Hasan Bülent KAHRAMAN
Kimse bu toplumdaki gizli şiddetin farkında değil. Zaman zaman sözü edilen, herkesin ucu kendisine dokunduğunda yakındığı ve rahatsız olduğu şiddet açık şiddettir. Ve gizlisi açığından daha vahimdir. Çünkü açık şiddeti doğuran ve insanları birbirinin gırtlağına çöktüren odur, gizli şiddettir.
Nedeni çok basit: birini hedef alarak şiddet uygulamak ancak insan şiddeti kendisine uygularsa mümkündür. Veya şiddetle kendi nefsinde iç içe geçmiş, koyun koyuna yaşıyorsa karşısındakini şiddetin öznesi haline getirir insan. Belki ürkütücüdür söylediklerim ama bunun altında da çok sert bir özünü yok etme, yani öldürme dürtüsü yatar.
Sabahleyin taksiye biniyorum ve bir yokuştan sahile iniyorum. Sürücü basabildiği kadar basıp gaza arabanın hızını artırıyor. "Doğrusu bu mu, yokuştan inerken gaza mı basılır frene mi" diye soruyorum her sabah ve gene her sabah aynı cevapları alıyorum: "ne bileyim abi" veya yarı nefret, yarı kin yarı mahcubiyet dolu bir bakışla gelen suskunluk. Arabalar ancak bir nebze, sadece bir nebze yavaşlıyor. Neden?
O arabanın direksiyonuna geçen kişi çocukluğundan başlayarak nefret görmüş, şiddete maruz kalmıştır. Çocukken evde anasından, babasından, mahallede kendinden büyüklerden, okulda öğretmenlerinden, askerde üstlerinden dayak yemiştir. Devlet dairesinde horlanmıştır. Polisin, subayın, jandarmanın karşısında ürkmüştür. Vergi memurundan, hastanedeki hastabakıcıdan, hemşireden, kapıcıdan yılmıştır. Irkından, dininden, mezhebinden ötürü dışlanmıştır, ezilmiştir, susturulmuştur.
Şimdi o kişi direksiyona oturduğunda bilinçaltında biriktirdiği nefreti, öfkeyi, hıncı, gayzı, kini arabasının hızını hem de yokuştan inerken artırarak öncelikle kendisine boşaltmıyor mu? "Ölsem de kurtulsam" düşüncesi bu insanın bilinçaltında, hatta bilincinde yok mu? Evet, düpedüz bilincinde. Bırakın gördüğü doğrudan şiddeti, açığı ve gizlisiyle birlikte, istemediği kişiyle evlenen, istemediği çocuklara sahip olan, istemediği işi yapan, istemediği bir kentte yaşayan, maaşı yetersiz, hayatta istediği hiçbir şeye sahip olmamış bu kişinin etrafındaki şu koşullar ona dönük birer şiddet unsuru değil mi?
İnsan kendi bedenini ortadan kaldırmayı ikili bir silah olarak seçer: hem kurtuluştur o ölüm hem de geride kalanlara verilen bir ceza. Başkasını yok etmek aslında insanın kendisini yok etme iradesinin, arayış ve talebinin bir yansımasıdır sadece.
Gizli şiddet budur. Ama dahası var: evde annesinin babası tarafından azarlandığını gören, annesine atılan dayağa şahit olan çocuğun şiddete maruz kalmadığını kim söyleyebilir? Daha çocukluğundan başlayarak yüklendiği ve doğrudan kadına dönük ve katışıksız, saf, som şiddet içeren bir kültürden gelen "maçoluk" zamanla toplumsal şiddete dönmeyecek midir? Üstelik bu son derecede karmaşık bir cihazdır ve maçoluk kültürünün hâkim olduğu toplumlardaki şiddetin o girift düğümlerini çözmek için hayli emek gerektirir. Maalesef o "asker millet" teranesinin bir ucu gelip buralara dayanır, "sünnet" edilerek "erkekleşen" çocuk söylemi buralarda büsbütün başka rahatsızlıkları mayalar.
Evet, sözünü ettiğim maçoluk kültürü bizim yaşadığımız toplumsal şiddetin çok önemli bir trafosudur. Futbolla, silahla, araba ve kadınla gelenek içinde hamur olup yoğrulmuş bu kültür kendisine bulabildiği kadar zemin buluyor.Çetin Altan üstadımızın yaza yaza ömrünü tükettiği "kadınsız 100 bin kahve", "mesleksiz insanlar toplumu"dur işte o erkek ve şiddet kültürünün kökeni. Gizli şiddetin şifreleri... Başta "erkek toplum" olmanın çaresizliği...
Bütün bunlar ortadayken yaşadığımız açık şiddete "az bile..." dememeli mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024