Oya BAYDAR
Bu yazıda kimi "zehir hafiye"ler lüminal-süblüminal işaret aramaya kalkışmasın. Libya'da yıllardır süren iç savaşta taraf olup asker gönderilmesinin Türkiye'nin başına yeni belalar saracağını düşünmek için asgarî sağduyu ve öngörü yeterli. Tıpkı Kanal İstanbul çılgınlığının (Bizzat Sayın Erdoğan projeyi bu sıfatla nitelendirmişti) ülkemize, halkımıza, toprağımıza, bölgeye -bırakın bizleri, çocuklarımıza torunlarımıza- nelere mâl olacağını kavramak için alim olmak gerekmediği gibi. Tabii bu iki çılgınlıktan maddi ya da manevî çıkarınız yoksa, hırslarınız ve doymak bilmez hükümranlık hayalleriniz gerçeklik algınızı dumura uğratmamışsa…
Suriye macerasından Libya batağına
Bugünler geçecek, iktidarın Suriye politikasının/macerasının ülkede ve bölgede yarattığı maddî-manevî-insanî yıkımın bilançosu elbette çıkarılacak. TOKİ evleri -yapılabilse bile- hasarı perdelemeye yetmeyecek. Diyarbakır'da yerle bir edilen Sur'da inşa edilen TOKİ villalarının Sur yıkımını unutturmaya, perdelemeye yetmediği gibi.
Kendi iktidarlarının ve savaşçı, yayılmacı zihniyetlerinin, Kürt fobilerinin, Sevr sendromlarının yansımasından başka bir şey olmayan "beka" yutturmacasıyla, neo-Osmanlıcı hayallerle girişilen sınır ötesi harekâtın en acı maliyeti nüfusumuzun dörtte birinde yarattığı yürek soğuması, gönül ayrılması oldu. "Bu topraklar üzerinde eşit, özgür ortak yaşam" özleyenler beka düşmanı, terörist, hain ilan edildi. Ne siyasî tercihlerine, ne hissiyatlarına, ne onurlarına saygı gösterildi. Toprak bölünmesinden çok daha acı, telafisi çok daha güç bir kopuştur yaşanan.
Türkiye'ye güney sınırından tehdit gelmediğini; aksine, sınırın iki yanındakilerin ister Kürt, ister Arap, vb. olsun akrabalık, kardeşlik bağları bulunduğunu herkes biliyor. Ülkenin güvenliğinin korunması için komşu ülkenin içine dalmak, oralarda demografik, idarî, kültürel değişime soyunmak gerekmediğini de. Fütuhat peşinde olanlar bölgedeki yangına benzinle koşarken Türkiye'nin maddî kayıpları on milyarlarca doları buldu. Bunu, pahalılıktan şikâyet edenlere, EYT'ye takılanlara cevap olarak en iyi Devlet Bahçeli açıkladı: Suriye harekâtında sadece obüs mermilerinin bir yıllık maliyeti 5 milyar dolardı, beka için milyon değil belki de 100 milyarla ölçülen savaş harcamalarına katlanmak gerekiyordu.
Libya'ya asker göndermenin gerekçesi ne olacak?
Suriye'deki savaşa müdahil olmanın, bizden başka kimseyi, hiçbir ülkeyi kandırmayan gerekçesi terör saldırılarına karşı sınır ve ülke güvenliğinin sağlanmasıydı. Peki şimdi binlerce mil uzaktaki Libya'ya asker göndermeye nasıl bir gerekçe uydurulacak?
Konunun güvenilir uzmanları, Libya'daki iç savaşın taraflarından biriyle yapılan anlaşmanın vahim sonuçlara yol açacağını madde madde açıklıyorlar. Libya'da çarpışan güçler, sürekli değişen ittifaklar, kaygan uluslararası zemin, vb. yüzünden Libya macerasının başımıza Suriye'den bile büyük bela açacağına işaret ediyorlar.
Türkiye'nin, Libya'daki kendi dinî ve siyasî meşrebine yakın bulduğu Trablus hükümetine uzun süredir silah, teçhizat, askerî eğitim, vb. yardımında bulunduğu biliniyor. Şimdi de iç savaşın taraflarından birini desteklemek için Türk askerinin gönderilmesi gündemde. Merak ettiğim, aslında neo-Osmanlıcı fütuhatçı, yayılmacı emellerin, bu defa nasıl gerekçelendirileceği. Libya nire, Türkiye nire? Bu konuda "beka" meselesini kimseye yutturamazsınız. Orada hayatını kaybedecek her askerin, dökülecek Mehmetçik kanının hesabını nereye, hangi deftere yazacaksınız? İnsanlarımız gün be gün yoksullaşırken, işsizlik tarihî rekorlar kırarken, tarımdan sanayiye sektörler çökerken Libya'ya gönderilen yardımların ve birliklerin maliyetini halka nasıl anlatacaksınız?
Çılgın projenin bedelini kim ödeyecek?
Kendisinin de Çılgın Proje olarak adlandırdığı Kanal İstanbul'un fikir ve hayal mimarı Erdoğan, 80-100 milyar dolarlık projenin finansmanının nasıl sağlanacağı sorusuna, gerekirse millî kaynaklardan sağlarız, cevabını verdi. Millî kaynak dediği senin, benim, bizim ceplerimiz; millî kaynak dediği pervasızca satıp savurdukları doğal kaynaklarımız, topraklarımız, işletmelerimiz, geleceğimiz. Bu konuda, Duvar internet sitesinde Bahadır Özgür'ün dünkü "Erdoğan City" yazısını öneririm.
Muhalefet, "nasıl olsa yapamazlar", rehaveti içinde kulağı üstüne yatarken iktidar kanadı hazırlıkların tamamlandığını açıklıyor. Ben, Erdoğan iktidarda kaldıkça çılgın projeden vazgeçilmeyeceği kanısındayım. Uluslararası planda Türkiye'ye güvenin yerlerde süründüğü bir dönemde, dış kredi güçlüğünün haraç mezat vatan toprağı satılarak aşılması düşünülüyor olmalı. Katar Emiri'nin annesinin çoktan aldığı tarla parselleri devede kulaktır. Çılgın kanalın geçmesi planlanan topraklar yerli-yabancı uyanık rantçılar ve yandaşlar tarafından yağma edilmiştir çoktan.
Halkta, çılgınlıkların ve savaşların bedelini ödeyecek hal artık kalmadı, sabırlar da giderek azalıyor. Millet kendi 'beka'sının, çoluk çocuğunun yaşamının derdinde. Zam üstüne zam, vergi üstüne vergi getiriliyor. Değerli Konut Vergisi adı altında, 5 milyonun üstünde değer biçilen gayrimenkullere getirilen yeni ek vergi, halk kitlelerini, yoksulları değil görece varlıklı, orta-üst ve üst gelir gruplarına yönelik bir çeşit haraç görünümünde ve her türlü makul ölçüyü aşıyor. Memnuniyetsizlik ve yetti gayrı tepkisi hızla kabarıyor ve çeşitli toplum kesimlerine yayılıyor.
Çılgın savaşlar ve çılgın projeler iktidarların sonu olabilir
Kitlelerin sabrının, tevekkülünün sınırı vardır. An gelir sessiz tepkiler, birikmiş memnuniyetsizlikler, ağırlaşan mağduriyetler, ama sandıkta ama sokakta patlar.
Örnekleri tarihte çoktur, çılgınlıklar ve kendi gücünü abartan pervasızlıklar nicelerinin iktidarına mâl olmuştur. Bunu hisseden iktidarlar baskıyı, zulmü yoğunlaştırır; halktan, sandıktan, sokaktan korkularını otoriterlikle, totaliterlikle bastırmaya çalışırlar.
Çılgınlıklardan vazgeçilmezse, yanlış kararlardan dönülmezse, savaşlara, kanallara harcanacak meblağlar acilen halkın aş, iş, eğitim gibi temel ihtiyaçlarına yönlendirilmezse, iktidarın varoluş kaygısıyla yanlışlarına yanlış katacağını düşünüyorum. Bunun anlamı: İktidar bloğu karşısındaki bütün güçlerin, içlerindeki ve aralarındaki her türlü ayrılığı -şimdilik- bir yana koyup "çılgınlıklar" karşısında tek cephe olmaları gereğidir. Kimse kuşku duymasın, bu cephe örüldüğünde kitleler yanınızda olacaktır.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024