Mehmet TIRAŞ

PROJE,DIŞ GÜÇLER VE BEKA
10.09.2019
751

 Bizim siyasi toplumsal kültürümüzde  yer etmiş en köklü  ve gelenek haline gelen iktidarların vaz geçmediklerinin başında  “Dış Güçler, Proje ve Beka kavramları” gelir.

Bu  kavramları  Cumhur ittifakı siyasi gündemi belirlemek ve   dolaşımda tutmak için her gün güncelliyor.

iktidar çevreleri  ve besleme basın muhalif olan güçlere karşı  bu üç kavramdan mutlaka biri ile hedef gösterip, kara propaganda ve algı operasyonu  yapıyor.

Hatırlanırsa Erdoğan iktidara geldiği ilk yıllarda hep şunu söylerdi ‘ben başarısızlığını dış güçlerde arayan siyasetçilerden olmayacağım’ diyordu.

Şimdi tam tersini söylüyor.

Erdoğan’ın doğru söyleyip yanlış yapması değişmez ilkesi oldu artık.

 “bu ülkede üstünlerin hukuk değil hukukun üstünlüğü olacak” diyordu.

Bunu neden hatırlattık..

Erdoğan 2 Eylül 2019 Tarihinde Kaçak  Saray’da Adli yılın açılışı konuşmasında :”Güçlünün hukuku değil hukukun gücü olacak” demiş.”

Konya’da Erdoğan” Demokrasi hukuk çeşmesinden beslenir” diyor. Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.

Erdoğan’ın ne söylediğine değil de  yaptığına bakacaksınız, biz bu şarkıyı önceden de dinledik.

Kaçak Saray’da Adli yılın açılışında; ya Türkiye Barolar Birliği(TBB) Başkanı Metin Fevzioğlu’nun konuşmasına ne demeli; ”Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır” demiş.

Bu sözün açılımı; demokratikleşmeye ve hukukun üstünlüğüne gerek yok devletimiz sağolsun.

Evlere şenlik bir cümlesi daha var  Fevzioğlu’nun: ”Gerçek gazetecilere af gelecek” demiş.

Gerçek gazeteci ise niye af gelsin ki?

Metin Fevzioğlu’nun Gerçek gazeteci tanımı ve kriterleri ne oluyor,onu  çok merak ettik.

Gerçek gazeteci iktidara ve güce boyun eğmeyen, tetikçilik yapmayan  mesleğini evrensel standartlarda yapan kişidir.

Artık gerçek gazeteciler ya tutuklu ya yargılanıyor  veya işsiz.

Gelelim şu proje , dış güçler ve Beka  komplo teorilerine.

Gerçi bu komplo teorilerini İstanbul Belediye Başkanlık seçimi ile bertaraf edildi ama, görüne o ki Cumhur ittifakı gereken dersi almamış gözüküyor.

Bizim siyasi kültürümüzde başarı  iktidarların başarısızlık dış güçlerindir.

Yeni bir parti mi kurulacak veya gazete mi çıkacak  kesin hüküm şu; bu bir proje ve  hükümeti dış güçler bu projeyle iktidardan uzaklaştırmak istiyorlar.

Döviz kurunda bir dalgalanma mı oldu; döviz baronları devreye girdi, ülkemize karşı dış güçler döviz üzerinden ekonomik bir operasyon çekmeye çalışıyorlar.

Erdoğan ve hükümet tayfasından 17 yıllık iktidarlarında  hiç ekonomi politikalarından ve başarısız oldukları  konu da, yanlış yaptıklarını  ve özeleştiri verdiklerini  gördünüz mü?

Akp Cumhuriyet tarihinin olumsuz rekor kıran ilklerini yaşatıyor topluma..

Hukuksuzluk başta olmak üzere işsizlik,iş cinayetleri,yoksulluk,yolsuzluk ve hayat pahalılığı el yakıyor..

20 Milyon insan açlık sınırında yaşarken,50 milyon insan yoksullukla boğuşuyor, 8 milyon insan iş arıyor.

Ama, iktidar sanal gündemle  ekonomik krizin gündeme gelmesini engellemeye çalışıyor.

Türkiye çoğulcu,katılımcı Batı standartlarında çağdaş bir demokrasiyi toplum olarak içselleştirmedikçe, daha çok bu komplo teorilerini ve projelerini üretmeye devam ederiz.

Çoğulculuk kavramına ve eşit vatandaşlık hukukuna o kadar yabancıyız ki;karşımızda olan ister bir kişi olsun, isterse azınlıkları çoğunluk üstünden devlet eliyle;  ya bize benzeyecek ya da ona siyaset yapma,iktidar olma ve temsil hakkı vermiyoruz.

Kayyım atanan Diyarbakır,Van ve Mardin Belediye başkanlarını görevden alınmasının altında yatan ve dışa vuran,iktidar  zihniyeti de  bu değil mi?

Proje,dış güçler ve Beka sorunu türeterek   iktidar ,demokratik yoldan siyaset yapan, muhalif olanların milli iradelerini ve hukukunu yok sayıyor.

Gelinen noktada yapılması gereken demokrasi güçlerine düşen siyasetçi   Nesrin Nas’ın dediği gibi; ‘Diyarbakır’da Milli irade yoksa bu İstanbul’da da olamaz’ ilkesinde buluşmaktır.

Ülkenin Doğusunda  kayyım olacak Batısında demokrasi ,nerede böyle bir demokrasi var?

Erdoğan Gezi olaylarında gösterilen kitlesel direnişi ve   İstanbul Belediye Başkanlık seçimlerinden aldığı çift dikişli ağır yenilgiyi bir türlü kabullenemiyor, artık her şeyi proje, dış güçler ve beka üzerinden ve terörle ilişkilendirerek, siyaset yaparak toplumu geriyor.

Demokrasi ve hukuktan yana olan güçlerin, demokratik yollardan mücadele etmekten ve direnmekten  başka bir şansları yok.

İktidara kim gelirse gelsin demokrasi ve hukuktan uzaklaşarak komplo teorileriyle sorunları çözemez.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar