Aydın ENGİN
“Soykırım demeli mi, dememeli mi? Denmeyecekse ne demeli” laf yarıştırması ve böylece “Boşverin adını, 1915’te ne oldu” sorusunun bilinçli olarak ıskalanması umarım geçen haftada kaldı ve yeniden başlaması için bir yıl filan geçecek...
Alametlere bakılırsa yeni tartışma konumuz “demokratik özerklik” olacak. Milli hisleri güçlü kimileri için bu cafcaflı terim aslında Türkiye’yi bölüp Güneydoğu’da özerk bir yönetim oluşturmak isteyen Kürt siyasal hareketinin bir perdeleme çabası. Aynı zihniyet kuşku duymaksızın ekliyor: Özerkliğin ardından da bağımsız Kürt devletinin geleceği besbelli...
Herhalde böyle söyleyenlerin bir bildiği vardır. En azından benim beceremeyeceğim derinlikte analiz yapma yetilerine sahiptirler.
Bense dileyen “demokratik özerklik” desin, dileyen “yerel yönetimleringüçlendirilmesi” demeyi yeğlesin, dileyen “Ankara biraz kenara çekil hele” anlamına gelecek kendi terimini üretsin demekteyim ve demokratik özerklikten ne anladığımı açıklamaya niyetliyim. Demokratik özerklik terimi yerine yukarıda saydığım seçeneklerden herhangi birini de yerleştirebilirsiniz.
Buyrun!
***
Bence demokratik özerkliği tartışmaya Diyarbakır’dan filan başlamayalım.
İzmir’den başlayalım.
Safkan bir Egeliyim. Küçük Menderes’in doğduğu topraklarda, Ödemiş’te doğdum, büyüdüm. Çocukluğum İzmir-Ödemiş arasında mekik dokuyarak geçti.
Ama İzmir’i seçmem böyle duygusal nedenlerden değil. Demokratik özerklik İzmir’e pek yakışır da ondan; demokratik özerklik bayrağını yükseltmek en çok İzmir’e yakışır da ondan.
Bin (kaç bin?) yıllık Asya devlet geleneğine bayrak kaldırmaktan söz ediyorum. Kahhar (= kahredici) ve kerim (= esirgeyici, koruyucu) devlet’e “Artık yeter” demek, pek çok kez Osmanlı İstanbul’una, Cumhuriyet Ankara’sına “dur” demeyi başarmış olan İzmir’e yakışır...
O İzmir, Ankara’ya dönsün ve seslensin:
“Ey Ankara, bundan böyle İzmir’e, hem de büyükkent olmanın sorumluluğuyla sadece İzmir’in içine değil, ilçelerine de yapılacak ve yapılmayacak olanlara ben karar vereyim.
Sonracığıma, İzmir’de tarım, turizm ve sanayi üretiminden, liman ve ihracat gelirlerine kadar, hasılı ekonominin her alanından alınacak vergileri ben toplayayım. Gelirleri İzmir’in ihtiyaçları için kullanayım.
Ey Ankara, dur, hemen korkma. Seni yok sayacak değilim. Çünkü enayi değilim. Vergi gelirlerinden bir bölümünü sana aktaracağım. Ülke güvenliğini sağlamak, ülkenin dış ilişkilerini yürütmek, ülke ekonomisinin makro ölçekte yönetilmesi için gereken kaynağın benim payıma düşenini hiç cimrilik yapmadan sana aktaracağım.
Haaa, unutmadan… Sana aktaracağım ‘devlet payı’nın içinde ülkenin geri kalmış, doğası çorak, üretimi düşük, yoksul bırakılmış bölgeleri için de okkalı bir pay olacak. Öyle ya ben bu ülkenin varsıl bir bölgesinin en varsıl anakentiyim. Öyle içime kapanıp ‘Ötesinden bana ne’ diyecek değilim. Ama bu payı sakın Ankara’da tüketme. İhtiyacı olan bölgelere mutlaka yolla. Seni denetleyeceğim. Gözüm hep üstünde olacak ey Ankara...
Bitmedi... Polis filan da bana bağlı olsun. Bakarsın ‘Bu kentin insanları barışçıldır, keyiflerine düşkündür. Bilmem kaç bin polise, bilmem kaç yüz TOMA aracına,bilmem kaç ton biber gazına filan ihtiyacı yoktur. Onun yerine okulları, hastaneleri, ulaşımı, çevreyi koruyacak önlemleri filan geliştiririm’ derim.
Hem sen masraftan kurtulursun, hem ben polis, jandarma orduları beslemek gibi bir yükün altına girmem. Ne kadar gerekiyorsa o kadar.
Ve bütün bunlara ben karar vereyim.
Kentin kasabanın gereklerini, mesela imar planlarını taaa Ankara’lardan belirlemek gibi bir saçmalığa son verme zamanı geldi de geçiyor bile.
Bunları kendi oylarımla belirleyeceğim görevliler (yöneticiler değil görevliler) eliyle yürüteceğim ve demokratik özerkliğin bu ‘olmazsa olmazı’nda ısrar edeceğim:
Yani geri çağırma hakkı’nda.
Öyle ya adamı ya da kadını seçmişim, ama işini iyi yapamıyor; kentin, kasabanın, köyün, mahallenin, sokağın kadın ve erkeklerinin görüşünü, rızasını almadan kendi kafasına göre işler yapmaya kalkıyor. Öyle dört yıl bekleyecek kadar ahmak mıyım ben? Geri çağırma hakkımı kullanacağım. Beceremeyenler anında gidecek, becerebileceğine inandıklarım, güvendiklerim gelecek.
Ne iyi değil mi?
Ey Ankara, demokratik özerklik denen işte bu.
Gel gönül rızası ile kabul et ve yasal düzenlemeleri gecikmeden yap ki itiş kakış olmadan demokrasiyi göstermelik olmaktan kurtarmakta senin de tuzun olsun...
Yoksa...”
***
Yazının tam da burasına noktayı koydum ve “Bu yazı bana pek aşina geliyor. Acaba neden” sorusuna cevap aradım.
Aaaa... Yahu ben bu yazının hemen hemen aynını yıllar önce T24’te yazmışım.
Ne hoş değil mi?
Afferin bana...
Neyse...
İzmir’in Ankara’ya dönüp söyleyecekleri üç aşağı beş yukarı bu kadar.
İzmir bunu der mi?
Ne bileyim?
Ama dönün yazının başlığına. Ne denmiş: “İzmir demokratik özerklik istediğinde...”
Evet o gün geldiğinde Türkiye’de demokrasi ve özgürlük çiçekleri açacak ve en önemlisi olabildiğince küçülmüş bir devlet ve olabildiğince büyümüş cumhuriyet yurttaşları olacağız...
Haydi İzmir!..
Bizim oraların ağzıyla söyleyeyim:
- Hadi bi gıpraş gari!..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021