Hadi ULUENGİN
ULUS-devlet gibi Türk kimliğine de geç ulaştık.
Sıfatın yerleşiklik kazanması şunun şurasında bir asra uzanır. Tarih açısından bir hiçtir
Lâkin geç oldu ama hiç de güç olmadı! Bir tuttu, pir tuttu!
Çünkü aynı tarih açısından bakıldığında kendi aidiyet tanımını bu kadar kısa bir süre içinde ve bu kadar köklü biçimde özümsemiş milletlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Eh, kelime gökten zembille inmediğine ve bir şartlandırma operasyonuyla empoze edildiğine göre, Cumhuriyet ideolojisinin dev bir başarı kazandığını saptamak durumundayız.
***
VAKIA doğru, imparatorluğa yetişmiş bir bölüm şehirli elit sözcüğü benimsememişti.
Meselâ Çanakkale’nin ve Kanal’ın bahriye zabiti büyükbabam ölene dek kendini hep “elhamdülillah Osmanlıyım” diye tanımlardı.
Anneannem ise hoşlanmadığı insanları daima “Etrâk-ı bî-idrak” diye ünlemlemişti.
Oysa 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bile bizzat o Etrâk dahi kendini Türk hissetmiyordu.
***
HİSSETMİYORDU ve nitekim Şevket Süreyya “Suyu Arayan Adam”da, Kafkas cephesindeki askerlere “biz Türk değil miyiz” diye sorduğunda neferlerin kendilerini hakarete uğramış saydıklarını ve “Estağfurullah” cevabı verdiklerini nakleder.
Yakup Kadri ise Kurtuluş Savaşı fonunu kullandığı “Yaban” romanında kahramanı Ahmet Celâl’le harbe kayıtsız kalan köylü arasında şöyle bir diyalog kurar:
“ İnsan Türk olur da nasıl Kemal Paşa’dan yana olmaz?
Biz Türk değiliz ki, beyim!
Ya nesiniz?
Biz İslamız! Senin söylediklerin Haymana’da yaşarlar.”
***
RUS Narodniklerden de esinlenmiş olan “Yaban” romanesk açıdan zaaflıdır.
Fakat Türk kavramını ve milliyetçiğini yeni keşfetmiş, daha doğrusu icat etmiş münevverlerle sözkonusu tanıma ve akıma tümden yabancı geniş kitleler arasındaki derin uçurumu dürüst biçimde ortaya koymak bakımından çok önemli bir kitaptır.
Zaten bu dürüstlükten dolayıdır ki Yakup Kadri zamanında okların hedefi olmuştu.
Lâkin inatçı gerçek değişmedi ve değişmiyor.
***
O GERÇEK de şu ki Türkiye’de önce ulus-devlet yaratılmıştır. Ulus sonradan gelmiştir.
Şöyle de diyebiliriz: İlkin milliyetçilik doğmuştur ve millet onun ardından üretilmiştir.
Yani gerek resmî ideolojinin, gerekse farklı ekollere mensup milliyetçilerin iddia ettiğinin aksine, modern ulus zaten varolan bir ulus bilinci üzerinde yükselmemiştir.
Ve burada tekrar yazının başına dönmek gerekiyor:
***
TÜRK kavramının patolojik bir dokunulmazlıkla teçhiz edilmiş ve heyhat, arazın da kitlesellik kazanmış olması tarihî veya “ulvî” (!) bir kökenden kaynaklanmıyor.
“Zafer”in (!) sırrı, sonsuz yoğun bir tempoda uygulanmış şırıngalama- şartlandırma operasyonunun yine sonsuz kısa bir sürede başarıya ulaşmış olmasında yatıyor.
Operasyondaki hoyratlık ve “Yaban”daki köylünün daha dün Türk diye tanımlanmayı reddettiğini gizliyor olmak da aynı Türk kavramını ve milliyetçiliğini hastalıklı kılıyor.
Çoktan hazmettikleri için kimliklerini ispatlamak ve dayatmak hedefi gütmeyen millet ve milliyetçiliklerin aksine, bizimkisi ötekini dışlamak ve ben kılmak refleksleriyle yaşıyor.
Artı, evhamlı bilinçaltına korku enjekte etmek ekseninde kendini yeniden üretiyor.
Zaten de bunun için Türk sorunundan söz ediyoruz ki, doğrusu çözümü kolay değil...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015