Mensur Akgün
Trump’ın sadece üslubu değil siyaset yapma biçimi de son derece tatsız. Bildiğimiz, tanıdığımız, alışık olduğumuz diplomatik nezaketle hiçbir şekilde örtüşmüyor. Ne Türkiye’ye karşı doğru bir yaklaşım sergiliyor, ne de başkalarına. Sözüne güvenilmesi de çok zor.
Üstelik İran politikasından Kudüs sorununa, Kanada’ya bakışından diğer NATO müttefikleriyle olan ilişkilerine kadar neredeyse her icraatı, her açıklaması, her konuşması sorunlu. Dahası islamofobik ve insan haklarını zerre kadar önemsemeyen biri. Ama diğer yandan da pazarlığa açık, esneklik gösterebilme yeteneğine sahip.
Onu belki de şahsına münhasır özellikleriyle tanımlamak. daha fazlasını beklememek, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun yaptığı gibi itirazlarımızı kayda geçirip yolumuza devam etmek, çıkarlarımızı korumak için pazarlığı sürdürmek en doğrusu.
***
Trump’ın Türkiye’yi tehdit etmesi yanlış ve kabul edilemez. PYD ile Kürt’leri bir tutması, PYD ile PKK arasındaki bağı görmezden gelmesi de öyle. Ancak kendini kurtarmak, içeride karşılaştığı baskıları hafifletmek için attığı çok bariz şekilde belli olan bir tweet yüzünden iki ülke ilişkilerini kopartmak, bizim lehimize gelişen bir süreci sonlandırmak da doğru olmaz.
Bana öyle geliyor ki Türkiye için şu aşamada önemli olan ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesi. Çünkü ABD Suriye’de olduğu sürece PYD/PKK’ya dayanmaya devam edecek, Suriye sorununun çözümünü daha da zorlaştıracak. Bizim yapmamız gereken ve aslında yaptığımız bu süreci kolaylaştıracak, çekilmeyi hızlandıracak bir politika benimsemek.
Unutmayalım ki asker çekme ABD açısından verilmesi de uygulanması da zor bir karar. Çekilme kararıyla ABD sadece PYD ile olan ilişkilerini değil bu bölgeye bakışını, Rusya ile etkileşiminin niteliğini, bölgenin geleceği hakkındaki vizyonunu yeniden tanımlamakta. Değişim kaçınılmaz şekilde sancılı ve sarsıntılı olacak.
Zaten şimdiden üst düzey istifalar oldu, değişime direnen isimler yönetimden ayrılmayı seçti. Bu sarsıntının içeride ve dışarıda yankısını bulmaması imkansız. Ayrıca Suriye’ye ilişkin kararın normal bir ülkede değil olağanüstü koşulların yaşandığı Amerika’da ve olağanüstü şekilde alındığı da hatırda tutulmalı.
Bir yandan Mueller soruşturması sürerken diğer yandan Meksika sınırına örülmesi arzulanan duvar yüzünden federal hükümet çalışanlarının maaşlarını alamadığı, yönetim sisteminin tam anlamlıyla kilitlendiği, kararların kendi parametreleri dışında sonuçlar doğurmaya başladığı bir ülke söz konusu olan. Başkanının geleceğinin bile belli olmadığı bir yerden bahsetiyoruz.
***
İdeali tabii ki Trump’ın sağduyulu davranması, Türkiye’nin tüm hassasiyetleri anlamasıdır. Fakat ne yazık ki ideal bir dünyada yaşamıyoruz. Amerika da ideal değil, Trump da. Bu yüzden elimizdekilerde yetinmek, onlara bakarak siyaset üretmek, şimdilik kaydıyla dahi olsa bize güvenlik sağlayacak bir tampon bölgenin gerçekleşmesini temin etmek için çalışmak zorundayız.
Dün TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan da böylesi bir güvenli bölgeye Türkiye’nin olumlu baktığını, konunun daha önce de gündeme geldiğini, genişliğinin 20 milden fazla olabileceğini, ABD’den maddi destek beklediklerini ve bu bölgede güvenliğin sağlanması için koalisyon güçleriyle birlikte hareket edebileceklerini açıkladı.
Umarız hem Türkiye’nin bu sağduyulu ve rasyonel yaklaşımı devam eder, hem de çekilme süreci bir şekilde akamete uğramaz. Ankara bundan önce olduğu gibi bundan sonra da tüm ilgili taraflarla ilişkilerini korur, tesis edebildiği güven üstünden çıkarlarının ve beklentilerinin gerçekleşmesini sağlar. Bu dönemde ortaya çıkan zafiyetlerinin giderilmesi için de yeni inisiyatifler geliştirir…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025