İhsan YILMAZ
İnsan, Gençken “Kullanışlı” Hale Sokulur
9.02.2016
1640
Komplocu kafada olmak ve etrafınızda olan biteni komplo teorileri ile, birilerinin kökeni, ırkı, geni ile, üst akıllarla, her şeye “kadir-i mutlak” dış güçlerle izah etmek ruhsal hastalıktır. Ancak, öte taraftan, hem ülkemizde hem de dünyada istihbarat kuruluşlarının olduğu da bir gerçek. Bu istihbarat kuruluşları hem kendi ülkelerinde hem de başka yerlerde, insanlara ve yönetimlere karşı değişik operasyonlar yaparlar.
Mesela, 1951’de demokratik bir seçimle iktidara gelen İran Başbakanı Musaddık, İngilizlerin elinde olan petrolleri millîleştirince, İngiliz İstihbarat Örgütü MI6’nın talebi ile CIA, İran’da bir darbe organize ederek, secimle gelmiş başbakanı 1953’te devirmiştir. Bu, darbenin 60’ıncı yıldönümünde gizliliği kaldırılan CIA belgelerinde açıkça görülmektedir. Obama da bir kaç kez bu yapılanın yanlışlığı ile ilgili konuşmuştur. Yani, komplo teorileri ile kafayı bozmamak gerekir ama istihbarat örgütlerinin fırsat bulunca operasyon yapacağını da bilmek gerekir.
Türkiye gibi henüz tam anlamı ile gelişmemiş gibi ülkelerin istihbarat örgütleri enerjilerinin çok büyük oranını, kendi halklarına operasyon yapmakla harcarlar. Sistem demokratik olmadığı için hegemonik yapıyı, elitlerin dominasyonunu ve vatandaşın menfaatlerine rağmen yönetimini bu devletler ancak halklarına operasyon çekerek devam ettirirler. Bunu yapmanın pek çok yolu vardır. Mesela, toplumun içinden birilerini gençken seçip bunları farklı ideolojik mahallere yerleştirmek ve sonra da bunlara verilen rolleri oynamalarını söylemek yapılan en yaygın istihbarat operasyonlarından birisidir.
Bu tip kişileri gençken elde etmek kolaydır. Gençken bir suça bulasan kişiye “seni hapisten kurtaracağız ama vatanına milletine hizmete hazır mısın” diyen önemli yetkililere evet demeyecek az kişi çıkar. Mesela, gençken arkadaşlarına uyup tecavüz olayına karışan dindar mahalleden birisi, yaptığının ortaya çıkacağının utancı ile kendisinin elinden tutan devlete güvenecektir. Zaten, istihbarat örgütü de bu kişiyi –eğer kabiliyeti varsa- etkin yerlerdeki kontakları vasıtası ile önemli bir TV programcısı ya da köşe yazarı haline getirmekte hiç zorlanmaz. Daha sonra bu kişi dindar görünmeye devam edip, kendi mahallesine, çaktırmadan operasyon çeker. Memlekette her hegemonik düzen muhalifinin başına bir şeyler gelirken bunlara kozmetik bir kaç dokunuşun dışında hiç bir şey olmaz. Rahat bir yaşam sürerler. Başları ne zaman dara düşse, sorunları bir şekilde çözülür.
Çoğu durumda milliyetçi duyguları dolayısı ile vatan, millet ve devlet denince hipnozlanmış gibi aklını kullanmayı bir kenara bırakan kişilere yanaşır istihbarat kurumları. Arkadaşlarının aşağıladığı kişiler ya da kibirli ve hırslılar, kendilerine kimlik, şahsiyet, önem ve şöhret kazandıracak böyle gizli görevleri severek kabul ederler. Bunu kabul edince parlak olmayan kariyerleri de birden parlatılır, önleri açılır, kitaplar, köşeler, TV programları peşinden gelir.
Bazen, üniversitesini 6-7 yıl geçtiği halde bitiremeyenlere yanaşır istihbarat örgütleri. Elbette, her başarısız öğrenciye bir teklifte bulunmazlar. Liderlik kumaşı olduğunu düşündükleri kişilere yatırım yaparlar. Yatırım denilen şey zaten nerede ise sıfır maliyettir. Kalınan dersler “geçirtilir” ve gerekirse mezun olunmasında, diploma alınmasında “yardımcı” olunur. Bu kişi ileride bir yerlere geldiğinde, bu açığını bilenlere karşı savunmasız olacak ve kontrollerinden çok zor çıkacaktır. Örgüt, satranç tahtasında bu kişiyi kah piyon, kah fil, kah at olarak kullanır. Hem siyah hem beyaz taraftan böyle niceleri vardır.
Bazı kişilerin izah edilemeyen tavırlarını, “acaba” diyerek (ama asla paranoyaya kaçmadan, abartmadan ve delilsiz kimseyi suçlamadan) bir de bu açıdan kendi zihnimizde sorgulamak çok boyutlu analizin bir boyutu olarak faydalı olabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
3.02.2016
26.06.2016
22.06.2016
18.06.2016
16.06.2016
14.06.2016
12.06.2016