Figen Çalıkuşu
Gazetemiz Karar’ın çarşamba günkü insanı dağıtan manşeti “Barut da Türkiye’den” idi, manşetin altında da “BM kararı da İsrail Postalı altında” cümlesi yer alıyordu…
Türkiye ile İsrail arasında ticaret devam ediyor zaten biliyorduk ama şimdi bir de “barut” gönderdiğimizi öğrendik.
Her an insanlar, çocuklar öldürülüyor. Gazze’de sistematik bir devlet vahşeti yaşanıyor. İnsanlık huzurunda katliam…
Binlerce masum insan katledildikten sonra sonunda nihayet BM Güvenlik Konseyi acil ateşkes kararı alabildi, ABD’de nasıl olduysa bu kez kararı veto etmedi.
İsrail yalnızlaşıyor ama hala Türkiye’den barut desteği devam etmekte…
Zihnimi meşgul eden soru şu:
BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararın Lahey’de devam eden Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı davaya etkisi olacak mı, olmayacak mı?
Olması gerekir, çünkü Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Birleşmiş Milletler’in başlıca yargı organı.
Mahkemenin 15 yargıcı, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi tarafından seçiliyor.
Yakın mesafedeydim…
Atladım Lahey’e gittim…
Buradaki nabız nasıl atıyor, görmek istedim.
“Devletlerarası hukuk” var mı, yok mu? Öldü mü yaşıyor mu?
Biliyoruz ki Lahey Adalet Divanı uluslararası hukuk kaybolmasın, kaybolur gibi olunca da aranıp ihlalin giderilmesi için kurulmuş bir mahkeme.
Mahkeme binasının tarihçesi, mahkemenin tarihinden de eski…
19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa ülkeleri ordu ve donanmaya giderek artan miktarda para harcıyormuş, o zaman da tam bir silahlanma yarışı varmış.
Birbirine düşmanlık etmek yerine, diyalog ve uluslararası anlaşmalar yapmanın toplumların refahı ve ilerlemesi için çok daha yararlı olacağına inanan Rus Çarı II. Nicholas dünyaya bir çağrı yapmış.
24 Ağustos 1898’de, tüm büyük ulusların hükümetlerine barış ve silahsızlanma konusunda uluslararası bir konferans için davet göndermiş.
Tarafsız bir yer olarak Lahey’i seçmiş.
Lahey’in ilk Barış Konferansı 1899’da böylelikle yapılmış.
Barış Sarayı yapma fikri, süreç içinde olgunlaşmış. Daha sonra da bu görkemli bina inşa edilmiş.
Süreçte ecdadımızın ayak izlerinin gezindiği bir halı hikayesi de var.
Lahey’deki Barış Sarayı inşa edilirken, devletlere katkı çağrısı yapılmış. Sultan II. Abdülhamit de çağrıya bir ferman çıkararak 162 metrekarelik Hereke Halısı’nı hediye ederek katılmış.
Hereke Halısı göndererek katkı yaptığımız süreçteki Uluslararası Lahey Adalet Mahkemesi’nde hiçbir Türk yargıç bugüne kadar görev yapmamış. Değerlendirilmesini size bırakıyorum.
Dünya barışı adına müzakereler yapılırken çiğnenen ve yıpranan bu muhteşem Hereke Halısı geçenlerde onarılmak üzere Türkiye’ye gönderildi, şimdi Aksaray’da onarılıyor.
Uluslararası barış için halı dokutan ecdattan, uluslararası barış kararlarını postalları ile çiğneyenlere barut desteği verenlere dönüştük.
İşte bu Barış Sarayı’nda, İsrail’in soykırım davasına bakıyor Uluslararası Adalet Divanı.
Bilindiği üzere mahkeme ilk aşamada tedbir kararı verdi ve “İsrail’in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına” hükmetti.
İsrail ilk önce bu Uluslararası Adalet Divanı kararını postalları ile, ithal ettiği barutlar ile parçaladı yırttı attı.
Bu karara uymadı.
BM Güvenlik Konseyi tam bu aşamada acil ateşkes kararı aldı.
BM Güvenlik Konseyi böylelikle dolaylı da olsa “soykırımı önlemek için tedbir al” kararını İsrail’in uygulamadığını kayda geçirmiş oldu.
İsrail sadece insanları değil aynı zamanda sistemli ve kararlı bir şekilde devletlerarası hukuku da tahammüden yok etmekte.
Barış için saraylar inşa eden, konseyler oluşturan mahkemeler kuran insanlık alemi, devletler sistemi bütün bu kazanımlarının İsrail tarafından yerle bir edilmesine sessiz mi kalacak?
Buradaki kanaat İsrail’in yaptıklarının soykırım tanımına uyduğu ama bu depremli yeni çağda uluslararası hukukun yerini fiili güç savaşları aldığı için kararın çok da öngörülemez olduğu yolunda.
Halbuki hukuka uygun bir karar savaş ve silahlanma iştahı giderek artan dünyaya yeni bir ayar vermek için iyi bir fırsat olmaz mı?
1800’lü yılların devletleri barış için çaba gösteriyormuş…
Şimdiki otokrat ulusalcı çarlar barut, kan ve gözyaşından besleniyor, iktidar inşa ediyorlar…
Bakalım Mahkeme İsrail için ne karar verecek?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025