Yıldıray OĞUR
88 yıl sonra ilk kez 2010’da izin verilen ve 15 Ağustos’ta tekrarlanan Trabzon Sümela Manastırı’ndaki bu yılki ayin itirazlara rağmen 10’uncu kez yapıldı.
Bu yıl Sümela’daki ayinin iptal edilmesi için ciddi bir kampanya yapıldı.
Kampanyaya en hızlı FETÖ avcılığı ve Mavi Vatan teorisyenliği sonrası terfi ve üstün hizmet madalyası alması beklenirken gelen sürpriz istifasından sonra emekliliğini “palikarya tehdidi” teorilerine adayan emekli amiral, git gide 50’ler Büyük Doğu dergisi retrospektif sergisine benzeyen Yeniden Refah Partisi ve anlaşılan seçim sonuçlarından çıkardığı ders milliyetçilikte en iyi olmak olan İYİ Parti de katıldı. Onlara, iktidardan daha vatansever olduklarını ispat vesilesi olarak neredeyse yok olmuş bir dini azınlığın iki saatlik ibadetine taş koymayı seçen başka yerli ve milli muhalifler de eklendi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Yeniden Refahlı milletvekili ayin için 15 Ağustos’un yani Trabzon’un Fethi’nin yıldönümünün seçilmesinin tesadüf olmadığına dikkat çektiler.
Böylece Trabzon’un Fethi’nin intikamı mı alınıyordu?
Yine de birden bire büyük hassasiyet gösterdikleri Trabzon’un Fethi yazıp bir Google’a basmaları hassas bir davranış olurdu.
Eğer böyle yapsalardı; 1953’te 500’uncü yıldönümünde ilk kez fethi kutlanan İstanbul gibi, Trabzon’un fethinin de ilk kez 500’üncü yıldönümünde 1961’de kutlanmaya başlandığını, meşhur tarihçi İsmail Uzunçarşılı’ya referansla fethin yıldönümünün 1961’den 2023’e kadar 26 Ekim’de kutlandığını öğrenmiş olurlardı.
Geçen yıl bazı tarihçilerin tarihi vesikalarla itirazları üzerine Trabzon Valisi, Trabzon Fethi yıldönümünü değiştirdi ve 15 Ağustos yaptı. Bu yıl da fetih ilk kez 15 Ağustos’ta kutlandı.
Yani 2010 yılında Sümela’da ilk ayin 15 Ağustos’ta yapıldığında ve geçen yıl 9’uncu kez bu ayin yine aynı gün tekrarlandığında Trabzon’un fethinin yıldönümü 15 Ağustos değildi, 26 Ekim’di.
Peki, Sümela’daki ayin niye ısrarla 15 Ağustos’ta yapılıyor?
1500 yıllık bir ısrar bu.
Ortodoks Hristiyanlar ve diğer bütün Hristiyanlar, 6’ıncı yüzyıldan bu yana 15 Ağustos gününü “Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü” olarak kutluyor. Hatta öncesinde 15 gün oruç tutuyorlar.
15 Ağustos’ta Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlanacağı en iyi adreslerden biri de Sümela Manastırı.
Çünkü bu manastır MS. 386’da İsa’nın havarilerinden Aziz Luka’nın yaptığı az sayıdaki ikonadan biri olduğuna inanılan Meryem ile İsa’yı gösteren Panagia Atheniotissa’nın yüzü suyu hürmetine yapılmıştı.

Sophorinos ve Barnabas adındaki iki ermişin rüyasına giren Meryem Ana’nın tarifiyle kaçırılan ikonalar Trabzon’un ıssız ormanlarındaki bir mağarada bulunmuştu. O mağaranın üzerine de Meryem Ana Manastırı da denen Sümela Manastırı inşa edildi. Ve dünyanın her yerinden Hristiyanlar yüzlerce yıl boyunca bu ikonaya yüz sürmek için Sümela’ya tırmanıp hacı oldu. Daha sonra manastıra İsa’nın çarmıha gerildiği kutsal haçtan bir parça (rölik) da bağışlanarak kutsal emanetler zenginleşti.
1200’lerde Marco Polo’nın bile Çin’e giderken ve dönerken kullandığı Trabzon -Tebriz yolunun yaz güzergahı üzerinde yer alan Sümela Manastırı popüler bir hac merkezi haline gelmişti. Sümela’yı ziyaret için yılın en iyi zamanı da 15 Ağustos’tu.
Sümela Manastırı’nın 1600 yıllık tarihin 1920’lere kadar en mutlu ve kutsal günlerini Pontus üzerine çalışmalarıyla tanınan tarihçi Özhan Öztürk, şöyle anlatıyor:
“Trabzon ve civarında yaşayan Rumlar hatta Rusya’ya yerleşmiş olanlar bile yılda bir defa Ortodokslar ve Hristiyan âlemi için Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü olması hasebiyle kutsal olarak kabul edilen 15 Ağustos günü Sümela manastırına gelerek mucizeler yarattığına inandıkları “Kutsal Bakire” ikonasını öperek, önünde dua etmekteydi. Bunun için “Meydan” da hazır bekleyen katır sürücüleriyle anlaşırlar ve 14 Ağustos günü şafak sökerken manastırda hazır bulunurlar, hastalıklarına derman ararlardı. Meryem Ana’dan şifa bekleyen Müslüman ziyaretçiler de manastırdan eksik olmazdı. Ziyaretçiler kendileri için hazırlanmış derme çatma barınaklarda ağırlanır, keşişler manastırın 15 katırıyla ziyaretçileri doyurmak için 2 hafta öncesinden Maçka ve Akçaabat’tan gıda malzemesi stoğu yaparlardı. Ayin devam ederken eğlenilmez, manastırın çanıyla ayinin bittiği ilan edilince horonlar edilir, tüccarlar bağırarak mallarını satmaya çalışır, ertesi gün 16 Ağustos’ta herkes dönüş hazırlıklarına başlardı.”
Anlaşılan hayatlarında ilk kez duydukları Trabzon Fethi için ortalığı ayağa kaldırmaya çalışanlar, Ankara’daki bazı bürokratları da bir süre etkilemiş, bu seneki ayine izin gecikmiş, ama araya giren siyasiler bürokratik bağnazlığı çözmüş ve birkaç saatlik ayine bu yıl da izin verilmiş.
İstanbul’un fethi gibi, Trabzon’un fethini de hiç kutlamamış olan Osmanlıların fetihten sonra koruyup kolladığı bir manastırda birkaç saat Tanrı’nın adının anılmasından endişeye kapılmak pek büyüklük işareti olmasa gerek.
Devlet Arşivleri sayfasına girip arama yaptığınızda bugünkü vatanseverlerde olmayan o özgüvenin izleri görülüyor.
II. Beyazıt, I. Selim, II. Selim, III. Murat (1574), I. İbrahim (1640), IV. Mehmet (1648), II. Süleyman (1687), II. Mustafa (1695) ve III. Ahmet (1704) Sümela Manastarı’nı korumak için fermanlar çıkarmış, Trabzon’daki şehzadeliği sırasaında Yavuz Sultan Selim manastıra 2 şamdan ile 10 adet el yazma kitap hediye etmiş. 1710’da III. Ahmet ve 1749’da I. Mahmut dönemlerinde duvarları onarılıp, fresklerinin yenilemişti.
1880 ve 1895 yıllarına ait evraklara göre Sümela Manastırı’nda yaşayan rahipler keçi sütünden yaptıkları özel tereyağlarını düzenli olarak padişaha hediye olarak sunmaktalardı.

Yine evraklardan dağın başındaki izbe manastırın devletin bilgisi sahilinde Patrikhane tarafından metropolit ve papazlar için bir sürgün yeri olarak kullanıldığı anlaşılıyor.

1920’lerde Rus işgali sırasında Rum çetelerin mesken tuttuğu manastır, 1923’de son papazlar da Lozan mübadelesiyle Yunanistan’a göç ederken bile iyi durumdaydı.

Ağustos 1923’de manastırdan göç eden son papazlar yolda başına bir şey gelmemesi ya da bir gün geri gelme ümidiyle Sümela’yı asırlar boyu bir hac merkezine çeviren üç kutsal emaneti, manastır yolu üzerindeki Aziz Barbara Şapeli’ne gömmüşlerdi:

“12 Havariden Lukas’ın resmettiğine inanılan Kutsal Meryem ikonası, haydutların saldırısı sonucu 640 yılında yağmalanan ve tahrip edilen Manastırın, 644 yılında yeniden inşasına öncülük ettiğine inanılan Aziz Christopher tarafından parşömen üzerine yazılmış olan İncil nüshası ve Komnenos Kralı III. Manuel tarafından Manastır’a bağışlanmış olan İsa’nın çarmıha gerildiği kutsal haç parçası (rölik)”
Mübadele sonrası başka kiliseler gibi Sümela da yıllarca define avcılarının yağmasının mağduru oldu.
1931 yılında olanı ise devletin resmi Sümela sayfasından okuyalım:
“1931 yılında Trabzon’dan göç etmiş olan Rumların ve Santi Metropoliti Polycarp’ın, dönemin Yunanistan başbakanı Eleftherios Venizelos’u Sümela’da kalmış olan kutsal eşyalar; “Lukas ikonası, haç parçası ve İncil nüshası” hakkında bilgilendirmesi üzerine; Venizelos mezkur kutsal eşyaların Yunanistan’a götürülmesini sağlayacağına söz verir. Sözünü tutan Venizelos, aynı yıl Başbakan İsmet İnönü ile bir buluşmasında bu durumu gündeme getirmiş ve eşyaların Yunanistan’a götürülmesi için izin istemiştir. İsmet İnönü Venizelos’un talebini olumlu karşılamış, Kurtuluş Savaşı dönemindeki faaliyetlerinden dolayı 1921 yılında Amasya İstiklal Mahkemesi tarafından gıyaben idama mahkum edilen 74 kişinin arasında bulunduğu için kendisi Türkiye’ye gelemeyen Trabzon eski Metropoliti Hırisantos, Sümela’nın keşişlerinden Ambrosios’u kutsal eşyaların gömüldükleri yerden alınarak Yunanistan’a götürülmesi ile görevlendirir. Ambrosios, 22 Ekim 1931 tarihinde Türkiye’ye gelmiş, Türk güvenlik güçlerinin denetiminde, kutsal eşyaları Aziz Barbara Şapeli’nde gömülü oldukları yerden çıkartarak Yunanistan’a götürmüştür. Kutsal eşyalar Atina Bennaki Müzesi’ne konularak yirmi yıl burada muhafaza edilmişler, daha sonra Karaferye’de inşa edilen “Yeni Sümela Manastırı”na konulmuşlardır.”
1931 yılında Venizelos’un Türkiye ve İsmet İnönü’nün Yunanistan ziyaretlerinde kararlaştırılan bu kazı izninin belgesi hala Cumhurbaşkanlığı Arşivleri’nde duruyor.
İznin altındaki imza Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e ait.

Eğer doğduğu Selanik Yunanistan’ın eline geçmiş, İstiklal Harbi’nde Yunan ordusuyla savaşmış Mustafa Kemal Paşa, Pontusçuluktan endişelenseydi hatta Yunan düşmanlığı yapsaydı onu suçlamazdık.
Ama Mustafa Kemal’in özgüven gösterdiği bir konuda, aşırı hassasiyet yapmak 2023 yılında başkalarına nasip oldu.
Ama tabii türlerinin tek örneği değiller.
Trabzonlu bir mübadil aileden gelen Drama Metropoliti Pavlos da Yunanistan’daki benzer milliyetçilerden çok çekmişti.
2019 yılında Gümülcine’deki Türkiye elçiliğinin 29 Ekim için düzenlediği resepsiyona katıldığında milliyetçiler ayağa kalkmıştı.
Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) Partisi Başkanı ve Larisa milletvekili Kiriakos Velopulo, verdiği soru önergesinde “Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgal ettiğini, orada bulunan kiliseleri otele, depoya ve ahırlara dönüştürdüğünü bir Türk yetkilinin “Batı Trakya’nın gerçek sahibi biziz” dediğini hatırlatıp, Metropolit’in bu davette ne işi olduğunu” sormuştu.
Metropolit Pavlos ise 2010 yılında memleketi Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda ibadet izni haberini alınca gözyaşlarına boğulduğu Türkiye ile iyi ilişkiler kurmakta ısrar etti.
2022 yılında 59 yaşında vefat ettiğinde mezarına Trabzonspor forması konacak kadar fanatik bir Trabzonspor taraftarıydı.

Bu yılki törende İmrozlu Patrik Bartholomeos, Trabzonlu Pavlos’tan bahsetti:
“Bugünkü dualarımızda, merhum Drama Metropoliti Pavlos da vardı Kendisinin, memleketi Trabzon’a olan sevgisi o kadar büyüktü ki, bu sevgiyi ve ilgiyi bize ve patrikhanemize de aşıladı. Merhum Metropolit Pavlos’un temelini attığı bu sevgiyi ise, siz kıymetli Trabzonluların bizlere olan alakası daha da büyüttü.”
Bartholomeos, ayin için izin veren yöneticilere de tekrar teşekkür etti.
Sümela tartışması gösterdi ki, 88 yıl sonra Sümela’daki anmaya 2010 yılında ilk kez izin veren AK Parti iktidarı, her ne kadar 2010 yılındaki demokrasi, insan hakları karnesinin hayli gerisine düşmüş olsa da milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, azınlık hakları gibi konularda muhalefetten hala ileri bir yerde duruyor.
Muhalefetin de yerine sessizce oturmayla sonuçlanan bu aşırı ve gereksiz yükselmelerden çıkaracağı dersler var.
Ayinin üzerinden geçen 10 saatin ardından Trabzon hala Türkiye sınırları içerisinde, babaannesi hala Rumca konuşanların bile Kıpçak Türkü olduğuna emin olduğu Trabzon’da kimse Pontus hülyası kurmuyor, zaten Patrik ve papazlar da çoktan İstanbul’a döndüler.
Bir tek ayine katılan Trabzonspor’un Yunan futbolcuları şehirde kaldı. Trabzonlular da onlardan ve yılda bir kere bölgedeki turizmi canlandıran ayinden çok memnun görünüyor, bir mani çıkmazsa seneye yine bekliyorlar.
Bu arada Trabzon’un Fethi’ni de bu yıl ilk kez 15 Ağustos’ta kutlandı.
Onlar için daha fazla endişelenmenize gerek yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025