Oya BAYDAR
Birbiri içinde, sarmaş dolaş süren iki tartışma geçtiğimiz haftanın gündemine damgasını vurdu: Uludere katliamında kimin/ kimlerin sorumlu olduğu dalaşı, 19 Mayıs’ta resmî kutlamaların kaldırılması/yasaklanması tartışmalarına karıştı. Çok farklı görünen iki konunun buluştuğu nokta, toplumun ve devletin iliklerine işlemiş savaşçı, militarist (askercil) ruhtu.
Tankların, topların, askeri birliklerin rap rap geçtiği; asker-sivil omzu kalabalıkların şeref tribününe ciddi suratlar, abus çehrelerle bardak gibi dizildikleri; erlerden sadece giysileri farklı okul çocuklarının askeri nizamda yürüyerek tribünleri selamladıkları; gençlerin birbirlerinin omzuna basarak etten kuleler yapıp tepesine bayrak diktikleri, rüküş ve özenti giysiler içinde rondlar, danslar yaptıkları; kızların etek boylarının iktidarın boyuna göre uzayıp kısaldığı o ruhsuz, yapay gösterilerden hiç hoşlanmadım. Sadece bizdekilerden değil, Sovyetler Birliği’ndekilerden de... Komünizm zamanında Moskova’da, Kızıl Meydan’da yapılan Ekim devrimini kutlama törenlerini ilk kez izlediğimde, Kremlin’in duvarları önündeki tribünde fötr şapkaları, donuk yüzleri, birörnek koyu renk paltolarıyla sıralanmış politbüro üyelerinin önünden geçen tankları, füzeleri, tepeden tırnağa silahlı askerleri ve yine askerî nizamda yürüyen sendikaları, işçileri, bindirilmiş kıta edalı sivilleri gördüğümde buruk bir duyguya kapılmış, hayal kırıklığına uğramıştım. Baskı ve sömürüden kurtulmuş özgür insanların yepyeni bir dünya, sınıfsız bir toplum kurmak için yola çıktıkları; şiddet tekeline sahip devletin ve onun savaş aygıtının sönümleneceği barış ve özgürlük toplumunu yaratacak devrim böyle kutlanmamalıydı. İçimde “bu uygulamada bir yanlış var” düşüncesinin ilk filizlendiği anlardan biridir o resmigeçit. Benzerleri, daha da beterleri Nazi Almanyası’nda, faşist Mussolini İtalyası’nda vardı ve kendini bu rejimlerin antitezi ilan etmiş sosyalist sistem aynı görüntüyü ve aynı ruhu yansıtıyordu: Askercil- totaliter ruh...
Bizim bütün ulusal bayramlarımızın resmî kutlaması, o totaliter askercil ayinlerin kötü birer kopyasıdır. Neyin kutlandığı, ne için sevinmek, kucaklaşmak gerektiği, neyin hatırlanmasının, içselleştirilmesinin istendiği çoktan unutulmuştur. Bir yanda yürekten gelmeyen, âdet yerini bulsun, mahallenin raconu bozulmasın diye tekrarlanan içi boş hamasi nutuklar, öte yanda resmi ideolojinin beyin yıkamasıyla körüklenen klişe papağan söylemlerinin beslediği marazî vecd hali, tabloyu tamamlar.
Bu yüzden, 19 Mayıs kutlamalarının resmî olmaktan çıkarılması, halkın bayramı ruhuyla kutlanması kararını destekliyorum; o askercil ve totaliter, tek tip robot görüntülerinin sona ermesinden memnunum. Ulusal Bayramlar Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin, züccaciye dükkânında gezen fil misali, geniş kesimlerin hassasiyeti hiçe sayılarak aceleyle yürürlüğe sokulması; çelenk koyma, saygı duruşu, vb. yasağı gibi anlamsız, budalaca, maksadı aşan abukluklar; resmî törenlerin yerine, hepsi savaşla, çatışmayla ilişkili oyunların, yarışmaların, -ne alâkası varsa- kung fu, güreş karşılaşmalarının, mehter gösterilerinin konulması ise madalyonun öteki yüzü. Bayramları sivilleştirmek, halka mal etmek istediklerini iddia edenlerin hayallerindeki ve çevrelerindeki “muhafazakâr-dindar-kindar gençlik” dışında gençliği tanımadıklarının ve tanımaya niyetli olmadıklarının göstergesi.
Fetihçi savaşçı ruh yaşadıkça...
19 Mayıs’ta militarizmi gerilettiklerinden, bayramları özgürleştirdiklerinden söz eden iktidar çevreleri, hararetle savundukları, bizzat katılıp en ateşli söylevleri verdikleri başka kutlamaları, günleri, anmaları özgürleştirmeyi, sivilleştirmeyi, militarizmden arındırmayı akıllarına bile getirmiyorlar. Gelişigüzel birkaç örnek: 29 Mayıs’ta İstanbul’un fethi, 559 yıl sonra, yine atın üstüne oturtulmuş çakma Fatih figürüyle, Haliç’e kaydırılan kayıklarla okul müsameresi kıvamında kutlanacak. Fetih nutukları atılacak, Türklerin ne biçim cengâver oldukları, şehri küffardan iman gücüyle nasıl kurtardıkları ballandırılarak anlatılacak. Eğitimde en büyük proje olarak gururla sunulan teknoloji kullanımına dayalı projenin adı da Fatih projesi zaten... Bir başka örnek, hiç işgal görmemiş olanlar da dahil, Anadolu şehirlerinin kurtuluş günü törenleri. Beş yaşında çocukların ellerine oyuncak tüfekler tutuşturulup, sırtlarına asker giysisi geçirilerek meydanlara salındığı, kimilerinin kahraman Türk askeri kimi zavallıların da hain düşman askeri (bazen Ermeni çeteci) rolünde birbirlerine hücum ettikleri, öğrencilerin resmi zevatın önünden rap rap geçit yaptığı, valinin, kaymakamın gözü yaşlı kahramanlık nutukları attığı, düşmanı nasıl ezdiğimizin anlatıldığı ve mutlaka Ata’ya çelenk konan kurtuluş günleri. Daha vahim bir örnek, Sarıkamış kırımının geçtiğimiz yıl İçişleri Bakanı’nın öncülüğü ve katılımıyla, sıcak yün başlıklarının alınlıklarında kızıl şehadet bantları taşıyan süslü püslü, sıcacık giyimli gençler tarafından şehitlik yüceltmesi, kahramanlık nutukları ve Bakan’ın hem Ermeni hem de Kürtlere gönderme yapan düşman lanetlemesiyle anılmasıydı.
“Halkı askerlikten soğutmak” diye bir suçun ceza yasalarında yer aldığı, vicdani red hakkının bölücü hainlerle eşcinsellerin ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı saldırısı sayıldığı; şehitlik, vatan, millet edebiyatıyla insanları ölüme göndermenin gelmiş geçmiş bütün iktidarların buluştukları ortak payda olduğu bir ülke burası. Militarist zihniyetle mücadele gerekçesiyle Kemalist Cumhuriyet’in ulusal bayramlarındaki resmî düzeni ve zorlamayı haklı olarak değiştirmek isteyenler, savaşçı askercil zihniyetin diğer belirtileri ve uygulamalarıyla da aynı heves ve cesaretle hesaplaşabilselerdi, bu törenlerin “ilelebed” sürmesini savunan laik askercilliğin sivil alternatifi sayılabilirlerdi.
Ama yapamazlar, çünkü...
Cihat, fetih, savaş, şehitlik yüceltmesi; milliyetçi-mukaddesatçı sağın, ırkçı-Türkçü kesimin zihniyet ikliminin ve kimliğinin derin bileşenlerindendir. AKP ideolojisi ve siyaseti, bu zihniyetin 2010’lar dünyası ve Türkiyesi’ndeki neoliberal sosa bulanmış yansımasıdır. Sivilleşme adımlarının ve militarizm karşıtlığının sınırları, tıpkı demokrasi anlayışının sınırları gibi, milliyetçi muhafazakâr totalitarizmin ve otoriter biat kültürünün kodlarıyla çizilmektedir.
Peki, 19 Mayıs’ta AKP’nin getirdiği yeni düzenlemeye karşı çıkan CHP’ye, Atatürkçü, laik, ulusalcı kesime ne demeli? Onlar bu kadarına bile razı değiller. Militarizme karşı en küçük sivilleşme girişimi, askeri vesayete, darbeciliğe karşı her adım onların gözünde Cumhuriyet’in temellerine dinamit koymaktır, çünkü Cumhuriyet’i asker-sivil oligarşinin tapulu malı, kendilerini de bu malın sahibi sayarlar.
Bugün içinde debelenip durduğumuz dağ gibi sorunların özünü temelini araştırırsak, tümünün savaşçı, askercil, milliyetçi zihniyet ve ideolojiden kaynaklandığını görürüz. Diyaloğun, uzlaşmanın, pasifizmin, “erkekliğe yakışmaz” zaaf sayıldığı savaşçı eril kültür derinlemesine sorgulanmadan; muktedirlerin sıkı sıkıya sarıldıkları kutsallaştırılmış kavramların ardındaki riya ve sahtecilik açığa çıkarılmadan, militarizmin zihinlerden ve toplumsal dokudan silinmesi mümkün olmaz. Yine de bu yolda atılan her adım iyidir, kısıtlı ve biçimsel bile olsa... Gerçek değişim ve özgürleşme ise ezberleri, tabuları aşmış, geçmişe hapsolmadan geleceğe yönelen, yerele hapsolmadan dünyalılaşan “fikri hür, vicdanı hür” genç kuşakların direniş ve isyanlarının eseri olacak. Bir gün mutlaka...
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024