Hasan Bülent KAHRAMAN
Her gerçeğin birkaç yüzü vardır. Akira Kurosawa'nın filminin adı Rashamon bu nedenle film adı olmaktan çıkıp deyime dönüşmüştür. Aynı olayın farklı karakterler tarafından verilen çeşitli anlatımlarını/cephelerini yansıtır.
Rashamon sendromunun geçerli olduğu tek ülke değil Türkiye. Niçin olsun? Neticede hepimiz insanız. İnsan gerçeği kendi anlayışı, dünya görüşü, inancı ve en fenası çıkarı doğrultusunda eğip bükmeye çalışır. Hiçbirimiz ilk taşı atacak kadar masum da değiliz.
Onur duygusu, erdem anlayışı, eğitim biraz da gerçeği gerçek olarak kabul etmekle ilgilidir. Yenilgi duygusunu benimseyebilmek, şartların ağırlığına rağmen karşısında olduğumuz gerçeği kabul etmek ile onu sürekli yadsımak arasında erginlikle, olgunluklailgili bir boyut da vardır.
Türkiye'de toplum olarak sadece gerçeği eğip bükmekle yetinmiyoruz. Dahası var. Kendimizin çok haklı olduğuna inanıyoruz. Kendi gerçeğimizin kendi haklılığımızın/ doğruluğumuzun bir göstergesi olduğuna da inanıyoruz. Daha fazlasını söyleyeyim: haklılığımız oranında gerçeğin dönüşebileceğini varsayıyoruz ki, bu da 'yanlış insanlık'için geçerli bir genel doğrudur.
Bilimle, bilimsel gerçeğin soğukluğuyla yaşadığımız sorunlu ilişkiden kaynaklanıyor belki de bu alışkanlığımız. Ama 'gerçek' (!) şu ki, siyasal hayatımız bu anlayışın, yaklaşımın tesiri altında. Gece gündüz kendimizin ne kadar doğru ve haklı olduğunu anlatıyoruz da başkasının haklı olabileceğini, onun doğrusunun da geçerli olabileceğini hiç düşünmüyoruz.
'Tevil' dediğimiz kavram büyük ölçüde şu anlattıklarımla ilgili. İster açıklamak deyin, isteryorum deyin, ister bir anlamı başka bir anlama dönüştürmek deyin, tevil hayatımızın en önemli olgusu.
Firuzağa'da meydana gelen olayları görünce bunları düşündüm. Herkes o olayı şimdi kendince yorumluyor, açıklıyor. Fakat bunların hiçbirisi şu anda karşı karşıya bulunduğumuz durumu hafifletmeye yetmiyor.
Böyle olduğu içindir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapma gereğini hissetti ve olayı kınadı. Doğrusu budur! Ortada hiçbir biçimde kabul edilemeyecek, çok büyük bir hızla daha da vahim olaylara doğru genişleyebilecek bir tavır ve tutum var. Bu olayı daha fazla 'doğrulamaya' çalışmak anlamsız. Ayrıca bu tür kalkışmaların altından asla beklenmeyecek başka boyutların çıktığı çok olayda görüldü. 'İnanca saygı' adı altında başlayan böyle bir kalkışmanın nerede duracağı belli olmaz. Ben 1970'lerde yaşadım. O zaman da birileri devlet adına, gerçek adına, doğru adına (!) kendisini devletin yerine koyup 'mahallenin namusu'nu kurtarmaya çalışıyordu.
'Tevil'e yer bırakmayan bir olayın karşısındayız. Bazı hadiseler için 'şuyuu vukuundan beterdir' denir; o derecede ürkütücüdür, düşünülen, söylenen, akla gelen şey. Bu defa aklımıza gelmeyen başımıza geldi. Üstelik, ortada bir şayia, bir söylenti yok, daha beteri cereyan edemeyecek bir vaka var. Onu meşru, mazur, makbul göstermek olmayacak duaya amin demektir. Bir yanlış olabilir işin içinde ama yanlışı yok etmenin yolu bu değildir.
Şiddet, onu kullananı vuran silahın adıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024