Aydın ENGİN
Vay canına!..
Ben dün kendi keyfimi yazıya döktüm, “Bursa Ovası fıkır fıkır” diye bir Tırmık yazdım. Ayrıntısına girmeden, analiz filan yapmaya kalkışmadan, epeydir özlediğimiz bir sesin yükselmesinden, pek çoklarının unuttuğu bir ruhun, “sınıf ruhunu”nun ayağa kalkmasından duyduğum mutluluktan söz ettim. Atlayıp Bursa Ovası’na gidemediğim; orada halay çeken Renault ve Tofaş ve onlara destek veren öteki metal sanayii işçilerinin yanında saf tutamadığım için hayıflandığımı anlattım.
O kadar...
Bana sorarsanız iddiasız, kimi tartışmalara ebelik edemeyecek bir yazıydı.
Öyle olmadı ama...
Tırmık’ın yanındaki elektronik adrese mektup yağdı desem abartı olmayacak. Anlaşılan mektup yazan okurları 140 karakterlik twitter filan kesmemiş, o yüzden sayfa, satır sınırı olmayan e-mektuplara yumulmuşlar...
Yaşı uygun olup DİSK eksenli sendikal mücadelenin şanlı günlerini anımsayanlar arasında kendini sevimli bir romantizme kaptıranların sayısı hiç de az değildi. “Eski günler geri geldi... Uyuyan dev uyandı... Hava döndü... İşçiden işçiden esiyor yel” gibi cümlelerin, cümleciklerin yer aldığı e-mektupları bir yana koyalım. Gelecek günlerde o konuda ben de ve -sanırım- başkaları da yazacaklar. (Son cümlenin Cumhuriyet’te kapı yoldaşım Ahmet İnsel’e ve yazı enerjisini kıskandığım Demir Küçükaydın arkadaşıma ve dışarıdan değil “içeriden” yazabilecek bilgi ve donanımıyla Aziz Çelik’e bir yazı siparişi anlamına geldiği anlaşılıyor değil mi?)
***
Ancak sayıca pek az da olsa mutlaka hesaplaşılması gereken e-mektuplar da vardı. Başlıktan anlaşılmıştır zaten: Keskin solcular ve döneklerden gelen birkaç mektup.
Keskininden başlayalım:
Adını vermeden ama hiç değiştirmeden aktaracağım. Ama hepsini değil. Vakti bol bir zevzek sayfalarca döktürmüş. Ama şu kısa paragraf, yazanın zihniyetini ayan beyan etmeye yeterli:
“…İşlediğin suçun kendinde farkındasınkiuvriyerizm demişin, doğru devrimci çizgiden birazcık sapacağım demişin. Basit bir maaş artırma talebinden başka hiçbirşey olmayan bir işçiler hareketini göklere çıkarıyorsun, hiçbir siyasal talep talep yok, düzenle sorunu olmadığı besbelli bir eylemi devrimci eylem gibi göstermek aslında devrime ihanetin ta kendisidir. Marksistlerin eyleminde siyasal talep öne çıkar, üç kuruşluk zam talepleri değil...”
Nasıl ama?
Sendikal taleplerle, örneğin ücret zammı için ayağa kalkan işçiler aslında düzeni savunmaktalar(mış). Marksistler böyle yapmaz(mış).
Bu solcu zevzek için iki seçenek var: Ya işçilerin ekonomik taleplerden siyasal taleplere sıçrayacakları bir bilinçlenme sürecini beklemek, ancak ondan sonra işçi hareketlerini desteklemek ya da işçilerin doğar doğmaz Marksist bilinçle donanmış olacakları bir tanrısal mucize için dua etmek...
Yani... Yani geçelim... Daha fazla üstünde durmaya değmez.
***
Şimdi de sıra “Eskiden solcu olmuş” ya da kendini “solcu sanmış” bir başka zevzekte...
Yine noktasına, virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum:
“… SnEngin,askerler beklediklerini son anda darbe yaptılar görüşü, iflah olmaz eski solcuların safsatasidir.Ne yapacaktı ordu, ne zaman müdahele etmeliydi? Tabii ki başka çare kalmayıncaya müdaheleetti.Esas bunları değil de, neden ülkede sağ,sol kavgası başladı, hükümet niye olayları onliyemedi, solcular ne istiyordu, solsendikaların amacı neydi ?.Bunlardan bahsedin Sn Engin. Gerisi boş laftirBizler de o tarihte sol görüşlüydik,ama sizin gibi olaylara at gözlüğü ile bakmiyoruz.Saygilarimla”
Neresinden tutalım bu görüşlerin?
“Eski solcuların safsatasıdır” buyurmuş. Kimi kastettiğini bilmiyorum. Ben “eski solcu” değil, “eskiden beri solcu”yum.
Daha ayıbı, askerlerin darbe için alçakça bir bekleme sürecine karar vermedikleri; çareleri kalmadığı için, kötü niyetlerinden değil memleketi kurtarmak için darbe yaptıkları iddiası. Tamam aktardığım mektup sahibi bunu pek zavallıca ifade etmiş. Ama unutmayın, cuntabaşı Evren’in ölümünün ardından çok daha hünerlilerini okuduk. Ama hepsinin özü aynıydı: Asker darbeye mecbur kaldı ve memleketi felaketten kurtardı...
İflah olmaz eski solcuların safsatasına göre darbe hazırlığı 1979 Temmuz’unda başladı, Genelkurmay İkinci Başkanı Haydar Saltık’ın darbe planını hazırlaması içinKenan Evren tarafından görevlendirildi. Saltık’ın kısa sürede hazırlayıp komutanlara sunduğu darbe planı onay gördü. Ancak uygulamaya geçilmesi için kamuoyu henüz hazır olmadığından işin beklenmesi gerektiğine karar verildi...
Peki bunun safsata olduğunun kanıtı var mı?
Yok.
Gerçek olduğunun kanıtı var mı?
Var elbet. Evren’in demeçleri, Evren’i yargılayan mahkemenin kabul ettiği iddianame, darbenin kilit komutanı Haydar Saltık’ın daha sonraki açıklamaları...
Devam edeyim mi?
Adamcağız “Bizler de o tarihte sol görüşlüydük” diyor. Bizler dediği kimlerdir bilemem. Ama yazdıklarına bakılırsa o zamanlar solcu olan ya da kendini solcu sayan bu zat şimdi McCarthy’ye bile rahmet okutacak bir ağızla konuşmakta.
Bir de “Ama sizin gibi olaylara at gözlüğü ile bakmıyoruz” buyurmuş.
Bak bu doğru. Zaten at gözlüğü bile işe yaramazdı.
Köre gözlük ne yapsın?..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021