Markar ESAYAN
Bugünkü Türkiye'deki meşruiyet çizgisini önemsemeyen Batıcı elit bürokrasi ile sandıktan başka bir dayanağı olmayan millet iradesine dayalı hükümetlerin girdiği iktidar savaşı tarihsel bağlamına oturtulmadan, aktörlerin gerçek hizalanışı anlaşılamaz.
Sadece sosyolojik, ekonomik veya kültürel özelliklerine bakılarak aktörleri kabaca bu iki sınıfa ayırmak, kolaycılık olduğu gibi, kavganın özünü anlamamış olmayı gerektirir. Bu yüzeysellik aynı zamanda, paralel yapı gibi muhafazakar görünümlü yapıları kolayca halkçı akım parantezine alırken, Eşref Bitlis gibi millici askerleri de sadece asker olduğu için vesayet kümesine koyma sonucunu doğurur.
Tanzimat, hatta Islahat Fermanı'na kadar padişahların iyi niyetle yaptığı askeri reformlar, ülkeye kapitalizm/emperyalizm çelişkilerinin ilk girdiği anlar olsa da, devleti kurtarma konusunda “padişahlar ve bürokratlar” arasında hala bir birlik mevcuttu. Ancak “ulema-esnaf ve yeniçeriden” oluşan İslamcı birlik bu akımın karşısında yer aldılar, ayaklandılar.
Bu ayaklanmalar bilinçli şekilde dini yobazlık olarak görülmeye çalışılmıştır. Oysa asıl itirazları Batılı emperyalizmin çelişkilerini elle yoklayarak da olsa fark etmiş olmalarıdır. Doğrudur ki, bu yabancı (gavur) düşmanlığı şeklinde tezahür etmiştir ama bu tepkinin nedeni aslen dini değil, politiktir. Dini görünüm içinde işlevselleşmiştir sadece. Başka nasıl olabilirdi ki?
İdrisyen teoriye göre, Tanzimat ve Islahat Fermanları ile yerli üretim biçimleri tasfiye edilmeye başlamıştı. Yüksek dış borç ihtiyacı üst yapı kurumlarını (devlet kurumları, yargı ve bürokrasi) Batı'ya senkronize etmeyi gerektirmekteydi. Tanzimat'tan bir yıl önce tam bir teslimiyet anlamına gelen Osmanlı-Britanya Ticaret Anlaşması'nın imzalanması tesadüfi değildir. (Kapitülasyonlar.)
İdris Küçükömer, Mustafa Reşit Paşa'nın iyi anlaşılması gerektiğini ifade eder. “Laikliğin ülkeye girişini sağlayan Tanzimat'ın mimarıdır ve Batı kurumlarını savunan ortanın solunun ilk paşası odur” der.
Osmanlı-Britanya Ticaret Anlaşması'nın sağladığı kapitülasyonlar hızla Rusya gibi ülkelere doğru genişlerken, imalat sanayii, tezgah ve atölyelerde muazzam bir işsizlik söz konusu olmuştur. Geleneksel üretim güçleri tasfiye ediliyordu. Batılı ülkeler yüzde 5 gibi çok düşük bir gümrükle mallarını Osmanlı'ya yığıyor, milli üretim güçleri teslim alınıyordu. (Tarihsel Kapan: Yüksek dış borç, yüksek ithalat, yüksek enflasyona karşılık düşük iç üretim. [İK.])
Tam bir teslimiyet anlamına gelen Britanya Ticaret Anlaşması'nı hasta II. Mahmud'a İngilizlerle birlikte kabul ettiren kişi Mustafa Reşit Paşa idi. Küçükömer, “Tarihsel zorunluluk, Osmanlı bürokratını talihsiz olarak, levantenlerle birlikte Batı'nın işbirlikçileri durumuna itiyordu” yorumunu yapar.
Tanzimatçı ve Jön Türk bürokratlar Batı'da bulundukları uzun süre içinde oradaki sınıfsal hareketlerin Batı'daki yerini hiç görmemişler, her topluma özgü “unique” tarihsel gelişimi yok saymışlar ve devleti kurtarma adına yüzeysel reformlara girişmişlerdi. Vesayetin (paralel yapıların) ülkeye girişi de böyle olmuştur. Çünkü devlet aygıtını ele geçirdiğinizde istediğiniz türden mühendisliği halka dayatabiliyordunuz. İlk paralel yapılar olarak Mustafa Reşit Paşa, Mithat Paşa gibi bürokratlar ve Jön Türkler/İttihatçılar sayılabilir.
Kabaca...
“Laikçi/Batıcı bürokratik devlet” ve “İslamcı halk” arasındaki tarihsel kamplaşma/çelişki eş zamanlı oluşmuş, iki akımın karşılıklı hizalanışı ve iktidar mücadelesi böyle başlamıştır. Halk kendisine karşı olan gelişmelerde Jön Türklerin karşısında, çıkışı İslam Birliği'nde arayan Abdülhamid Han'ın yanında yer almıştır. (Buna ilk Çözüm Süreci diyebilir miyiz?)
Böylelikle 19. Yüzyıl'ın üçüncü çeyreğine doğru sultanlar ile Batıcı bürokratlar arasındaki ittifak da bozulmuş oluyordu.
Bugüne bir yönden benzer şekilde, Abdülhamid Han'a karşı mücadele eden Jön Türkler ve bürokratlar, bu kavgayı hürriyet mücadelesi olarak görüyorlardı. (1908 bir devrim mi, bir darbe midir? 31 Mart gerici bir ayaklanma mıdır?)
Ama bugünün darbecilerinden farklı olarak, gerçekten buna inanıyorlardı. Çünkü Batı'yı gerçek manada anlamamışlardı. Devlet dağılıyor, karşı tez İslam Birliği çare olamıyordu. Jön Türkler panikte, tecrübesiz ve biraz da ahmaktılar.
Sonuçta imparatorluğun dağılmasında tek neden olmasalar da, önemli bir rol oynadılar.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019