 Nisan 2022)
***
Hakim Nimet Demir’i aradım kendisine “Bana haber verilmedi, kararnameye giren arkadaşlara haber veriliyordu, beklemediğim bir tayindi” sözlerini bu atamayı neden normal bir atama olarak değerlendirmediğinin nedeni sordum.
Şöyle dedi:
“Normal değil çünkü haberim yoktu. HSK son yıllarda kararnameye girecek hakim ve savcılara telefon mesajı yoluyla ‘kararnamedesiniz’ diye haber veriyordu. Eskiden haber vermiyordu, yargıçlar kararname açıklandığında öğreniyordu. Bu büyük bir sorundu. Bütün planınızı yaşadığınız şehre göre yapıyorsunuz ve bütün planınız bir anda bozuluyor. HSK buna böyle bir çözüm bulmuştu. Dolayısıyla başka bir şehre atanacak olan hakim ve savcıların önceden haberi oluyor, kararname ile öğrenmiyor.”
Ne zaman haber verir mesela?
“HSK kararname hazırlıklarına başladığı tarihten itibaren, yani 4-5 ay önce haber verir. Bu başka şehirlere atanacak olanlara ‘şimdiden hazırlıklarınızı yapın’ demektir. Tayin talebinde bulunacaklar için gitmek istedikleri yer sorulur. Benim bir talebim yoktu. Bana ‘kararnamedesiniz’ haberi de verilmedi.”
HSK ayrım yapmadan bütün hakim ve savcılara atama bilgisi haberini verir mi?
“Evet, veriyordu. Öyleydi. Ama şimdi bana haber verilmedi mesela… ”
Yargıda, şu anda sizin karşı karşıya kaldığınız bu muameleye maruz kalma korkusu yaygın mı?
“Mutlaka bölgede istihdam edileceksiniz diye bir şey yok elbette. Ama bizim bir garantimiz de yok maalesef. Özlük haklarımızda ‘hangi kararı verirsen ver, başına bir şey gelmeyecek’ ilkesinin bulunması lazım. Yargıçlar endişe taşımaması lazım ama bir endişe içinde olduklarını genel olarak görüyoruz. Böyle bir ilkenin olması gerekiyor.”
Siz Yargıda Birlik Platformu içinde yer almış mıydınız?
“Evet. Yargıda Birlik Platformu cemaatin HSK içindeki yapılanmasını dağıtma noktasında işlevsel bir rol oynadı. Ama sonrasında HSK’nın elinden bazı yetkiler alındı. YBP buna ses çıkartması gerekiyordu. O dönemde üzerlerine düşen görevi yerine getirmediler diye düşünüyorum. YBP orada duruyor, sembolik varlığını koruyor ama işlevleri yok. Bütün sorun yürütmenin elinin ayağının HSK’ya uzanmış olması, buna ses çıkartılmalıydı, itiraz edilmeliydi. ”
Yargının genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Ülkenin genel yapısından ayrı durum söz konusu değil. Hakim ve savcılarda sonuçta bu ülkenin insanları. Toplumun genel durumunun bir yansıması söz konusu.”
Bundan sonra ne yapacaksınız? Ailemle birlikte karar vereceğim demiştiniz, ne yapmayı düşünüyorsunuz?
“Daha sağlıklı bir karar verebilmek, ailemle istişare edebilmek için yıllık izne ayrılmayı düşünmüştüm. Ve Kurul’dan yıllık iznimi talep etmiştim. Bugün cevap geldi, yıllık izin talebim kabul edilmedi. Ayrılıp gitmemi istediler gibi geldi bana. Bende biraz önce emeklilik dilekçemi verdim. Emekliye ayrılıyorum.”
***
Hakim Nimet Demir ile konuştuktan sonra Kurul’dan yetkili birkaç isimle görüştüm. Kararnameye girecek isimlere haber verilip verilmediğini, Nimet Demir’in atamasının normal olup olmadığını sordum.
Evet, HSK 2015 yılından bu yana kararnameye ismi girecek olan hakim ve savcılara 4-5 ay öncesinden çocukları okulda olanlar gidecekleri şehirde okullarını ayarlasınlar, hazırlıklarını yapsınlar diye haber veriyormuş. Nitekim İstanbul’dan Anadolu’ya ve Doğu’ya atanacak olan bütün hakim ve savcılar isimlerinin kararnamede olacağından haberdarlarmış.
Muhalefet şerhi yazan hakimler hariç!
Hakim Demir, Kaşıkçı Davasının Suudi Arabistan’a devredilmesi kararına şerh düşmeseydi ismi kararnameye son dakikada eklenmeyecekmiş.
Hadi bakalım bundan sonra bırakın hakimlerin iktidarın hoşnut olmayacağı kararın altına imza atmalarını, iktidarın takip ettiği kritik dosyalara iktidarın hoşnut olmayacağı şerh bile yazılamayacak.
Bu günler iyi günlerimiz! Öyle görünüyor ki bugünleri bile arayacak noktaya geleceğiz.
Ne demişti istifa edip giderken Berat Albayrak “Allah sonumuzu hayır eylesin!”
Gerçekten de Allah sonumuzu hayır eylesin!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2025
18.06.2025
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025