Ali Türer
Önem verilen bir değerin karşılık beklemeden feda edildiği yerde elbette bir fedakârlıktan söz edilebilir. Fakat feda etme bir beklentiye dayalı ise, beklenti karşılanmadığında feda edilenden pişmanlık duyulup duyulmayacağı belli değilse o zaman buna ne diyeceğiz?
Televizyonlarda “Vikings” adıyla gösterime sunulan dizinin bir bölümünde Pagan inanışa sahip Vikingler tanrılarına teşekkür etmek kurban edecekleri bir gönüllü arıyorlardı. Kurban edilmek için gönüllü olan topluluğunun gönenci için kendini feda ederken Tanrının sofrasında yiyip içecek olmanın kazandıracağı onurla teselli buluyordu. Allah ve Millet yolunda şehitliği göze alıp, can alıp can vermeye gönüllü savaşçı da, dava yolunda kendini feda etmeye hazırlanan intihar bombacısı da böyle beklenti içinde değil midir? Feda eden karşılığını bir biçimde görecektir. Kızı ve kocası için saçını süpürge eden, her türlü fedakârlığı esirgemeyen bir kadın düşünün. Kızın istemediği bir oğlan, kocanın da bir başka kadın için evi terk ettiği durumda kadının göstereceği tepki ve isyan yaptığı fedakârlığı kılmaz mı?
Kararını hiçbir baskı altında olmadan veren insanın iyi ya da kötü olduğunu anlamak kolaydır. Ancak bir dava uğruna kendini adayanın; bir dava yolunda harekete geçenin iyi ya da kötü olduğuna o kadar kolay karar veremezsiniz. İyi insanlar iyi işler, kötü insanlar kötü işler yaparken ancak bir davaya kendini adamış olan iyi insanlar kötü işler yapıyorlar. Bugünlerde çokça tanık olduğumuz bir olay bu, bunun bir anlamı olmalı?
İster Milliyetçi, ister Mezhepçi isterse başka bir ideolojik duyguyla olsun bir davaya aşkla bağlanmış, iman etmişsen bu seni o dava içinde zaten iyi bir insan yapar. Davaya duyduğun sıkı inanç, sahip olduğun etik değerin göstergesi haline gelir, vicdan askıya alınır, olumsuz özellikler varsa üstü örtülür. Ne zamana kadar, başka bir dava tarafından esir alınana kadar. Başka bir dava tarafından esir alındığında (örneğin topluca içeri düşünce) işte o zaman büyü bozulur. Vicdanın üzerindeki ipotek çözülür, iraden özgür kalır, kendi iç hesaplaşmanla kendine yeni bir yol belirleme imkânın olur.
Neden bu böyledir, çünkü koşulsuz teslimiyet içindeysen, inanıyorsan değerlendirmede inanç dışında başka bir ölçüte zaten ihtiyaç duymazsın. Yaptığın her iş baştan kabul edilmiştir, yani mubahtır. Artık istediğini yapabilirsin, hesap senden çıkmış, hesap dava içinde bir biçimde ödemiştir ya da ödenecektir. Yaptığın hiçbir işten artık sen sorumlu olmazsın.
Senden beklenen bellidir: liyakat, bağlılık, fedakârlık. Yani koruyucu ve kollayıcının sana verdiği değere layık olduğunu, uygun olduğunu, bunun için yeterli olduğunu ve bu konuda güvenilir olduğunu her fırsatta göstermen gerekir. Yaratıcılık üstlendiğin rolün hakkını verirken kullanacağın meziyettir. Böylece hiyerarşik basamakta yükselmek için bir şansın olur. Eğer yükselirsen sergilediğin bağlılığın, liyakatin ve fedakârlığın ödülü olarak sana sunulmuş bir lütuftur bu, hak değil. Sana lütfedilenin değerini ve haddini bilmek ise görevindir.
Biat eder, itaat eder davanın koruyucu gölgesi altına sığınırsan aynı zamanda her türlü melanetten de kendini korumuş olursun. Memursan kollayanın olur, görevden alınmayacağını bilirsin; köylüysen destekleyenin. İş adamıysan vergi tahsildarını ikide bir kapında görmezsin. Havuza yaptığın katkı, sonuçta birer ihale olarak sana geri döner.
Basında kalem oynatıyorsan senden beklenin sorgulama, açığa çıkarma olmadığını bilirsin. Dava için hayırlı olanı parlatır, zararlı olanı tahrip eder, önemsiz hale getirir ya da komikleştirsin. Böylece davayı meşrulaştırmada bir rolün olur. Birileri seni saray soytarısı olarak ilan etse de davanın lideri seni mutlaka görür.
Etnik kültür etrafında siyasi birlik arayışı içinde parlamenter sistem işletilemedi. Sünni İslamcılar bugün parlamenter sistem olarak vaaz edilenin cenazesini kaldırmaya hazırlanıyorlar. Yerine istişare ve icmaya dayalı karar alma mekanizması getiriyorlar. Bu Türkiye yeni falan değil, 1940’ların Türkiye’sinin Sünni İslam elinde yeniden restorasyonu.
Bu yolculuğun tehlikesi şurada: Dava uğruna savaşanların içinden daha radikal, daha atak davranan sürece damga vurmaya hep daha yakın olmuştur. Dava uğruna çıkılan yolculukta R.T. Erdoğan’ların olduğu yerde Abdullah Gül’ler hep ikinci planda kalır, eşyanın tabiatı gereğidir bu. İnanca dayalı sertleşmenin nereye varacağını kestirmek bu yüzden zordur. Bunun somut örneğini bugün başta Irak Suriye olmak üzere bütün Orta Doğu’da görüyoruz, yaşıyoruz.
Dava uğruna çıkılan yolculukta, kafa kesmeyi göze alacak, fedakârlıkta sınır tanımayacak yeni bir Halife adayının ortaya çıkmayacağının garantisi bu yüzden yoktur. Mevcut yasal prosedürün aşılma alışkanlığının yerleştiği yerde gün gelir mutlak çoğunluk arama ihtiyacı da duyulmayabilir.
Davanın bugünkü destekçilerine bunu hatırlatmak gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024