Alper GÖRMÜŞ
Gazeteciliğin en güzel tariflerinden birinde, onun ‘temas ve mesafe mesleği’ olduğuna işaret edilir.
Gazeteciliğin temas etmeksizin icra edilemeyecek bir meslek olduğu apaçıktır da, mesafenin de en az onun kadar önemli olduğu ilk bakışta anlaşılmaz. Hatta ilk bakışta tam tersi geçerliymiş bile sanılabilir. Yani, ne kadar çok temas ve samimiyet, o kadar çok haber ve gazetecilik.
Temas ve mesafe arasında bir denge arayışının ifadesi olan bu tanım, başta devlet olmak üzere gazetecilerle güç odakları arasındaki ilişki için de esaslı bir referans teşkil eder. Nasıl ki güç odaklarıyla hiç temas etmeksizin gazetecilik yapılamazsa, onlarla sıkı fıkı ilişki halinde de iyi, kamusal gazetecilik yapılamaz.
Balbay’ın yeni gazetecilik tanımı
Mustafa Balbay, zamanın hükümetine ‘ayar’ vermek için toplanan generallerin sözlerini not aldığı günlükleri ortaya çıkınca ilginç bir şey söylemişti: Bir gazeteci olarak o notları ileride yazacağı kitap ya da kitaplar için tutmuştu, toplantıların yapıldığı günlerde doğrudan şahidi olduğu sözleri gazetesinde haberleştirmemesinin nedeni buydu.
Balbay böylece yeni bir gazeteci tanımı yapmış oluyordu. Bu tanımı doğru kabul edersek, gazeteci, izlediği olayları ‘sonradan kitaplaştırmak üzere’ kendine saklayan, saklama hakkı olan biri haline geliyordu.
Bu tuhaf tez, belki magazin vb. türü kamusal önemi zayıf haberler için geçerli olabilirdi. Fakat, bir darbe faaliyetini haberleştirmeyip ‘sonradan kitaplaştırmak üzere’ kendine saklamak, ortalığa dehşet saçan bir mafya örgütlenmesinin faaliyetlerini benzer bir muameleye tâbi tutmak gibi bir şeydi. Siz kitabınızı bastırana kadar kimbilir kaç kişi ruhunu teslim edecektir!
Taptaze benzer bir vaka
Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı bir süredir yayımladığı videolarda, gazetecilik günlerinde şahit olduğu, çoğu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) yönelik eleştiriler içeren olayları, ‘hatıralar’ formatında anlatıyor.
Bunların sonuncusu, bu yazının başlığına cuk oturan bir içerikte...
Dumanlı’ya göre, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin iktidarın ‘milis gücünü’ oluşturmaya yönelik olduğu doğruydu ve Başbakan Erdoğan bu yöndeki fikirlerini 2013 Haziran’ındaki Gezi eylemleriyle birlikte geliştirmeye başlamıştı. Ekrem Dumanlı bunu biliyordu çünkü bizzat kendisi Erdoğan’dan dinlemişti.
Fakat kamuoyu bilmiyordu, çünkü büyük ve etkili bir gazetenin genel yayın yönetmeni olan Dumanlı bu şok edici gelişmeyi haberleştirmemişti.
Cumhuriyet mitinglerinde bambaşka bir Erdoğan
Ekrem Dumanlı, 2013 Erdoğan’ını anlatmaya başlamadan önce, onun 2007’deki Cumhuriyet mitinglerinde nasıl ‘meşruiyetçi’ bir çizgide olduğunu anlatıyor. Biz de o sırayı izleyelim... Bakın 2007 Erdoğan’ı bizzat Dumanlı’nın kişisel tanıklığıyla nasılmış:
“(...) Kapıdan içeri girdiğimde bitkin, yorgun, umutları sönmüş bir adama rastladım. Teselli etmeye çalıştım. Bu iş atlatılır, şöyle geçer, böyle geçer. (...) O zaman çok hoşuma giden bir cevap verdi. Elhak, o gün de bugün de takdir ettiğimi bin defa konuştum, söyledim. ‘Ne yapayım Ekrem’ dedi, ‘insanlar Cumhuriyet mitingleri yapıyorlar, tepkilerini gösteriyorlar, 300 bin insan, 500 bin insan toplanıyor. Ne yapayım, bu sivil insanların üzerine insanları mı göndereyim, vatandaşı birbirine mi kırdırayım?”
Gezi olayları: ‘Erdoğan milis gücü kurmaya karar veriyor’
Dumanlı’nın doğrudan tanıklığına göre, bundan altı yıl sonra, 2013’te bambaşka bir Erdoğan vardır artık. Sahne: Gezi olaylarından bir hafta sonra, Dumanlı Başbakan Erdoğan’ı ziyaret ediyor:
“Kendisini yanımda bir meslektaşım ve bir işadamıyla ziyaret ettim. Cezayir’den yeni dönmüştü, Gezi olayları devam ediyordu. Erdoğan, Cezayir Başbakanı’nın tavsiyesini anlattı bize: ‘Sen bunlarla devlet güçlerini kullanarak mücadele edemezsin. Bizim de başımızda böyle bir bela vardı. Biz en sonunda çareyi sivil vatandaşları, taraftarlarımızı bunların üzerine göndermekte bulduk, meseleyi böyle çözdük.’
“Erdoğan’ bunu aktarınca, aman efendim öyle şey olur mu, memleket uçuruma gider, iç savaş çıkar, vahşet olur, dehşet olur, Anayasa askıya alınır, Türkiye haydut bir ülke haline gelir, dedim. Fakat dinletemedim. (...) Yüzde 50’yi evinde tutamıyorum fikrinin altında da demek ki bu varmış.”
Dumanlı’dan biz şimdi ancak ‘hatıralar’ dolayımıyla öğreniyoruz ama, o günlerde konuyu açtığı bazı başka meslektaşları da olmuş:
“Duyduğumda kulaklarıma inanamadığım bu sivilleri sivillerin üzerine sürme planı konusunda ben Erdoğan’a söylenmesi gereken her şeyi söylediğimi düşünüyordum. Dünyada da ahirette de mahcup olmyacak şekilde ‘bu doğru değildir, bu memleketi bir ateş çemberinin içine atmaktır, uçurumun eşiğine getirmektir, dedim mi, dedim. Gönlüm bu açıdan rahat. Bunun dünyevi cezası, sıkıntısı nedir, bunu da öpüp başımıza koyduk mu, eyvallah.
“Fakat benim içime dert oldu. Dedim ki, belki Erdoğan’a benden daha yakın bazı arkadaşlar daha etkili bir şeyler söyleyerek onun bu yanlıştan dönmesine sebep olabilirler.”
Dumanlı, bu düşüncelerle, zaten bir toplantıda buluşacağı bazı gazeteci arkadaşlarını toplantı saatinden bir saat önce çağırmış ve:
“Dedim ki gelin bir araya gelelim, size bir şey soracağım. Çok arkadaş geldi, onlardan aklımda kalanlar, onların da affına sığınarak söyleyeceğim, çünkü gizli bir şey değildi; Akif Beki vardı, Mustafa Karaalioğlu vardı, Abdullah Kılıç, Eyüp Can ve başka gazeteci arkadaşlar...
“Onlare dedim ki, arkadaşlar ben geçen hafta Başbakan Erdoğan’ı ziyaret ettim ve kulaklarıma inanamayacağım feci bir şey duydum. Parti kapatma sırasında ‘Ben vatandaşımı vatandaşıma kırdırtmam’ diyen adam gitmiş, ‘bu adamların üzerine adamlarımı göndereceğim’ diyen başka bir adam gelmiş.
“(...)
“Arkadaşlar dedim, 2007’de Cumhuriyet mitinglerinin kışkırtıcılığına bile tahammülle yaklaşan bir zihniyet gitmiş, eline sopa alıp bu adamlara bir ders vermek gerekir düşüncesi hakim olmuş... Bunun farkında mısınız? Benim rastladığım Erdoğan geçici bir kızgınlıkla mı bunları söyledi, yoksa bir zihniyet değişimi mi var?
“Ben böyle deyince, ismini söylemeyeceğim, ama Erdoğan’la uzun yıllar çalışan bir arkadaş dedi ki, ‘Sen yeni uyanmışsın, sana ilk defa söylemiş. Abi, adam maalesef ve maalesef rayından çıktı dedi. Aynen kendi ifadesi...”
Yoksa vakit çok mu geç?
İşte böyle... Anlattıkları doğruysa, Dumanlı’nın bildiğini başkaları da biliyormuş, fakat onlar henüz konuşmadığına göre onları şimdilik dışarıda tutabiliriz.
Ekrem Dumanlı, videosunun sonunu bağlarken, 696 Sayılı KHK çıkınca, bu konuda konuşmanın vaktinin geldiğini söylüyor. (Yoksa vakit çok mu geç?)
Bu ikrarın, bir zamanlar kurulmuş ittifakın çökmesine ve kardeşlerin düşman kesilmesine bağlı olduğunu biliyoruz, ittifak sürseydi bunları hiçbir zaman duymayacaktık. Mustafa Balbay örneğinde ise, vesayetçilerle zihniyet ortaklığı sürdükçe tuttuğu notları hiçber zaman öğrenemeyecektik.
Her iki olayın ortak noktası ise şurada: Gazeteci, başta devlet olmak üzere şu veya bu nedenle güç odaklarına fazla yaklaşmışsa, kamusal önemi ne kadar büyük olursa olsun, bazı haberleri ondan öğrenmemiz mümkün olmayacaktır. Belki ileride, konjonktür uygun olursa... O arada darbe mi olmuş, milis tartışmalarına yol açan KHK mı çıkmış, bunlar da bu tür gazeteciliğin sıradan maliyetleri işte...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025