Kurtuluş TAYİZ
Başbakan Erdoğan’ın sert sözlerini duyduğunda Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in ne hissettiğini bilemiyorum. Kuşkusuz kamuoyunda yankı uyandıran o sözleri dile getirdiğinde (“dağdaki teröriste ağlamayan insan değildir”) tepki alabileceğini hesaplamış olmalı. Güven yıllarca Güneydoğu’da görev yapan, Kürt meselesinin ateşten bir gömlek olduğunu tecrübe eden, Ankara’yı da az çok bilen biri. Zaten güvenlik bürokrasisinin içinde olup ülkenin milliyetçi ikliminden haberdar olmamak mümkün değil. Güven’in o konuşmayı yaptıktan sonra yanındaki arkadaşına “Birazdan Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ararlar” demesi boşuna değil; bu onun her şeyin ne kadar farkında olduğunu gösteriyor. Ancak Başbakan Erdoğan’ın konuya müdahil olarak kendisini çok sert uyarabileceğini, CHP liderinin çok sert çıkacağını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisinin görevden alınması için kampanya yürütebileceğini ve konunun bu kadar büyüyebileceğini sanıyorum o da tahmin etmiyordu.
Konuşmanın bütünlüğü gözönüne alındığında bu tepkilere anlam vermek elbette zor. Fakat Erdoğan’ın azarlamasına rağmen Recep Güven’in kendisini rahat ve huzurlu hissettiğine ben eminim. Çünkü Emniyet Müdürü’nün sözleri insana dairdi, “Önce vatan değil, önce insan” diyerek devletin varlığına kaynaklık eden bir tabuyu yıktı, öldürmekten, savaştan, yıkmaktan bahsetmedi, gençleri hayata bağlamanın, yaşatmanın önemine değindi. Bu değerlerin bu kadar farkında olan bir insanın, Başbakan fırçaladı diye, sözlerinden pişmanlık duyması tabii olarak beklenemez.
Burada kendisini rahatsız ve huzursuz hissedecek biri varsa bence o, genç yaşta toprağa düşen bu ülkenin evlatları için üzülen ve acı çeken bir polis müdürü değil, buna şiddetle tepki gösteren Başbakan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli olmalı. Politikacılardan duymayı beklediğimiz o sözleri ne yazık ki bir polis müdürü dile getirdi. Bölgede görev yapan bir üst düzey Emniyet mensubunun bu düşünceleri taşımasına, böyle hissetmesine vatandaş olarak sevindik ama bu sözlere tepki gösterdiği için de liderlerin hâline doğrusu üzüldük ve şaşırdık.
Erdoğan’ın, Recep Güven’e gösterdiği tepki bence kamuoyunun önemli bir kesimini şaşırttı. En çok kim şaşırdı, dersiniz? Demokratlar mı, liberaller mi, solcular mı, dindarlar mı, Aleviler mi, yoksa Kürtler mi? Başbakan, bu çıkışıyla daha çok kendi partili arkadaşlarını, birlikte görev yaptığı hükümet üyelerini şaşırttı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ı, AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın’ı, Diyarbakır milletvekilleri Galip Enrasioğlu ile oğlunu PKK saldırısında yitiren Oya Eronat’ı bile...
Çünkü bu saydığım isimler Recep Güven’in sözlerini büyük takdirle karşılayan ve bunu kamuoyu önünde açıkça savunan isimlerdi. Politikacıların sağduyusuna, sezgisine güvenirim ben; onlar yaptıkları işin doğası gereği bu konularda daha hassas ve duyarlıdırlar. Kamuoyu önünde söyleyeceklerine de son derece dikkat ederler. Recep Güven’in sözlerine AKP’li isimler destek çıkarken, o sözlerin insani içeriğine tartışmasız destek oldular. Zira polis müdürünün dile getirdiği düşünceler ortalama bir aklın, vicdanın itiraz edemeyeceği nitelikte ifadelerdi; itiraza mahal verecek, tartışılacak içerikteki açıklamalara politikacılar öyle kolayca destek çıkmazlar. Bu yüzden de Erdoğan’ın en çok kendi AKP’li arkadaşlarını şaşırttığını söylüyorum.
Sadece AKP’lileri de değil, Başbakan’a gönülden bağlı seçmen tabanını da incittiğini düşünüyorum. Liderler, böyle psikolojik süreçlerde kendi destekleyenlerini olumlu ve olumsuz etkilerler. Bu seçmen kitlesinin büyük bir kısmı liderin etkisine açıktır. Başbakan’ın da “Dağda ölenler için ağlamadık, ağlamayız” ifadeleriyle, kendi seçmenini de milliyetçi ve militarist değerlerle olumsuz anlamda etkilediğini düşünüyorum. Böyle düşünmeme neden olan kuşkusuz Başbakan’ın tutumu.
Daha bir süre önce Başbakan, “Ben polisimi yedirtmem, kusura bakmasınlar” diyerek başka bir polis şefine sahip çıkmıştı. Hem de kamuoyu vicdanını çok rahatsız eden bir isim için. O isim, 2012 Avrupa İlerleme Raporu’na da konu olan Sedat Selim Ay. İlerleme Raporu’nda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’nin mahkûm olmasına neden olan soruşturmalardan sorumlu, hakkında işkence davaları bulunan ve bu parlak olmayan siciline rağmen İstanbul Emniyeti’nin tepesine getirilen Selim Ay’ın terfisine, dikkat çekildi. Selim Ay’a kuşkusuz Bakanlar Kurulu’nda bile itiraz edildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konu hakkında “Bu kişi hakkında iddia var ise geri planda tutmak yerine bu göreve getirmek doğru değil” dedi. Ama Erdoğan, “Ben polisimi yedirtmem” diyerek, konuyu gündeme getirenlere çattı.
İki polis şefinin de portresi ortada, Başbakan’ın tercihi de ortada. İyi ve vicdanlı sözlerin iyi sonuçlar vereceğine inanırım ama insana uzak vicdansız sözlerden de iyiye varılabileceğini hiç sanmıyorum. Ama umutları da tüketmedik...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019